Gündem

"İçkili lokantalar bayram geldiğinde müdavimlerine meze tabağı gönderirdi adı da ‘hatırla beni dolması'ydı"

"Gerçekten de insanların çok daha fazla dinlenmeye ihtiyacı var"

15 Haziran 2018 10:33

Yazar ve eleştirmen Doğan Hızlan, geçmiş bayramlarda neler yaşadındığını Hürriyet'teki köşesinde kaleme aldı. Hızla ramazan boyunca içkili lokantaların kapalı olduğunu söyleyerek "Lokantalarda bayram geldiğinde müdavimlerine bir meze tabağı gönderilirmiş, bunun adı da ‘ hatırla beni dolması’ymış" diye yazdı.

Hızlan'ın "Bayram kartları, bayram tebrikleri" başlığıyla (15 Haziran 2018) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:

Yıllar hayatın alışkanlıklarını değiştiriyor. Çocukluğumda anneannem aile büyüğü olduğu için bizim evde kalabalık yemek masaları kurulurdu.

Masanın özelliği maun olmasıydı, iki kanadı da açılır genişletilirdi, normal zamanlarda o kanatlar kapalı dururdu. Tabii yemeklerden önce de mükellef çay servisi yapılırdı. Kekler, börekler, evde yapılmış poğaçalar.

Ramazanda pideler de çeşitliydi. En gözde olan yumurtalı pideydi. Bazı kimseler pidenin harcını fırına getirirler, iftara yakın sıcak sıcak alırlardı. Evlerde bu kadar çok fırın yoktu, tepsiler fırınlara getirilirdi.

Mevsime göre hazırlanan yemekler değişirdi ama benim anımsadığım değişmeyen yemek fırında güveçti, parça kuzu eti ve patatesin içine bir dal tarçın da konulurdu.

Ziyaretlerin sayısı şimdi azaldı. Bayramlar tatil vesilesi olduğu için ya önceden büyüklere uğranılıyor ya da telefonla, WhatsApp’la kutlanıyor.

Telefonuma ya da bilgisayarıma gelen kutlamalar bana eski zevki vermiyor. Çünkü bir içeriğe tıkladığınızda, binlerce kişinin bayramını kutlamış oluyorsunuz.

Eski bayramların önemli bir işlevi dargınların barışmasıydı. Bu güçlü duygu acaba hâlâ devam ediyor mu, yoksa barışma da akıllı telefon aracılığıyla mı yapılıyor.

Ahmet Rasim’de okuduğumu zannettiğim bir usul varmış.

İçkili lokantalar elbette ramazanda kapanıyor. Bayram geldiğinde müdavimlerine bir meze tabağı gönderilirmiş, bunun adı da ‘ hatırla beni dolması’ymış.

Bayramlar artık turistik geziler için bir zaman dilimi. Gerçekten de insanların çok daha fazla dinlenmeye ihtiyacı var.

Eskiden teyzelerim misafir ağırlamak için öylesine yorulurlardı ki bayramda dinlenemezlerdi.

Başka bir açıdan da durumu değerlendirelim. Eskiden çalışan hanımların oranı bugüne göre azdı, şimdi çalışan hanımlar ağırlamak değil ağırlanmak istiyor; hakları da.

Ramazanlar, bayramlardaki değişiklik, yayıncılığa da yansıyor. Şimdi kitapçılarda eski ramazanlara, eski bayramlara dair kitaplara rastlanmıyor.

Televizyonlarda orta oyunları, ramazana dair bilgiler yer almıyor.

Yazının tamamı için tıklayın