İstanbul'da çift doz aşılanma oranının yüzde 74'ü geçtiğini belirten İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, çift doz aşılama oranlarında da yüzde 74'e ulaşılan İstanbul'un birkaç hafta içinde haritada "Boğaz'ın mavisine" kavuşacağını söyledi.
Son zamanlarda yaşanan randevu alma sıkıntısına da değinen Prof. Dr. Memişoğlu, iki yıldır pandemi dolayısıyla ertelenen tedavilerin yoğunluk kazanması nedeniyle oluşan yığılmadan kaynaklandığını belirterek vatandaşlardan sağlık çalışanlarına karşı sabırlı ve anlayışlı olmalarını talep etti. İstanbul'da yoğun bakımlarda artış yaşandığını ama bunun da artan "Covid dışı" vakaların, ameliyat ve tedavileri nedeniyle oluştuğunu ifade etti.
"En çok aşılanan grup 60 yaş ve üzeri kesim"
Prof. Dr. Memişoğlu, "Yaklaşık 21 milyon doz aşı yaptık. İnşallah birkaç hafta içinde en İstanbul'da, Boğaz'ın rengine ulaşacağız. En çok aşılanan grup 60 yaş ve üzeri kesim. Büyüklerimizin bu konuda herkese örnek olacak bir davranış sergiledi. Onlara teşekkür ediyorum. Şu anda Kovid olanların çok büyük bir kısmı, aşısını yaptırmamış, ya tek aşılı ya da üçüncü dozu geldiği halde ötelemiş kişiler. Hem yoğun bakımda, hem serviste yatanlarda bu oran çok yüksek, yüzde 70'in üzerinde. Artık eskisine göre çok daha hızlı hasta oluyorlar çünkü kısıtlama yok. Kış dönemi olduğu için de diğer hastalıkların da sayısı doğal olarak artmış durumda. Aşı olmazsanız, bir de üstüne Kovid'e yakalanırsanız çok daha büyük risklerle karşılaşıyorsunuz" dedi.
"En önemli etken aşı"
2020 yılının Mart-Nisan aylarıyla kıyaslandığında aşının etkisinin bir kez daha ispatladığını belirten Prof. Dr. Memişoğlu, bu verilere rağmen aşı kararsızlığı ya da karşıtlığının mümkün olmaması gerektiğini belirtti. Memişoğlu şunları ifade etti:
"Sayılarla kıyasladığımızda, yaşam tarzımızla kıyasladığımızda, o zamanla bu yıl arasında bir uçurum olduğunu görürsünüz. Kısıtlamaların olmamasına rağmen bunu sağlayan en önemli etken aşı."
"Ertelenmiş vakalar da sisteme girdi"
Bu yıl kısıtlamaların kalkması dışında en önemli değişikliğin salgın nedeniyle 1,5-2 yıldır hastanelerden uzak olan "ertelenmiş hastaların" da sisteme girmesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Memişoğlu, bunun yarattığı yoğunluk nedeniyle oluşan randevu sıkıntısı dolayısıyla vatandaşlardan anlayış talebinde bulundu. Memişoğlu, "Ertelemiş, daha doğrusu ötelenmiş, bekletilmiş diğer hastalıklarla alakalı yoğun bir taleple karşı karşıyayız. Yaklaşık 1,5 senedir insanların Kovid dışı hastalıklarla ilgili hastane başvuruları ötelendi. Kasım Aralık ayı zaten enfeksiyonların, ve hastanelerdeki yoğunluğun arttığı bir dönem. Buna bekletilmiş sağlık hizmet talebi de eklendi ve bunu yönetmekle de meşgulüz. Hastanelerde yoğun bakım ya da servislerde Kovid'le ilgili çok yoğun bir yükü yok şu an ama bekleyen hastalarımızın sağlık hizmetini karşılamakla ilgili bir yoğunluk var. Toplumumuzun da bunu anlayışla karşılayıp biz sağlık çalışanlarına destek vermelerini bekliyoruz" dedi.
KBB göz ve ortopedide artan randevu yoğunluğu
Özellikle göz, kulak-burun-boğaz ya da acil ortopedi gibi branşlarda randevu sıkıntısı yaşanabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Memişoğlu, "Bazı branşlarda hekim sayısı anlamında Avrupa'ya veya bazı ülkelere göre Türkiye'de eksiklik olduğunu biliyoruz. Yavaş yavaş o da tamamlanıyor. Bu nedenle özellikle göz gibi, kulak burun boğaz gibi, ortopedi gibi acili de daha çok ilgilendiren bazı branşlarda yoğunluk var. Bu yoğunluk, arkadaşlarımızın büyük özverisi ile kapatılmaya çalışılıyor. Kovid halen bitmiş değil. Bazı tedbirlerin devam etmek zorunluluğu hala var. Yani gevşemememiz lazım. Bununla beraber, hastanelerimizin kendilerine göre Kovid için de yönetsel olarak önlem alma durumu var. O nedenle bu yıl 2019'a göre hastaları daha çok randevulu sistemle alıyoruz. 2019'a göre randevu kapasitemizi yükseltmiş olmamıza rağmen de bazen randevularda sıkıntı olabiliyor. Çünkü, kovid tedbirleri gereği, ayaktan hastaları mümkün olduğunca daha az almaya çalışıyoruz. Şu anda günlük yaklaşık 150-160 bin insanımıza poliklinik hizmeti veriyoruz. Günde 30-40 bin hasta da acil hizmeti alıyor. Bir yandan da ertelenmiş sağlık hizmetini yönetmeye çalışıyoruz. Tüm bunlara rağmen Türkiye, dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunmaya devam ediyor. Biraz daha geliştireceğiz tabii ki hala bazı eksiklerimiz olduğunu da biliyoruz." şeklinde konuştu.
"Yatak kapasitesi 47 bine çıktı"
İstanbul'da son 1 yılda 8 yeni hastanenin devreye girdiğini açıklayan Prof. Dr. Memişoğlu, yatak sayısının 47 bine ulaştığını vurgulayarak "Bu yatakların özellikle kamuda 25 bini, tek kişilik, çift kişilik, tuvaleti banyosu olan odalarda. 2002'de İstanbul'da kamu-özel bütün yatak kapasitesi 19 bini ve sadece 170 tane tek kişilik oda vardı, özel de dahil. Bugün baktığınız zaman uzman hekim sayısı 4 binlerden, 20 binlere çıkmış durumda İstanbul'da. Hemşire sayısı keza yüzde 600-700 artmış durumda" dedi.