Bilim insanları yıllardır iklim değişikliğinin etkileri konusunda uyarıda bulunuyor. Her yıl düzenlenen iklim konferanslarında, iklimin korunması yönünde bağlayıcı hedeflerin kararlaştırılması amaçlanıyor. BM İklim Sekreteryası Başkanı Christiana Figueres, bu yıl New York'ta düzenlenecek zirvede müzakere yapılamayacağını kaydetti. Amaçlarının siyasi kararlılığı ve kamuoyundaki farkındalığı artırmak olduğunu kaydeden Figueres, bunun devlet başkanları ve ekonominin önde gelen isimlerinin planlarını sunmak için bir fırsat olduğunu vurguladı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon da yaptığı açıklamada, katılımcılardan cesur açıklamalar ve eyleme geçmeye hazırlık beklediklerini söylemişti. Figueres, beklentileri şöyle dile getirdi: “Her hükümet şu ana dek neler yaptıklarını, sera gazı salınımını azaltmak için ne tür planları olduğunu ve altyapılarını iklim değişikliğinin etkilerine nasıl hazırlamak istediklerini anlatacak. Özel sektörden, kendi paylarına düşen emisyonu azaltmak için ne tür katkıda bulunacaklarını duymak istiyoruz. Özellikle sermayelerini karbondioksit salınımının az olduğu ekonomi yönünde küresel bir değişimi hızlandırabilmek için karbondioksit salınımının az olduğu hizmet ve ürünlere nasıl transfer etmek istedikleriyle ilgiliyiz.“
Konferansa katılan ABD Başkanı Barack Obama da iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası destek çağrısında bulundu.
İklim değişikliği konusunda harekete geçilmesinde başarısızlığa uğranması durumunda, bunu gelecek nesillere ihanet anlamına geleceğini kaydetti. Ancak Obama, karbondioksit salınımının azaltılması konusunda Kongre'yi henüz ikna edemedi.
ABD ve Çin'den beklentiler
Uluslararası toplum, 2015 yılında Paris'te düzenlenecek konferansta yeni bir küresel iklim değişikliği anlaşması imzalamayı umut ediyor.
Figueres, ABD ve Çin gibi ülkelerden beklentileri ise şöyle açıklıyor: “Her ülkenin gelecek yılki müzakerelere resmi olarak ne tür katkıda bulunacaklarını masaya yatırmalarını istiyoruz. Bu açıdan 2015 yılının mart ayına kadar süreleri var. Burada sadece bu planların emarelerini gösterecekler. Ancak çoğu ülkenin şu anda ev ödevlerini yaptığını biliyoruz. Ulusal düzlemde mali, siyasi, ekonomik ve teknik açıdan neleri uygulamaya koyabileceklerinin hesabını yapıyorlar.”
Dünya şu anda aynı zamanda Ortadoğu ve Ukrayna'daki krizlerle de uğraşıyor. Peki, dünyanın şu an içinde bulunduğu durumda iklim zirvesi konusunda kamuoyunun konuya ilgisini çekmek zor olmayacak mı? Figueres, bu soruya şu yanıtı veriyor: “Tam aksine. Bu hafta New York'ta basının ilgisinin çekileceğine inanıyorum. Sadece binlerce insan sokağa çıktı için değil. Sadece yüzlerce devlet ve hükümet lideri ile ekonominin nüfuzlu insanları katıldığı için değil. Tam aksine çok önemli bir nedenden ötürü orada bulunduğumuz için. İklim değişikliği insanlık için en azından bu yüzyılda en büyük sorun haline geldi. Bu konudaki bilinç artıyor. Dünyada hâlihazırda su kıtlığı, göç ve gıda eksikliği nedeniyle pek çok çatışma var. İklim değişikliği bunların hepsini daha da artırıyor. Yani, kontrol edilemez çatışmalardan kaçınmak istiyorsak iklim değişikliğine zamanında müdahale etmeliyiz.”