Gündem

İlhan Cihaner: Limana gidilecek ama gemi su alıyor CHP’nin Kaptan Köşkü bunu görmeli

20 Haziran 2023 17:16

CHP eski milletvekili ve ‘Gelecek için Biz' hareketinin kurucusu İlhan Cihaner, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun  “Gemiyi limana sağlam götürmek kaptanın görevidir" sözlerine ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede;  “Gemi su alıyor, her şeyden önce bunu görmeleri lazım. Kaptan köşkündekiler, su alan yerleri tıkayabilmek için geminin en altında, sintine bölgesinde itiraz edenlerin sözlerine kulak vermeli” dedi.

Eski CHP'li Cihaner, seçim yenilgisi sonrası Kılıçdaroğlu’nun verdiği mesajları eleştirdi. Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuşan Cihaner, “Sonuçta gemiyi tamir edecekler olanlar da aşağıdakiler. Bu yapılırsa CHP’nin Türkiye’nin geleceğinde pozitif olarak var olacağı kanaatindeyim ve umudum da var.'' ifadelerini kullandı

İlhan Cihaner’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Kazanmak için sağ politikalara mahkum olmak kabul edilemez. Önüne hangi iddiayla giderseniz gidin, seçmenin değişmeyeceği algısına dayalı bir yaklaşım siyaset yapmayı imkansız hale getiriyor. Bunun öteki ucundaki politika en uç düzeyde zaten denendi, on yıldır deneniyor. Artık ne yapılabilir? Laiklik tartışmaları görmezden gelindi, sağın ne kadar eski ve sol düşmanı figürü varsa kahramanlaştırıldı ve kadrolar onlardan oluşturuldu. Demek ki bu yoldan gitmenin CHP’ye oy artışı sağlamayacağını bir kere tespit ettik. Bunu halen nasıl söyleyebiliyorlar bilmiyorum. “CHP değişti, artık eski CHP değil“ diye özellikle AK Parti’den kopmuş, muhafazakar ve siyasal İslamcılar CHP’yi ne kadar alkışlamışlardı. Geldiğimiz noktada CHP oyunu arttıramadı. O zaman bir de bizim dediğimize kulak verin, bir de bunu deneyelim değil, bir siyasi partide siyasi örgütlenmede olması gereken temel varlık nedenini ortaya koyuyoruz. Parti kendisini ideolojik ve programatik olarak tanımlamak zorunda. Bu parti sosyal demokrat parti midir? Tabi ki öyle olmalıdır.

İlk turda sığınmacılara farklı bir şekilde yaklaştık, ikinci turda neredeyse aşırı sağcı dil kullandık. Avrupa’da siyaset yapsa belki yasaklanma riskiyle karşı karşıya kalabilecek bir söylemi kullandık. Kayyum politikalarının devam ettirileceği yaklaşım ortaya konuldu. Bu siyaseten intihar anlamına gelir ki intihar da ettik. Sosyal demokrat olmayı bir kenara bırakın demokrat bir parti kayyum politikalarını savunabilir mi? Süleyman Soylu, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan HDP belediyelerinden rahatsızım dedi ben de iki gün içerisinde hepsine el koydum’ dedi. Bunu neresinde hukuk var? Erdoğan emir vermiş, Soylu gereğini yapmış.

CHP’ye bir şekilde vaziyet etmiş parti elitleri, ara kademe yönetici ve oy verenler arasında her zaman belli boyutta bir makas olur ama CHP’nin ve bizim, CHP’de siyaset yapmamızı, umutla mücadele etmemizi sağlayan şey CHP’nin tabanı. Taban, ideolojik tutuma çok daha yatkın ama bir bakıyorsunuz oradan bambaşka bir karar çıkıyor. Bu ayrışmalar oldukça yapay ayrışmalar. Genel başkan seçim döneminde, ‘CHP’li ülkücüler’ dedi. CHP’nin tabanında partiden ayrılacak, partiyi zaafa uğratacak bir yapı yok ki. Bunu üst düzeyde yaparsanız organik olmayan bir bölünme ve zayıflamaya yol açarsınız. İdeolojik netleşmeyi ve programatik netleşmeyi koyarsanız CHP çok güçlü bir şekilde yoluna devam eder. İlk turda genel başkanın sığınmacılar konusunda yayınlamış olduğu video ayakları yere basan, toplumun kaygılarını da anlayan bir yaklaşımdı ama sonrada “Hepsini göndereceğiz nokta” denildi. Bu seçmenin de oy verecek olan seçmenin kafasını karıştıran ve doğal olmayan bir yaklaşımdı. CHP’nin dinamiklerinin bir denge aşamasında olduğunu ama elitler arasında bir pazarlık unsuru haline dönüştürülürse bölünmeye yol açabileceği kaygısını taşırım. Bunun da Türkiye demokrasisi için iyi olmayacağı kanaatindeyim.

Umutsuz yaşam olmaz ama boş bir iyimserlik de olmaması lazım. Umut eğer mücadeleyle, sorumluluk almayla beslenmezse sonu daha büyük yıkıma ve hayal kırıklığına dönüşür.’’