Prof. Dr. Osman Müftüoğlu: İleri yaşta bir kadının gençlik bedenini araması yanlış. Sağlıksızlığı, hastalığı aramak demektir. Her yaşın bir kilosu var. Belli bir zayıflık ölçüsünü dayatmanın yanlış ve ayıp
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu önderliğinde kurulan Yaşasın Hayat Enstitüsü, sağlıklı beslenme, kilo yönetimi ve anti-aging gibi pek çok alanda hizmet veriyor. Diyet dergisi Müftüoğlu ile beslenme konusunu konuştu.
■ Neden beslenme ve sağlık üzerine bu kadar konuşur olduk?
Bunun üç temel nedeni var. İnsanların hayatta kalma süreleri uzadıkça, ceplerindeki para miktarı arttıkça eğitim düzeyleri iyileştikçe kendi hayatlarına ilişkin şeylere daha çok dikkat etmeye başlıyorlar.
Türkiye’de de, dünyada da ekonomik refahın yükselmesi, bilginin çok ucuz ulaşılabilir hale gelmesi, yaşam süresinin uzaması beslenme ve sağlığa olan ilgiyi arttırdı. Çevre kirliliği ve sağlıksız yaşam koşulları ortaya çıkınca, bazı hastalıklara yakalanma ihtimali arttı. Bunlar daha çok kanser, tansiyon, obezite, Alzheimer. Bunlar 40’ı, 50’yi geçince ortaya çıkıyor.
İkincisi, anlaşıldı ki kronik hastalıklarda, örneğin kilo ile mücadelede beslenmenin rolü büyük.
Üçüncüsü, eğer kilo ve beslenmede hata yapıyorsanız şeker ve tansiyon hastası olma ihtimaliniz artıyor. Kalp-damar hastası olma riskiniz artıyor. Özellikle karın, göbek bölgesinde kilonuz artıyorsa o zaman meme kanserinden prostat kanserine, kolon kanserinden pankreas kanserine kadar birçok kansere yakalanma riskiniz de artıyor. Bu endişe, insanları sağlıklarını daha fazla düşünür olmaya itti.
■ Peki, Güral-Sapanca bünyesindeki 'Yaşasın Hayat' biriminizden söz etsek. Tam olarak neyi hedefliyorsunuz?
Burası bir sağlıklı yaşam enstitüsü… Buraya yatırım yapan insanlar, geldiler dediler ki;
‘Osman Bey, sizin gazetelerde yazdığınız, televizyon programlarında sözünü ettiğiniz bir konsept var. Yaşasın Hayat Konsepti. Biz Sapanca’da 600 yataklı çok büyük bir wellness oteli kurduk. Otelimizin konseptinde sizin tecrübeleriniz, bilgileriniz ve danışmanlığınızdan faydalanmak istiyoruz.’
Sonuçta buranın egzersiz ekibinin oluşturulmasında, bütünüyle light mutfak ve detoks mutfakların oluşturulmasında; dinlendirici ambiyansın, Spa konseptlerinin oluşturulmasında ve tabii kilo vermek isteyenler için ‘beslenme konusunda’ danışmanlık hizmetleri vermek için Yaşasın Hayat Enstitüsü’nü faaliyete geçirdik.
Light mutfakta bal var pekmez var, şeker yok
■ Bunun bir ayağı olarak da, burada ayrı bir birim, ‘Light Mutfak’ oluşturdunuz. Neler var bu mutfakta?
Her şeyden önce sağlık var. Çünkü günümüz insanını hastalandıran şeylerin başında kalori geliyor. Yani şekeri ve yağı fazla tüketmek geliyor.
İkinci olarak tuzu fazla kullanmak geliyor. Onun için bizim light mutfakta tuz yok; varsa bile doğal kaya tuzu veya deniz tuzu, tabii çok az miktarlarda kullanılıyor. Ayrıca tuz tadı, farklı soslarla veriliyor.
Bu mutfakta yağ yok, olan yağ da zeytinyağı ağırlıklı. Omega-3 yağlarına ağırlık veriyoruz. Minimum miktarda doymuş yağ kullanıyoruz, organik doymuş yağlardan kullanmaya gayret ediyoruz. Bu mutfakta şeker yok. Şeker yerine geçen her şey var. Arzu edene bal var, pekmez var, meyve var, meyve suyu var ama şeker yok. 200’ün üzerinde mönümüz var. Şu anda 45- 50’sini faaliyete geçirdik.
■ Yurt dışından uzman kliniklerden de mönüler var...
Evet; Canyon Ranch, Amerika’nın en önemli sağlıklı yaşam merkezidir. Oteller ve rezidansların bünyesinde hizmet verir. İkincisi Almanya’daki Buchingen Klinik. Bizim çok önemsediğimiz bir sağlık merkezi. Bir de Miami’deki Pritikin Klinik.
Bu merkezlerin mönülerinden de esinlendik. Burada bir ekip oluşturduk. Bu ekip çok yavaş ve derinden 3-4 aydır çalışmalarını sürdürüyor. Bayramla birlikte aktive olduk. Bayramdan bu yana buraya gelip detoks yapmak isteyenlere, dinlenmek ve bu arada fazla kilolarından kurtulmak isteyenlere doktor gözetimi, egzersiz uzmanları eşliğinde yardımcı oluyoruz. 24 saat diyetisyen bulunuyor. Ama burası bir zayıflama kampı, obezite kampı değil. Burası bir klinik… Ancak tıp merkezi değil. İnsanlar buraya birçok nedenle geliyor. Bizim burada işgal ettiğimiz bölüm otelin belki yüzde 10’u. Otelin wellness konseptine yardımcı oluyoruz.
Hayat Diyet Okulu açacağız
■ Siz de buraya uğruyorsunuz düzenli olarak…
Her hafta geliyorum. Cumartesi günleri Hayat Diyet Okulu kapsamında ücretsiz seminerler vereceğiz. Bizim mutfağımızda yemekler nasıl yapılıyor, nasıl üretiliyor, egzersizler nasıl yapılıyor, nasıl bir beslenme planımız var, bunları görecekler. Kasım ayından itibaren de Nişantaşı’nda Yaşasın Hayat bünyesinde ‘Hayat Okulu’nu faaliyete geçireceğiz. Hafif yiyecekler mönümüzü da insanlarla paylaşacağız. Ya bir gazetede ilave olarak ya da bir kitap olarak üzerinde çalıştığımız 'light mutfağı' insanlara ulaştıracağız.
Zarif mi olacaksınız, pastöz mü?
■ Biraz da kilo yönetimi konusuna değinelim isterseniz?
Yeni bin yılın bize öğrettiği pek çok şey var. Yaşadığımız hayat bize sadece zayıflamayı değil; zayıflama, kilo verme, kilosuna dikkat etmeyi de öğretiyor. Bunu zarafetin bir parçası olarak algılamak gerekir. Zarafet ise insanların kendi iç dünyalarıyla dış dünyaları arasında kurdukları iletişimin bir parçası. Ancak burada belli bir zayıflık ölçüsünü dayatmanın son derece yanlış ve ayıp olduğunu düşünüyorum.
Her yaşın bir kilosu var. O yaşın dışındaki kilo arayışlarının sağlıksız olduğunu düşünüyorum. 25 yaşında 34 beden olan bir hanımın, 55 yaşında hala 34 bedeni araması sağlıksızlığı, hastalığı araması demektir. Herkesin vücudunun bir kilosu var, yaş dışında. Herkesin kemik ve kas yapısı aynı değil. Zarafet ayrı pastöz olmak ayrı. Biz pastöz olmaktan hoşlanmıyoruz. Yani, şiş, özensiz, yağlı. Zayıflık değil zarafet diyoruz.