İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Koronavirüs salgınının etkilerine ilişkin, "Sokağa çıkma konusunda şu anda ölçümüz zarurettir. Gerekli olmadıkça vatandaşımızın hiçbir hürriyetinin kısıtlanmasına taraftar değiliz. Ancak salgın gibi bir kriz karşısında bazı tedbirleri yürürlüğe koymak zorundasınız" dedi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Milliyet'ten Abdullah Karakuş'a verdiği telekonferansla verdiği röportajda yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını ile mücadele konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Koronavirüs Bilim Kurulu'nun, bugüne kadar birçok konuda tavsiye niteliğinde kararlar aldığını ve bu kararların Cumhurbaşkanlığı tarafından uygulamaya konulduğunu ifade eden Altun, Türkiye'de ilk vakanın görülmesinin ardından çok önemli tedbirlerle salgının hızının yavaşlatıldığına inandığını bildirdi.
"Sokağa çıkma konusunda şu anda ölçümüz zarurettir"
Israrla sokağa çıkmak isteyen vatandaşlara ilişkin de değerlendirmede bulunan Fahrettin Altun, şunları kaydetti:
"Sokağa çıkma konusunda şu anda ölçümüz zarurettir. Biz, gerekli olmadıkça vatandaşımızın hiçbir hürriyetinin kısıtlanmasına taraftar değiliz. Ancak salgın gibi ciddi bir kriz karşısında da bazı tedbirleri yürürlüğe koymak zorundasınız. Zorunluluk olmadıkça insanımızın evde kalmasını ve sosyal mesafeyi korumasını istiyoruz. Halkımızın ferasetine güveniyoruz ve bu sürecin devlet-millet birliğiyle en güçlü şekilde üstesinden geleceğimize inanıyoruz."
"Solunum cihazı üretimi konusunda hızlı mesafe kat ediyoruz"
Gelinen noktada, krizin üstesinden gelebilmek için daha çok fedakarlık yapılması gereken bir döneme girildiğinin altına çizen Altun, şunları söyledi:
"Ancak Türkiye aldığı bu tedbirler sayesinde inşallah kısa sürede bu krizi atlatacaktır. Alınan tedbirler neticesinde şu anda ilaç ve gıda konusunda sıkıntımız bulunmamaktadır. 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısında ABD, Almanya, İtalya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerden çok daha iyi durumdayız. Solunum cihazı üretimi konusunda hızlı mesafe kat ediyoruz. Milletimiz her zaman olduğu gibi devletimizin yanında durmaya devam ediyor. Bu sayede bu krizi de çok hızlı bir şekilde atlatacağımıza inanıyorum. Gelinen noktada milletimizle birlikte rehavete kapılmadan, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı güçlü tutuyoruz.
"İstatistiklere bakarak karar vermemek lazım"
"Bana bir şey olmaz" gibi bir yaklaşımın kabul edilemez olduğuna, bu yaklaşımın küresel salgına karşı verilen özverili ve etkili mücadeleyi zayıflatmaktan başka bir işe yaramayacağına işaret eden Altun, "Bu noktada devletimizin aldığı önlemlere herkes uymalı. Birçok genç de bu hastalıktan etkilendi ve hayatını kaybetti. Dolayısıyla istatistiklere bakarak karar vermemek lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Altun, "Herkes doğru olanı yapmalı. Bu salgını ancak devletimizin aldığı güçlü tedbirlerin yanında vatandaşımızın azmi ve ferasetiyle yenebileceğimiz unutulmamalıdır" ifadesini kullandı.
"Türkiye düşmanlarına karşı uyanık olmamız gerekiyor"
Vatandaşlardan öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İletişim Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın açıklamalarını dikkatle izlemelerini ve uyarılara harfiyen riayet etmelerini beklediklerini dile getiren Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tüm uyarılarımızın vatandaşımızın kendi iyiliği için, sevdiklerimizin yarınları için yapıldığını asla unutmamaları gerekiyor. İkinci bir önemli husus, bu insani krizi kötü emelleri için fırsata çevirmek isteyen Türkiye düşmanlarına karşı uyanık olmamız gerekiyor. Sosyal medya üzerinden kaynağı belirsiz, provokatif, gerçek dışı bazı bilgiler yayılmak suretiyle halkımız paniğe sürüklenmek isteniyor. Bu paylaşımların neredeyse tamamının FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütlerinden geldiğini de ilgili birimlerimiz tespit etmiş durumda. Bunlara asla prim vermiyoruz.
Biz, vatandaşımızdan resmi ve güvenilir kaynaklar dışında hiçbir açıklamaya itibar etmemelerini ve özellikle de teyit edilmemiş hiçbir bilgiyi paylaşmamalarını bekliyoruz. Devletimiz şimdiye kadar olduğu gibi bu krizi de aşacak kudrettedir. Tüm imkanlarımız seferber edilmiş ve yeterli durumdadır. Milletimizden bilgi saklamak gibi bir durum asla söz konusu olamaz, müsterih olsunlar."