İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilmelerini protesto için açlık grevi yapan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın "DHKP-C üyesi" olduklarını ve eylemlerinin de bu örgüt tarafından desteklendiğini söyledi.
Soylu, Vilayetler Evi'nde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Gülmen ve Özakça'nın 78 gündür devam eden açlık grevi ve tutuklanmalarına da değindi.
Soylu, "Biri akademisyen, biri öğretmen güya OHAL (olağanüstü hal) kapsamında çıkarılan KHK ile ihraç ediliyorlar. Mesleklerine geri dönmek için de açlık grevlerine başlıyorlar... Peki ben İçişleri Bakanı olarak sormak istiyorum; bu insanlar Kasım ayından itibaren eylem yapıyorlar. Kasım ayından beri bu eyleme destek veren vekiller, basın mensupları bu insanların terör örgütü mensubu olduklarını söylediler mi" dedi.
Soylu, Gülmen ile DHKP-C arasında "organik bağ" olduğunu öne sürerken, Özakça'nın hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olmak, kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama, görevi yaptırmamak için direnme suçlarından" devam eden ceza davaları olduğunu belirtti.
İçişleri Bakanı, "Bu mudur eğitimcilik? Böyle davaları olduğunu bildiğimiz öğretmene çocuğumuzu emanet eder miyiz? Bu iki kişinin yaptığı açlık grevlerine, DHKP-C'liler de yurt dışından destek veriyor" diye konuştu.
Gülmen ve Özakça, 78 gün önce KHK ile ihraç edilmelerini protesto etmek ve işlerine geri dönmek için Ankara'daki Yüksel Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde açlık grevine başlamıştı. İki eğitimci, bu hafta içerisinde evlerine düzenlenen baskında gözaltına alınmış ve daha sonra tutuklanarak cezaevine konmuştu.
Gülmen ve Özakça'nın gözaltına alınmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri Mustafa Balbay, Veli Ağbaba, Necati Yılmaz, Eren Erdem ve Ali Haydar Hakverdi anıtın önünde yedi saati aşkın oturma eylemi yapmıştı.
Soylu ayrıca iki eğitimciyi sabah eyleme gidip, akşam da evlerine geldiklerinde yemek yiyip içmekle suçladı.
İçişleri Bakanı, "Bir zamanlar (1996 yılındaki Sabancı suikastının firari sanığı) Fehriye Erdal'a yaptıkları gibi şirin, güler yüzü fotoğraflarını basıyorlar" sözleriyle basın kuruluşlarını da eleştirdi ve şunları ekledi:
"Terör örgütleri el birliğiyle Türkiye'nin dış dünyada yükselmesini engelleyebilmek için ellerinden gelen her şeylerini ortaya koyuyorlar. Ayrıca Yunanistan televizyonu ve BBC'de konuya ilişkin haber ve röportajlar yer alıyor. Batı her zamanki gibi terör örgütünün adamlarına kucak açmış durumda. Yani Batı cephesinde değişen bir şey yok. Yapılmak istenen algı çok açık ve nettir. Terörle mücadelemiz sulandırılmaya çalışılmaktadır."
Soylu ayrıca, "Teröre değil destek moral verene bile tahammülümüz yoktur" diye konuştu.