Yazar İhsan Eliaçık, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimlerinin iptali ve yenilenmesi kararını değerlendirdi. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) iptal kararını aldığı Ramazan Bayramı'nın ilk gününün, tarihe 'Kara Pazartesi' olarak geçeceğini söyleyen Eliaçık, YSK'nın kararından çok sayıda AKP'linin de rahatsız olduğunu belirtti.
Sözcü'den Yüksel Şengül'e konuşan İhsan Eliaçık, İBB Başkanlığı seçiminin yenilenmesine ilişkin "Tam 16 milyon İstanbullu'nun kul hakkı yenilmiştir. Bunun vebali büyüktür ve günahtır. Ramazan'ın ilk günü tarihe 'Kara Pazartesi' olarak geçecektir. Ayrıca şu gerçeğin de bilinmesini isterim, YSK kararından çok sayıda AKP'li de rahatsız" ifadelerini kullandı.
Eliaçık, 'AKP'de çok arkadaşınız vardı, neden onları eleştirmeye başladınız?' sorusuna da şu yanıtı verdi:
"AKP birinci dönemini 2007'de, ikinci dönemini de 2011'de tamamladı. Dindarlar bir dönem fazla dışlanmışlardı, memleket onları da gördü, tanıdı. Bu iki dönemden sonra AKP kendini tekrarlamaya başladı. AKP devrinin bittiği inancındayım. Ancak baktık ki, gitmek istemiyorlar.
"Anti Kapitalist Müslümanlar olarak bunların FETÖ ile birlikte kamu mallarına daldıkları dönemde karşılarına çıkıp eleştirdik. Bu nedenle bizi dışladılar, Gezi olaylarında afaroz ettiler, din düşmanı ilan ettiler. Benim yaptığım mahalle değiştirmek değil Türkiye gerçeğini görmek ve ona açılmak. Çağıran her derneğe gidiyorum."
Eliaçık'ın Yüksel Şengül'e verdiği röportajdan öne çıkanlar şöyle:
İstanbul seçiminin tekrar edilme kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Tam 16 milyon İstanbullu'nun kul hakkı yenilmiştir. Bunun vebali büyüktür ve günahtır. Ramazan'ın ilk günü tarihe 'Kara Pazartesi' olarak geçecektir. Ayrıca şu gerçeğin de bilinmesini isterim, YSK kararından çok sayıda AKP'li de rahatsız."
İslam'ın temelinde adalet olduğuna göre bunu hayata geçiren kaç İslam ülkesi sayabilirsiniz?
"Yok öyle bir İslam ülkesi. Geçende 'İslami ilkelere en uygun ülkeler' konulu bir araştırma yapıldı. İlk 20 ülke arasında Türkiye dahil, tek bir İslam ülkesi yok. Hollanda birinci, İsveç ikinci, Danimarka üçüncü… Bu araştırmalar yapılırken o ülkelerdeki cinayetlere, hırsızlıklara, hapisanelere bakıyorlar, medyaya, adalete, eğitime, sağlığa, gelir dağılımına bakıyorlar. O ülkedeki homoseksüel sayısına bakmıyorlar. Demek ki bir ülkede ezan okunması, namaz kılınması, insanların çıkıp dindarlık taslaması hiçbir şeyi değiştirmiyor."
İnsanımız ekonomik yıkım içinde mutsuz, umutsuz, yılgın ve öfkeli… Siyasi çalkantılar da cabası… Onlara ne tavsiye edersiniz?
"Şu unutulmasın, Allah'tan ve halktan asla umut kesilmez. Küçük bir mücadele bile umut olacaktır, çığ gibi büyüyecektir. Ekrem İmamoğlu 'Her şey çok güzel olacak' dedi ve yüreklere su serpildi. Hiç merak etmeyin, halkına yalan söyleyen, dürüst ve samimi olmayan birisi bu ülkenin başında uzun süre kalamaz. Size Kuran'dan bir ayetle örnek vermek isterim: 'Biz bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman o ülkenin başına zenginlikten şımarmış arsız, hırsız yöneticiler getiririz. Halk da onlara itaat eder. Ve o ülkenin yıkımı artık vacip olur' (İsra 16. Ayet)."
