Bilim / Teknoloji

İçki saati geni alkolikleri içkilerinden edebilir

Yeni keşfedilen bir gen, meyve sineklerini alkole duyarlı hale getirdi. Gen insanlarda da işe yarayabilir.

22 Mayıs 2009 03:00

Yeni keşfedilen bir gen, meyve sineklerini alkole duyarlı hale getirdi. Gen insanlarda da işe yarayabilir.

Bilim adamlarının düşük fiyatlı alkol satışının yapıldığı saatleri anlamına gelen "happyhour" ismini verdikleri gen, meyve sineklerini alkole karşı duyarlı hale getirdi. Bu geni kontrol eden ilaçların yapılması, alkol bağımlılığının tedavisinde kullanılabilir.

Araştırmayı yapan ekipten olan psikiyatrist Robert Swift, alkole duyarlı olan insanların daha az içki içtiğini belirterek, bu geni kontrol eden bir ilacın başarıya ulaşmasının daha mümkün olduğunu ifade etti.

Alkol içtikleri zaman insandan farksız tepkiler göstermeye başlayan meyve sinekleri üzerinde etkili olan gen, California Üniversitesi'nden moleküler biyoloji uzmanı Ulrike Heberlein'e göre insanlarda da eş etkiyi yaratabilir.

Heberlein ve çalışma arkadaşı Ammon Corl, araştırmaları sırasında alkol aldığı halde ayık kalabilen mutant meyve sineklerini araştırdı, bu araştırmalar sırasında ortaya çıkan bulgular, "happyhour" adı verilen genin ortaya çıkmasına neden oldu.

Alkole karşı dayanıklı meyve sineklerinin beyinlerinde happyhour genini aktifleştiren araştırmacılar, bu şekilde sineklerin tekrar sarhoş olabildiğini gördü. Bulgulara göre, genin yarattığı etki, beyin tarafından salgılanan dopamin adlı hormonun nöronlar tarafından daha etkili kullanılmasına neden oluyor.

Dopamin hormonu, beyin tarafından salgılanıyor ve uyartıların nöronların algı noktası olan sinapslardaki kimyasal iletimini sağlıyor.

Tedavi umudu

İlaç kullanımında karakteristiklerinden oldukça yararlanılan dopamin hormonunun happyhour geni ile ilişkisi sayesinde geliştirilecek ilaçların alkolizmin tedavisinde işe yarayabileceğini düşünen araştırmacılar, şimdiden iki ilaç örneğini ortaya çıkarmış durumda.

Erlotinib ve gefitinib olarak adlandırılan ilaçları normal sinekler üzerinde deneyen araştırmacılar başarıya ulaştıklarını belirtiyor. Fareler üzerinde yapılan araştırmalar sırasında kullanılan erlotinib, aynı etkiyi gösterdi.