Medya

Hüseyin Gülerce: Asıl tehlike, hâlâ gizlenen subaylar, suikastlar yapabilirler!

"Kahraman ilan edilen bir FETÖ’cü, TSK’nın Kara Kuvvetleri Komutanı'nın en yakınında bulunuyor"

05 Ocak 2018 14:28

Star gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, 'FETÖ'nün tehlikeli yanının "sinsilik" olduğunu belirterek,  "FETÖ’nün en tehlikeli yanı sinsiliğidir. F. Gülen, Erdoğan kin ve nefreti üzerine bina ettiği Türkiye düşmanlığını bütün sapıklığı, hainliği ile devam ettiriyor. Dolayısıyla halen TSK içerisinde gizlediği ve hipnozundan bir türlü çıkamayan elemanlarına, Türkiye’yi sarsacak suikastlar yaptırabilecek olma ihtimali, hiç yabana atılmamalıdır" dedi.

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler'in koruma subayı yüzbaşı Burak Akın itirafçı olarak teslim olmasına da değinen Gülerce, "Hele son bir olay var ki, bu konudaki endişelerin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Kahraman ilan edilen bir FETÖ’cü, TSK’nın Kara Kuvvetleri Komutanı'nın en yakınında bulunuyor diye yazdı.

 

Hüseyin Gülerce'nin Star'daki yazısı ( 5 Ocak 2018) yazısı şöyle:

Son günlerdeki FETÖ operasyonlarının, halen görevde olan (muvazzaf) subaylara yönelik olması dikkat çekici. ByLock kullanmış olmaları, ankesörlü telefonlarla hala mahrem imamlardan talimat almalarının tespiti, bu yöndeki operasyonları çoğalttı.

Gözaltına alınanlar arasında yarbay ve albay rütbesinde olanlar, halen il ilçe jandarma komutanlığı ve yardımcılığı yapanlar da var.

Geçtiğimiz Kasım ayında da Eskişehir merkezli Hava Kuvvetleri yapılanması soruşturması kapsamında operasyon yapıldı. Aralarında “mahrem imam” ve savaş pilotlarının da bulunduğu 66 şüpheli için gözaltı kararı verildi. Bunlardan 50 kişi yakalandı.

Tabii bu haberleri okuyunca insanın aklına ilk gelen; “acaba FETÖ’ye bağlılığı hala devam eden görevdeki subaylar, hele savaş pilotları -Allah muhafaza- bir intihar saldırısı yapar mı” düşüncesidir.

Bu yöndeki endişeler bir daha depreşiyor. Zira Pensilvanya’daki FETÖ elebaşı Fetullah Gülen neredeyse her ay yeni bir “geri geliyoruz, bu defa işlerini bitireceğiz” mesajı yayınlıyor. Bilhassa ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinden FETÖ firarilerine verilen destekler, Atlantik Cephesinde, hala bu FETÖ’cüleri bir darbe girişiminde kullanma hesabından vazgeçilmediğini gösteriyor.

İşte Yunanistan’ın helikopterle kaçarak iltica eden darbecileri iade etmeme kararı alması, ABD’nin yeni yılda da Suriye’deki PKK’ya silah yardımına devam edeceğini açıklaması, Zarrab davasında Hakan Atilla’nın suçlu bulunması…

FETÖ’nün en tehlikeli yanı sinsiliğidir. F. Gülen, Erdoğan kin ve nefreti üzerine bina ettiği Türkiye düşmanlığını bütün sapıklığı, hainliği ile devam ettiriyor. Dolayısıyla halen TSK içerisinde gizlediği ve hipnozundan bir türlü çıkamayan elemanlarına, Türkiye’yi sarsacak suikastlar yaptırabilecek olma ihtimali, hiç yabana atılmamalıdır.

Hele son bir olay var ki, bu konudaki endişelerin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor.

15 Temmuz’da "kahraman" ilan edilip madalya takılan, sonra "FETÖ"cüyüm itirafında bulunan Yüzbaşı Burak Akın olayı...

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler'in koruma müdürü Yüzbaşı Burak Akın, 15 Temmuz gecesi darbeci askerlere direndiği gerekçesiyle kahraman ilan edilmiş ve madalya ile ödüllendirilmişti. Aradan 1.5 yıl geçtikten sonra Akın, FETÖ'cü olduğunu itiraf ediyor ve örgüt içerisinde aldığı görevler, kendisinden sorumlu olanlarla ilgili kapsamlı bilgiler veriyor. Akın, kendisinin devre arkadaşı olan biri Genelkurmay diğeri Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli iki yüzbaşının da adını söylüyor.

Neden aniden itirafçı oluyor? Çünkü son operasyonlardan haberdar oluyor, gözaltına alınacağını anlayınca gidip kendi teslim oluyor.

Türkiye’nin nasıl bir badire atlattığı herhalde anlaşılıyor. Kahraman ilan edilen bir FETÖ’cü, TSK’nın Kara Kuvvetleri Komutanının en yakınında bulunuyor.

Yüzbaşı Akın olayı üzerine, öğreniyoruz ki Türk Silahlı Kuvvetleri, daha kapsamlı çalışmalar için harekete geçmiş bulunuyor.

Sabah’ın haberine göre TSK'daki gizli FETÖ üye ve sempatizanlarını belirlemek için tüm rütbelilere yönelik inceleme başlatıldı.

Genelkurmay Karargâhının MİT ve Emniyet ile koordineli yürüttüğü çalışmalarda, askerlerin eğitim hayatı detaylı şekilde araştırılıyor. Bu kapsamda ilkokuldan başlayarak, okuduğu tüm okullar, askeri lise ve harp okulu yılları, sıralı komutanları, tayin yerleri, terfileri, kanaat notları, devreleri, yurtiçi ve yurtdışı görevlendirmeleri ve gittiği kurslar inceleniyor. Geç kalınmış olsa da titiz çalışma gerektiren hızlı bir incelemenin faydası çok olur. Bu incelemede, kimlerin doğrudan ya da bir başka ülke üzerinden ABD’ye gittiğine de bakılmalı. Çünkü en kuvvetli hipnozu, bizzat F. Gülen Pensilvanya’da yapıyor.

ByLock’a, tek tip elbiseye, “mor beyin”e odaklanmışken, asıl tehlikenin suikastlardan geleceğini hiç unutmamalı...