Gündem

'İktidarın kapıyı tekmelemeden giremeyeceği tek yer adliye olmalı'

YARSAV Başkanı Tarhan, ''Geciken adalet, adalet değildir'' dedi.

11 Temmuz 2010 03:00

T24 - YARSAV Başkanı Tarhan, Sivas'ta katıldığı bir panelde yaptığı konuşmada "geciken adaletin adalet olmadığını" belirtirken, "Türk yargısının tehlike altında bulunduğunu gördüklerini, sezdiklerini" söyledi.

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Emine Ülker Tarhan, ''Yargıdaki sorunları çözmekte gecikmek aslında adaletin sağlanmasında gecikmektir. Ve geciken adalet zaten adalet değildir'' dedi.

Cumhuriyet Kadınları Derneği Sivas Şubesi'nce Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda düzenlenen ''Kuvvetler Ayrılığı ve Yargı Bağımsızlığı'' konulu panelde konuşan Tarhan, bugün yaşanılan süreçte demokrasinin güvencesi olan güçler ayrılığı ilkesinin yok edilmeye çalışıldığını ileri sürerek, ''Bizler yargıçlar olarak bugün Türk yargısının tehlike altında bulunduğunu görüyoruz, seziyoruz'' diye konuştu.


'Türk yargısı kimsenin yargısı değil'


Tek istedikleri ayrıcalığın adalet dağıtmak olduğunu, bu ayrıcalığın da ellerinden alınmaması isteyen Tarhan, ''Biz kimsenin yargıcı olmak istemiyoruz. Bizi kimsenin sahiplenmesini istemiyoruz. Türk yargısı kimsenin yargısı değildir. 'Benim' diye söze başlayanların yargısı asla değildir'' ifadelerini kullandı.

Eğer yargı sürecine siyaset, yani bir parti, gücü elinde bulunduran partinin karışması halinde verilen kararların sağlık olmasının, güçlüye karşı güçsüzü korumanın söz konusu olamayacağını vurgulayan Tarhan, şöyle devam etti:

''Bugünkü siyasal iktidarın ya da yarınki siyasal iktidarın kapısında beklemeyecek, ondan emir bekleyip 'bir emriniz var mı' diye sormayacak olanlar yargıçlar ve cumhuriyet savcılarıdır. Bu kesinlikle böyle olmalıdır. Böyle kalmalıdır. Siyasi iktidarın il ya da ilçe parti başkanının kapısına tekme vurarak giremeyeceği tek yer adliye olmalıdır. Adliyedir şu anda. Bunu yapamıyor hiç kimse, yapmaya cüret edemiyor. Ve yapmamaya devam etmelidir. En azından bu korunmalıdır.''


'Geciken adalet adalet değildir'


Yargıya bağımsızlığın bir ayrıcalık olarak öngörülmediğini, bunun demokrasinin gereği, toplumun güvencesi olduğunu ifade eden Tarhan, bugün yargının çözüm bekleyen, içerisinden çıkılamayacak onlarca sorunu olduğunu ileri sürdü.

Tarhan, ''12 Eylül Anayasası ile yargı üzerinde zaten  güçlü bir yürütme etkisi yaratılmıştır. Yürütme merkezli bir devlet yapısı zaten yıllardır yakınma konusu olmuştur. Bu sorunlar Türk halkının sorunu haline gelmiştir. Çünkü yargıdaki sorunları çözmekte gecikmek aslında adaletin sağlanmasında gecikmektir. Ve geciken adalet zaten adalet değildir'' diye konuştu.


'Anayasa paketi siyasetin şekillendireceği bir yargı kurumu oluşturacak'


Yaptıkları incelemelere göre Anayasa'nın yargı alanında yapılan hiçbir değişikliği halkı daha özgür kılmayacağını ve yargısal hiçbir sorunu çözmeyeceğini savunan Tarhan, ''Yargının sorunlarını çözmemekle kalmayıp, halkın adalete erişimini, dava süreçlerini hızlandırmayacak. Duruşma sürelerini kısaltmayacak. Sadece yargıyı memurlaştıracak. RTÜK gibi, YÖK gibi siyasetin şekillendireceği bir yargı kurumu oluşturacak'' ifadesini kullandı.