İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’ye gelen göçmenlere yönelik "Burada yaşayan, güvenliği konusunda gerekli tahkikatları yaptığımız tüm kardeşlerimize ilk önce geçici ikametgah vereceğiz ve onları 'Bu ülkede acaba ne olacağım?' diye bir endişeden kurtaracağız." dedi.
Göçmenler konusunda AB politikalarını da eleştiren Soylu, "AB değerleri, insan hakları diye yüksek perdeden konuşan Batı medeniyeti ise bugün ırkçılıkla uğraşmaktadır. Biz, bu dünyaya yük olmadık, ama belki de bu dünyadaki merhametsizlik ve vicdansızlık yükünü biz aldık. Bizim milletimiz, Anadolu coğrafyasındaki bu asil millet aldı. Bugün ülkemizde 3,5 milyon Suriyeliyi barındırıyoruz. Denizlerden, göç yollarından binlerce insanın hayatını kurtardık" açıklamasında bulundu.
Soylu, Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu desteğiyle, Doğu Türkistan Teşkilatlar Birliğince Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen "Türkistanlılarla Bayramlaşma Buluşması"ndaki konuşmasında, bu coğrafyanın yüzyıllardır herkese kucağını açmış bir coğrafya olduğunu söyledi.
Türkiye topraklarının herkese açık olduğunu ifade eden Soylu, şöyle konuştu:
"Vatan hasreti nedir en iyi siz bilirsiniz. Biz de şunu biliyoruz; ana yurtlarınızda, ata yurtlarınızda hür, özgür ve bağımsız yaşamak isteyenlerin Anadolu'dan kendi topraklarına hangi hasretle baktığını biliriz. Suriyeli kardeşlerimizin, Uygur kardeşlerimizin hangi duygular içinde olduğunu biliriz çünkü biz aynı milletiz. Bizim kaderimiz aynı, tarihimiz aynı, bizim heyecanımız aynı, duygularımız aynı ve bize karşı düşmanlık yapanlar da aynı. Biz şuna inanıyoruz; Bugün ayakta duran Türkiye eğer bu kollarını açmamış, kardeşlerini yalnız bırakmış olsaydı bugün musibetlerden kurtulamazdı. 15 Temmuz'dan kurtulamazdı, 6-7 Ekim'den kurtulamazdı, 17-25 Aralık'tan kurulamazdı, Gezi olaylarından kurtulamazdı. Onların hilesi varsa, entrikası varsa, onların kumpası varsa bilesiniz ki bizim de Allahımız var."
"Tüm kardeşlerimize ilk önce geçici ikametgah vereceğiz"
Salonda bulunanların karşı karşıya kaldıkları problemleri bildiğini ifade eden Soylu, kendisinin İçişleri Bakanı, Göç Politikaları Kurulu Başkanı olduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şunun altını çizerek söylüyorum; Hiçbir çocuğunuzun Türkiye'de eğitim sorunu olmayacak. Hiçbir çocuğunuzun Türkiye'de diploma sorunu olmayacak. Burada yaşayan, güvenliği konusunda gerekli tahkikatları yaptığımız tüm kardeşlerimize ilk önce geçici ikametgah vereceğiz ve onları 'Bu ülkede acaba ne olacağım?' diye bir endişeden kurtaracağız. Burada birçok Türki kardeşlerimiz var. Sadece geçici ikamet değil, insani ikamet, uzun süreli ikamet konusunda da sonuna kadar yanınızda olduğumu ve bütün sistemi harekete geçireceğimi bilmenizi istiyorum. Burada bir söz daha veriyorum. Türk topluluklarına mensup olan kardeşlerimizle yabancıların göç idarelerinde aynı muamele yapmalarını ortadan kaldırıyoruz. Önümüzdeki haftadan itibaren Göç İdaresi'ne gittiğinizde bilesiniz ki kimliğiniz ve soyunuz önceliğiniz olacaktır. Bütün arkadaşlarımız, ben dahil emrinize amadeyiz. Bu topraklar sizindir. Anadolu sizindir. Kim ne derse desin, kim ne ortaya koyarsa koysun; bizim inancımız bize bir şey söylüyor: 'Her insan bir alemdir.' Biz ona talibiz. Biz size, sizin gönlünüze, sizin duanıza ve sizin rızanıza talibiz."
Göç İdaresi Genel Müdürü'ne talimat
Göç İdaresi ile birlikte daha önce attıkları adımın yeterli olmadığını ve herkesi kapsamadığını dile getiren Soylu, sorunları çözeceklerini kaydetti.
Göç İdaresi Genel Müdürü ile gerçekleştirdiği telefon konuşmasına değinen Soylu, şöyle devam etti:
"Biraz önce Göç İdaresi Genel Müdürümüzü aradım ve tek bir tek şey söyledim. 'Sistemi kuruyorsun ve bundan sonra bana bir tek kardeşimden herhangi bir şikayet gelmemesini sağlıyorsun.' Çocuklarınız çocuklarımızdır, bize emanettir, bizim sınavımızdır. Hiç merak etmeyin bizim öyle bir cumhurbaşkanımız var ki kalbi insan sevgisiyle dolu. Bizim öyle bir cumhurbaşkanımız var ki sizleri teker teker görünce 'Allah’ım bize biraz daha güç ver, bu zulümler sona ersin' diyen bir cumhurbaşkanımız var. Söylediğim sözler sadece bir başlangıçtır. Elimizde ne varsa, ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Sadece şunu bilin: Biz samimi insanlarız. Biz Müslümanız. Teslimiz yani. Bu dünyada bir imtihandan geçtiğimizi biliyoruz. Biz sizin dertlerinizle dertlendiğimiz kadar bu sınavda başarılı olacağımızı ve asıl dünyaya giderken yüzümüz ak alnımız ak gideceğimizi biliyoruz. Biz aynı yollardan geçerek bu Anadolu coğrafyasına geldik. Siz biraz sonra geldiniz. Ama şimdi bu topraklarda hep biz olduk. Bilesiniz ki biz sizlerle daha büyüğüz. Bilesiniz ki biz sizlerle daha güçlüyüz, daha kudretliyiz ve daha inançlıyız."
"Belki de bu dünyadaki merhametsizlik ve vicdansızlık yükünü biz aldık"
İçişleri Bakanı Soylu, “24 Haziran'da Türkiye için güzel bir başlangıç olduğunu” dile getirerek, "Ben inanıyorum ki arif, asil olan ve feraset sahibi bu milletimiz, bu başlangıcı elbette ki en güzel şekilde değerlendirecektir." dedi.
Türkiye'nin vicdanı, merhameti ve birbirine olan bağıyla güzel bir ülke olduğunu ve bu bağlarından güç aldığını anlatan Soylu, "Belki de bu merhameti yüzünden çok da kıskanılan bir millettir. Biz, bu dünyada 3 kıtaya ayak bastık, 3 kıtaya da adalet götürdük. Ama ne acıdır ki biz bu dünyadan adalet görmedik. Bizi zayıf gördükleri her noktada o hırsın yansımalarını gördük. Bulgaristan'daki soydaşlarımıza da aynısını yaptılar, Afganistan'da da aynısını yaptılar, Doğu Türkistan'da da aynısını yaptılar, Kerkük'te de aynısını yaptılar. Biz bu dünyadan adalet görmedik. Bizim tarihimizde savaşmak için gittiğimiz ülkelerde asmalardan kopardığı üzümlerin yerine altın sikkeler asan yeniçerilerimizin hikayeleri yazılıdır." diye konuştu.
Soylu, Türkiye'nin dünyaya merhameti ve vicdanı yaymaya çalıştığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"AB değerleri, insan hakları diye yüksek perdeden konuşan Batı medeniyeti ise bugün ırkçılıkla uğraşmaktadır. Biz, bu dünyaya yük olmadık, ama belki de bu dünyadaki merhametsizlik ve vicdansızlık yükünü biz aldık. Bizim milletimiz, Anadolu coğrafyasındaki bu asil millet aldı. Bugün ülkemizde 3,5 milyon Suriyeliyi barındırıyoruz. Denizlerden, göç yollarından binlerce insanın hayatını kurtardık."
Konuşmasının ardından Soylu'ya çeşitli hediyeler sunulurken, katılımcılar da Soylu'yla fotoğraf çektirdi.