Gündem

Savcı, hapis ve siyasi yasak istedi; İmamoğlu'nun "YSK üyelerine hakaret" davası ertelendi

İmamoğlu'nun hakaret suçunu işlediği yönünde karar çıkması ve hapis cezası verilmesi durumunda siyasi yasaklı hale gelmesi söz konusu olacak

11 Kasım 2022 11:29

Güncelleme: 11 Kasım 2022 13:26

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkan ve üyelerine hakaret ettiği” iddiasıyla yargılandığı davanın duruşmasında savcı, 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası ve Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca “siyasi yasak” talep etti. Duruşma, 14 Aralık 2022 tarihine ertelendi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 13 bin oy farkla kazandığı 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin iptal edilmesi üzerine yaptığı basın açıklamasında, “YSK Başkanı’na ve üyelerine hakaret ettiği” iddiasıyla yargılandığı davaya, bugün; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

FOX TV muhabiri Gülşah İnce, duruşmada tanık olarak dinlendi. İnce, şunları söyledi:

“Ekrem İmamoğlu'na soru sormamın sebebi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bizzat İmamoğlu'nun kendisine yönelik sözleriydi. Soylu'nun sözlerini aynen alıntılayarak İmamoğlu'na soru sordum. O da cevap verdi. Akşam haberlerinde de 'İmamoğlu'ndan Soylu'ya cevap' şeklinde verdik.

Orada gazeteci olarak bulunuyordum. Ekrem İmamoğlu'nu ilgilendiren bir konu olduğu için ona söz hakkı doğmuştu. İmamoğlu'na, 'Sayın Soylu sizin için şu ifadeleri kullanmıştı. Siz ne diyeceksiniz' diye Soylu'nun sözlerini tırnak içinde kendisine aktarmıştım. Ekrem İmamoğlu da sözlerinin başında 'Söze bakarım söz mü diye, adama bakarım adam mı diye' diyerek başlamıştı."

TIKLAYIN - Hakkında siyasi yasak ve hapis cezası istenen İmamoğlu: Bugün net olarak beraat beklerdim

Hâkim: Sözlerin kimse söylendiği belli

Hâkim, “Bu sözlerin kime karşı söylendiği belli” dedi. Avukatlar, hâkimin su sözlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi istedi. Hâkim ise bu talep karşısında “Hâkimler kararlarıyla konuşur. Bu, düşünce” dedi.

Fox TV muhabiri İnce, beyanlarına devam etti. İnce, “Soruyu sorduğumuz tarih 4 Kasım, soruyu sorduğumda YSK üyelerine karşı bir yorum düşünmedim. Kasımda sorduğum sorudan böyle bir anlam çıkarmadım. Diğer gazeteci arkadaşlarım da YSK üyelerine yönelik bir yorum çıkarmadı" diye konuştu.

İmamoğlu'nun avukatı tekrar söz alarak, İmamoğlu'nun; "Söze bakarım söz mü diye adama bakarım adam mı diye" kime karşı söylendiğinin sorulmasının istenmesi sırasında hâkimin verdiği cevabının tutanağa geçirilmesini tekrar talep etti. Hâkim bunun üzerine kendi sözlerini de tutanağa geçirdi.

Murat Ongun'un tanık olarak dinlenilmesi talebi reddedildi

Avukatlar, olay günü İmamoğlu'nun yanında bulunan Murat Ongun'un da tanık olarak dinlenmesini talep etti. Duruşma savcısı, soruyu soran muhabirin tanık olarak dinlenmiş olması ve suç maddesinin, ‘sesli ve görüntülü’ hususunu kapsadığını belirterek; bu celsede hazır olmayan ve beyanları alınamayan tanıkların da dinlenilmesi talebinin reddedilmesini istedi. Mahkeme de dinlenemeyen tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verdi.

Reddi hâkim talebi reddedildi

Avukat Kemal Polat, söz konusu DVD hakkında, kendi aldırdıkları uzman bilirkişi raporu doğrultusunda kendi uzman bilirkişilerinin mahkemede tanık olarak dinlenilmesini talep etti. Duruşma savcısı Avukat Polat'ın bu talebine yönelik görüş bildirmeden esasa ilişkin mütalaasını sunacağını söyledi.

Avukat Polat ise taleplerine yönelik bir görüş bildirilmeden esasa ilişkin mütalaaya geçilmesinin tarafsızlık ilkesine aykırı olduğunu belirterek, reddi hâkim talebinde bulundu.

Mahkeme, Avukat Polat'ın reddi hâkim talebinin, yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu değerlendirerek bu talebi reddetti.

Avukat Kemal Polat, "Önceki celsede 3 sayfalık mütalaayı incelemek için süre talep eden savcılık makamının, bu celsede 24 sayfalık mütalaayı üstünkörü inceleyerek esasa ilişkin mütalaasını sunmak istemesi, tarafsızlık ilkesinin ihlal edildiğini açıkça göstermektedir. Savunma hakkı da kısıtlanıyor" dedi.

Hâkim ise, "Savunma kısıtlanıyorsa ne güzel işte, bozulma sebebi olacak" diyerek cevap verdi. Avukat Polat, hâkimin bu sözleri söylemesini, 'İhsas-ı Rey' olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Savcı, 4 yıl 1 aya kadar hapis ve siyasi yasak talep etti

Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, İmamoğlu'nun sözlerinin, "Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine alenen hakaret" suçunu oluşturduğunu iddia ederek, İmamoğlu'nun 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

Mütalaada, İmamoğlu hakkında siyasi yasak talebi ile ilgili olarak şu ifadeler kullanıldı:

“Sanık hakkında üzerine isnat olunan ‘Kurul Halinde Çalışan Kamu Görevlilerinden Dolayı Alenen Hakaret Suçu’ yönünden Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin uygulanmasını gerektirir hüküm takdir edilmesi halinde, sanık hakkında bahse konu yasa maddesinin uygulanmasına…”

"Mütalaa bizim için yok hükmünde"

Avukat Kemal Polat, mütalaanın kendileri için yok hükmünde olduğunu söyleyerek, süre taleplerinin olmadığını belirtti. Hâkim, mütalaaya karşı beyanların hazırlanması için duruşmayı 14 Aralık’a erteledi.

Hâkim ayrıca, “Hâkimin tarafsız olmadığı, ihsası reyde bulunduğu, bu nedenle reddi hâkim talebinde bulunduklarına yönelik itirazlarının incelenmesi için dosyanın inceleme mercine gönderilmesine” karar verdi. (ANKA)

İmamoğlu'ndan açıklama

İmamoğlu, Twitter hesabından duruşma sonrası yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Bu bir adalet davasıdır ve biz bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu süreçte destek mesajı paylaşan siyasi partilerimizin liderlerine ve yöneticilerine, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, sanatçılara, gazetecilere, aydınlara ve tüm yurttaşlarımıza teşekkürler."

Ne olmuştu? 

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa'nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak katılmıştı.

İmamoğlu bu kongrede yapmış olduğu konuşmada; seçim sürecinde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız bir şekilde kullanıldığını, seçim süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran dil kullanıldığını, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalarını, devletin haber ajansı olan Anadolu Ajansının seçim sonuçlarını manipüle etmek istediğini söylemişti.

İmamoğlu iktidarın 31 Mart seçimini yönetmekle yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini savunmuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019 tarihinde bir açıklama yaparak  kongrede yapmış olduğu konuşmasından dolayı İmamoğlu için "Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil" demişti.

İmamoğlu aynı gün (4 Kasım 2019) Soylu’nun bu sözlerinin hatırlatılması üzerine basın mensuplarına yaptığı açıklamada "31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa' da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın" ifadelerini kullanmıştı.

Bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından 15/11/2019 tarihli ihbar üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, ardından dava açılmıştı.

İddianamede, İmamoğlu'nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Hakaret suçunu işlediği yönünde karar çıkması ve hapis cezası verilmesi durumunda İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelmesi söz konusu olacak. 

TIKLAYIN | 15 soruda İmamoğlu hakkındaki ceza davası: Siyasi yasaklı hale gelecek mi?

TIKLAYIN | Kartal Kaymakamlığı, İmamoğlu'nun yargılandığı dava nedeniyle Neyzen Tevfik Meydanı dışındaki alanlarda toplanma yasağı ilan etti

TIKLAYIN | İmamoğlu'ndan hapsi istenen davaya ilişkin açıklama: Şu mahkemeden utanç duyuyorum; her şeye rağmen bu ülkenin yüce yargısına güvenmek istiyorum