Gündem
BBC Türkçe

'Hz Muhammed: Allah'ın Elçisi' filmi dünyada ve Türkiye'de nasıl karşılandı?

Geçen Cuma Türkiye'de vizyona giren, Hz.Muhammed'in hayatını anlatan büyük bütçeli İran filmi 'Hz Muhammed: Allah'ın Elçisi' hem Türkiye hem de dünyada farklı tepkilere neden oldu

02 Kasım 2016 15:43

Hz Muhammed'in hayatını anlatan İran yapımı, 'Hz Muhammed: Allah'ın Elçisi' filmi 2015'te bazı ülkelerde gösterime girmesinden sonra geçen Cuma Türkiye'de de vizyona girdi.

Yaklaşık 40 milyon dolarlık bütçeyle İran tarihinin en yüksek bütçeli filmi olan yapım; 'Cennetin Çocukları', 'Cennetin Rengi, 'Serçelerin Şarkısı', 'Baran' gibi filmlerin yönetmeni, uluslararası alanda tanınan sinemacı Mecid Mecidi'nin imzasını taşıyor.

Film bir üçlemenin ilk ayağı ve Muhammed Peygamber'in hayatının çocukluk evresini anlatıyor. Çekimi yedi yıl süren filme İran'daki tüm dini otoriteler destek verdi, hatta dini lider Ayetullah Hamaney filmin setini gezdi.

Mustafa Akkad'ın 1977 yapımı, Anthony Queen'in de rol aldığı 'Çağrı' filminden sonraki bu en büyük bütçeli Muhammed Peygamber filmi, İran'la birlikte yurtdışındaki ilk gösterimini Kanada'da, Montreal Film Festivali'nde gerçekleştirdi.

Film, Batı'daki film eleştirmenlerinin önemli bir bölümünden genel olarak olumlu yorumlar aldı.

İslam dünyasında ise büyük oranda kabul görmekle birlikte çeşitli tepkiler de oldu. Mısır'daki El Ezher Üniversitesi'nden İslami Araştırma Akademisi İran'a filmi vizyona sokmama çağrısı yaptı.

Din adamları, filmde Muhammed Peygamber'in yüzünün gösterilmemesinin yetmeyeceğini, Peygamber'e ait herhangi bir fiziksel görüntü ya da sesin de kullanılamayacağını savundu.

Mısırlı din adamları ayrıca Muhammed Peygamber'i canlandıran kişinin daha sonra kötü bir insan rolünde yer alma olasılığının bulunduğunu da belirtti.

Suudi Arabistan Büyük Müftüsü Şeyh Abdül Aziz El-Aşeyh de filmin Muhammed Peygamber'le 'dalga geçtiğini ve onu aşağıladığını' söyledi.

Hindistan'da, Mumbai merkezli İslami grup Raza Akademisi de, fiziki görünüm eleştirisi dışında ve filmde Müslüman olmayan oyuncuların da rol alması nedeniyle yapımı eleştiren bir fetva yayımladı.

Daha önce Mecidi'yle röportaj yapmış, filmin İran'daki çekimlerini ziyaret etmiş Kudüs TV, İran temsilcisi ve dış haberler müdürü Ramazan Bursa, bu eleştirilerin siyasi olduğunu düşünüyor.

BBC Türkçe'ye konuşan Bursa şunları söyledi:

"Mecid Mecidi bu filmi yapmaya karar verdiği zaman, Hz. Peygamber'in karikatürleri yayınlamış, İslam coğrafyasından tepkiler gelmiş ve Batı'da bir İslamofobi oluşmuştu. Bunun üzerine Mecidi Batı'nın Hz. Peygamber'i hakkıyla tanımadığına kanaat getirmiş ve Hz. Peygamber'i Batı'ya tanıtmak için böyle bir film yaptığını ifade etmişti.

"Suudi Arabistan'la Mısır'da filmin protesto edilmesi bence, filmin içeriği gibi bir gerekçe sunsalar da, bununla ilgili değildir. Suudi Arabistan'la İran'ın politik ilişkileri, yine aynı şekilde Mısır'la İran'ın politik ilişkileri ortadadır ve bu politik gerginlik onların bu filme politik bir yaklaşımla eleştiri yapmasını getirmiştir".

Film Türkiye'de, ilk üç günde 183 bin 524 kişi tarafından izlendi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın filme olumsuz bir yaklaşımı olmadı. Sabah'ın Günaydın eki filmin vizyona girişini 'Ağlattınız Bizi Efendimiz' başlığıyla sundu.

Karar gazetesinin filmle ilgili haberinde, "Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi', etkileyici bir görselliğe ve değerlere bağlı bir senaryoya sahip'' ifadesi kullanıldı.

Nihal Bengisu Karaca Habertürk'te filmle ilgili yazısında, "Bence filmin hedefi Batı'ya şirin görünmekten ziyade kadın izleyiciyi yakalamak. Mecidi kadınlara hitap eden bir Hz. Muhammed film çekmiş, bu tamamen yeni bir şey ve kanımca yanlış anlaşılması da bu yüzden. Belki de bu nedenle filmi beğenmedim ama sevdim. Bütün kusurlarına rağmen sevdim" yorumunu yaptı.

Sosyal medyada da filme ilişkin beğeni içeren bir çok paylaşım yapıldı. Ancak filme tepki gösteren ilahiyatçılar, gazeteciler ve sosyal medya kullanıcıları da oldu.

Türkiye gazetesinde yayımlanan yazıda, "sinematografisiyle takdire şayan bir eser olsa da, Şia kalıplarının dışına çıkamamış bir yapım" yorumu yapıldı.

Milli Gazete'ye konuşan ilahiyatçı Prof. Dr. Cevat Akşit, "Din oyuncak değildir. Kurtarıcımız efendimiz peygamberimiz popüler kültürün bir parçası haline getirilemez, hele hele pazar malzemesi asla yapılamaz" dedi.

Yeni Şafak'tan Yusuf Kaplan, "Hz. Peygamber'in konumunu sarsmayı, zamanla Hz. Peygamberi devre dışı bırakmayı hedefleyen hem İslâm'ı protestanlaştırma hem de Ehl-i Sünnet omurgayı çökertme projesinin bir parçasıdır" diye yazdı.

Diriliş Postası'ndan Eren Şentürk ise Twitter'da paylaştığı görüşlerden bazıları şunlar oldu:

"İran'ın Kum kentinde film setini ziyaret eden Hameney'in etkisi sadece Ebû Tâlib'in İman etmiş gibi gösterilmesinden çok daha büyük ve derin. (Film sadece Şia açısından baksa dersin ki; "adamlar Şia filmi çekmiş" Bundan daha büyük ve daha vahim zararları var filmin. Filmde Aleyhissalatü Vesselam efendimizin fiziksel olarak tasvir edilmesi hem rezillik hemde çizgi altına düşmüş sinema yetersizliği. Mecdinin filmini izleme hatası uzun yıllar peşinizi bırakmayacak bir kirliliğe neden olacak. İzlemeyin. Mecidi politik Pers filmi yapmış ve Hristiyanlara göz kırpmışlar. Film ağzına kadar proje sahnelerle dolu. Tövbe etmekten içim şişti."

Kudüs TV Dış Haberler Müdürü Bursa, filmi eleştirenlerin bazılarının mezhep temelli yaklaşım içinde olduğunu belirtiyor:

"Türkiye'deki yaklaşımlar daha çok filmin İran menşeli olmasından dolayı mezhepsel bir temel üzerinden hareket ediyor. Türkiye'den filme eleştiri yapan bazı kişilerle Musul operasyonu veya Halep'teki yaşananalar karşısında mezhep çığırtkanlığı yapan kişilerin aynı olduğunu görüyoruz."

Film önümüzdeki dönemde farklı ülkelerde gösterime girmeye devam edecek.

Filmin hangi ülkede ne kadar beğenileceğini tahmin etmek zor olsa film özellikle tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir