Bir dönem adı Gülen cemaati ile anılan Star yazarı Hüseyin Gülerce, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimiyle ilgili olarak, "Darbe girişimi, FETÖ'nün tabanının büyük çoğunluğunun gözünü açtı" dedi. "Ortada ve tabanda olanlardan bir kesim var ki, darbeye rağmen, katledilen masumlara rağmen, Meclis’in bombalanmasına, Cumhurbaşkanımızın eşi, çocukları ve torunları ile beraber öldürülmek istenmesine rağmen hala “bizim hocamız karıncayı bile incitmez, bu darbe senaryodur” diyorlar" ifadesini kullanan Gülerce, "Bunlar akıl tutulması, vicdan tutulması yaşayan, derin hipnozdan bir türlü çıkamayan hastalıklı ruhlardır. Bunları kimse ikna etmek için uğraşmasın. Etrafınızda olanlardan biliyorsunuzdur, asla ikna olmazlar. Onları kendi hallerine bırakın, meczup gibi dolansınlar" diye yazdı.
Hüseyin Gülerce'nin, "FETÖ tabanı şimdi ne yapacak?" başlığıyla yayımlanan (26 Temmuz 2016) yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paralel Yapı için; “tabanı ibadet, ortası ticaret, tepesi ihanet” demişti. Tepenin adı artık FETÖ... (Fetullahçı Terör Örgütü)
Binlerce belge, itiraf ile sabit ki, kanlı 15 Temmuz darbe girişimi; milletimize, devletimize, vatanımıza ve demokrasiye karşı, başında F. Gülen’in olduğu alçakça, haince bir saldırıdır. 15 Temmuz cinneti, kendini mehdi zanneden bir meczubun son intihar saldırısıdır. Bu adam kendisini öylesine bitirmiştir ki, koskoca vatan toprağında artık ona verilecek bir mezar yeri de yoktur. Gülen, darbenin lideri olarak dönmeyi hayal ederken, şimdi Türkiye’nin en nefret ettiği insandır.
Bundan sonra Gülenistler ne yapacak? FETÖ mensubu teröristler için artık bu dünyada huzur yoktur. Onlar, akıllarını, vicdanlarını ve iradelerini Gülen’e kiraya verdikleri için bugün her türlü cezayı hak ediyorlar. Onlar, hiçbir zaman kendileri olamadılar. Gülen, ortaokul/lise sıralarından beri onların beyinlerine çip taktı ve Pensilvanya’dan onları CIA adına kullandı. (Gülen’e Yeşil Kart verilmesi için “bu adam ABD için yararlıdır” diyerek tavsiyede bulunan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA yöneticilerinden Graham Fuller, 15 Temmuz’dan sonra da Gülen’e sahip çıktı. Gülen’in “Örnek İslam’ı temsil ettiği”ni iddia ederek, darbe girişimini Gülen’in yapmadığını öne sürdü.)
Gülen’in 20 Aralık 2013’teki 25 Aralık darbesinin talimatı olan bedduası, dönüp FETÖ mensuplarını bulmuş; önleri kesilmiş, yuvalarına ateşler düşmüş, ocakları sönmüştür. Kamu mensubu olarak silahlı kuvvetlerde, yargıda, emniyet teşkilatında bulunanlardan yakalananlar, müstahak oldukları cezaları alacaklar, hısım akrabaları bile onların yüzünü görmek istemeyecektir. Yurt dışına kaçanlar, sırf Erdoğan düşmanlığı yüzünden ABD ve AB’de bir süre “siyasi mülteci” olarak ağırlanabilirler. Ancak gerçek yüzleri geç de olsa anlaşıldığında, dünya onlara dar edilecektir...
Ortada ticaret ile uğraşanların bir kısmı, tanklar altında ezilen, kurşunlanan, katledilen masumları gördükten sonra artık kararlarını verdiler. Gülen tayfası ile nokta kadar gönül bağları kalmadı. İnsan olanın, vicdanı olanın zaten bundan böyle bu canilerle, teröristlerle irtibatı olamaz.
Bir kısmının ise tahminlerin ötesinde FETÖ ile bağlantılarının 17/25 Aralık’a rağmen devam ettiği tespit edildi. Onlara da Türkiye ve dünya dar gelecektir...
Tabana gelince, 15 Temmuz darbesi büyük çoğunluğunun gözünü açtı. (Samimiyetlerinin ölçüsünü bilmiyoruz olsak da, tıpkı bazı parti liderlerinin ve medyada bir kısım yazarın gözünün açıldığı gibi. İçlerinde, daha 15 Temmuz’a kadar bana “hocasını satan adam” diyen yazarlar da var ki, beni bile geçtiler beya... Hâlbuki ben vatanı satanların ihanetini görmüş, onları 3 yıl önce terk etmiştim.)
Ortada ve tabanda olanlardan bir kesim var ki, darbeye rağmen, katledilen masumlara rağmen, Meclis’in bombalanmasına, Cumhurbaşkanımızın eşi, çocukları ve torunları ile beraber öldürülmek istenmesine rağmen hala “bizim hocamız karıncayı bile incitmez, bu darbe senaryodur” diyorlar...
Bunlar akıl tutulması, vicdan tutulması yaşayan, derin hipnozdan bir türlü çıkamayan hastalıklı ruhlardır... Bunları kimse ikna etmek için uğraşmasın. Etrafınızda olanlardan biliyorsunuzdur, asla ikna olmazlar. Onları kendi hallerine bırakın, meczup gibi dolansınlar. Onlar, Fethullah Gülen öldüğünde ancak hipnozdan çıkacaklar...