Vedat Milor
(Milliyet, 31 Temmuz 2012)
İDO ve güvenilirlik
16 Temmuz Pazartesi sabahı bir bayan arıyor. “Deniz taksi rezervasyonunuzu iptal etmek zorundayız
Vedat Bey.
Özür dileriz”.
Rezervasyonum 18 Temmuz Çarsamba Burgazada’dan, Bakırköy’e. Sabah 6’da. Eşimi uçağa yetiştirmek için başka şansım yok.
Nedenini soruyorum.
Mazotları yokmuş!
Birden aklıma kötü bir düşünce geliyor. Allah saklasın bir komşumuz ile savaşa falan mı girdik de mazot sorunu var.
Yok öyle bir şey.
Yapacak bir şey yok tabii. Bir gün önceden İstanbul’a geçip şehirde gecelemek zorundayız.
Bütün programım altüst oluyor.
Tabii programı altüst olan sadece biz değiliz.
Böyle bir durumda insan İDO gibi yeni özelleştirilmiş bir kurumdan ne bekler?
En azından kuru bir özür yerine gerçek bir jest.
Ne bileyim havayollarının yaptıkları gibi bir jest.
Bir sonraki sefere bedava ya da yarı fiyata taşıma.
Yok öyle bir şey tabii. Sadece kuru bir özür.
Cumartesi 21’i için bu sefer Bakırköy’den Burgaz’a saat 21:00’de deniz taksi rica ediyoruz.
Geç kalmışız. Hepsi rezerve. Bu anlaşılır.
Çaresiz kalarak başka ve daha pahalı bir özel deniz taksiye rezervasyon yaptırıyoruz.
Bakırköy’e gelince bir de ne göreyim?
Saat 21:00. 8 numaralı deniz taksi Bakırköy’de demir atmış. Rezervasyon falan yapmamış kimse. Boş boş bekliyor...
Bir de iki hafta geriye dönelim.
Ceren Sungu, Kabataş’tan deniz otobüsüne binip adaya benim evime geliyor.
Yanında dört şarap taşıyor.
İDO’dan içeri almıyorlar şarap var diye.
Üstelik de oradaki görevli kızcağıza bağırıp onu azarlıyor.
Suudi Arabistan ya da İran’da mıyız kardeşim? Yasak mı evine şarap götürmek? İsteyen İstanbul’da alışveriş yapıp dönüşte evine yiyecek-içecek götüremez mi?
Ben özelleştirme üzerine kitap yazmış biriyim. Başarılı özelleştirmelerin, özellikle tüketici metaları ve servis sektöründeki özelleştirmelerin ekonomiye katkısı olduğuna inanırım.
Örneğin Mey. Rakı sektörü özelleştirildikten sonra Galip Yorgancıoğlu’nun öncülüğündeki Mey’in hem rakı hem şarap sektörüne olan katkılarını kim yadsıyabilir?
Ama öyle gözüküyor ki Büyükşehir İDO’yu yeni sahiplerinden daha iyi yönetiyordu.
Ne diyelim?
İnşallah ya hatalarını düzeltir ve müşterilere gerekli saygıyı gösterirler ya da işi bir bilene devrederler.
İDO: Özür dileriz
İddia üzerine İDO şu açıklamayı yaptı:
"Adalar’a gitmek üzere İDO Kabataş Deniz Otobüsü İskelesi’ne gelen bir yolcumuzun, yanında bulunan dört şişe şarapla gemiye binmesine bir güvenlik görevlisince izin verilmediğine ilişkin haberler kamuoyuna yansımıştır. İDO’nun alkollü içkilerin kapalı şişelerinde taşınmasıyla ilgili kısıtlayıcı bir düzenlemesi bulunmamaktadır. Söz konusu haberle ilgili araştırma başlatılmış olup, güvenlik görevlisinin tutumu güvenlik amirliğimiz tarafından incelenmektedir. Yaşanan bu olay nedeniyle mağdur olan yolcumuzdan özür dileriz."