-İHH'DA RAPOR İÇİN "HUKUKSUZ" DEDİ İSTANBUL (A.A) - 24.01.2011 - İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Mavi Marmara gemisine yönelik baskınla ilgili İsrail tarafından hazırlanan raporda, yeni hiçbir şeyin bulunmadığını belirterek, ''Bizi açık denizde vurup, teröristçe arkadaşlarımızı öldürdükten sonra cezaevinde bizi sorgularken söyledikleri şeyleri doküman olarak bir araya getirmişler'' dedi. Yıldırım, vakfın Fatih'teki merkezinde düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in Mavi Marmara baskını ile ilgili raporunu, rapor olarak görmediklerini belirterek, İsrail'in hazırladığı bir çalışma olduğunu söyledi. Raporu, ''sipariş üzerine yazıldığı çok belli'' diye değerlendiren Yıldırım, ''Kötü bir çalışma olmuş. Bir dezenformasyon çalışması olmuş. Ama aslında İsrail'e hukukçu desteği vermemiz gerekiyor. Komisyona aldığı İrlanda ve Kanadalı gözlemciler hayatları boyunca hukuk skandalına imza atmış kişilerdir'' şeklinde konuştu. Raporda yeni hiçbir şey olmadığını belirten Yıldırım, ''Bizi açık denizde vurup, teröristçe arkadaşlarımızı öldürdükten sonra cezaevinde bizi sorgularken söyledikleri şeyleri doküman olarak bir araya getirmişler'' dedi. İsrail'in bu raporu hazırlayarak, aslında suçlu olduğunu kabul ettiğini, suçlu olduğundan rapor hazırlama ihtiyacı hissettiğini ifade eden Yıldırım, ''Öyle bir doküman ortaya koymuşlardır ki Filistin'de, Lübnan'da uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail, 'bizim yaptığımız eylem uluslararası hukuka uygundur' diyor. Ben de hukukçuyum, ancak bu dokümanlarda hukuki bir cümleye rastlamadım'' diye konuştu. İsrail'in geçmişte en büyük dostunun Türkiye olduğunu hatırlatan Yıldırım, İspanya'dan kaçan Musevileri Osmanlı'nın koruduğunu, Almanya'da Hitler'den kaçtıklarında, Türk büyükelçi ve konsolosların Türkiye'ye getirdiğini anlattı. Türkiye'deki halkın yüzde 94,2'sinin Mavi Marmara'yı desteklediğini ifade eden Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: ''Bu sözde raporu kendi askerlerini korumak için yapıyorlar. Kendi askerlerine hırsızlıktan ceza veriyorlar. Bize, İsrail karasularına 20 mil kalana kadar müdahale etmeyeceklerini söylüyorlar. Ama açık denizde saldırıyorlar. Birbirlerine yalan söyleyen bir hükümet, bu anlayışla İsrail halkını kandırmaya çalışıyor. İsrail halkı şunu bilmeli bizde silah yoktu. Biz gemide kurşunla yaralanan İsrail askeri görmedik. Eğer varsa da bu komandoların kendi beceriksizliğidir. Biz gemiyle yola çıkarken 'ölsek de öldürmeyeceğiz' mantığıyla yola çıktık. Siz bizim insanlarımızı öldürdünüz. Eğer silahımız olsaydı, Türk erkeklerinin hepsi askerlik yapmıştır, o silahların nasıl kullanılacağını iyi bilir. İsrail halkı da dahil olmak üzere herkes, bu gemide silah olmadığını iyi biliyor.'' İsrail'in kendi hukukunu oluşturduğunu ve hiçbir hukuku kabul etmediğini öne süren Yıldırım, İsrail'in uluslar arası hukuka uyması gerektiği kaydetti. -TÜRKİYE'NİN HAZIRLADIĞI ARA RAPOR- Bir gazetecinin ''Türkiye'nin hazırladığı ara rapor hakkında ne düşünüyorsunuz'' sorusu üzerine Yıldırım, ''Bizim buradan İsrail'e hukukçu göndermemiz lazım. Bu rapor, gerçek bir rapordur. Bize gelir gelmez operasyon yaptılar. 6,5 saat dünyayı uyardık. 'Biz operasyon öncesi uyardık' diyorlar. Kaptan köşkümüzde 2 ses kaydımız vardı. Eğer askerleri çalmadıysa çıkartsınlar bakalım. 'Nereye gidiyorsunuz?' denildi. 'Gazze'ye gidiyoruz' dedik. Bu raporlar Birleşmiş Milletlere çıkınca hatalarını anlayacaklar'' diye yanıtladı. Aileler için ödenecek tazminat hakkındaki soruya ise Yıldırım, somut bir ilerlemenin olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin yaptığı çalışmalar bulunduğunu ve kendilerine herhangi bir bilgi verilmediğini söyledi.
