-HÜSEYİN ÇELİK'TEN "SANAL DÜŞMANLI" TEPKİ GAZİANTEP (A.A) - 14.05.2011 - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Yıllarca sanal düşmanlar üretilerek, ülkenin kaynakları heba edildi, Türkiye şu anda dünyanın önemli küresel güçleri arasında yerini almıştır, ülkemiz bu misyonuyla artık gündem olan değil, dünya gündemini belirleyen bir konuma kavuşmuştur" dedi. Tö-Der (Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği) tarafından Tuğcan Hotel'de düzenlenen toplantının açılışında konuşan Çelik, Türkiye'de bazı art niyetli kesimler tarafından sanal iç ve dış düşmanlar yaratıldığını, bu sanal düşmanlarla mücadele kapsamında ülkenin insan kaynakları ile maddi kaynaklarının boşa heba edildiğini belirtti. Türkiye'nin içeride, dışarıda ve özellikle komşularıyla yıllarca sorunlar yaşatıldığına dikkati çeken Çelik, "Yıllarca bize 'solcular devleti ele geçirmek istiyor, Aleviler, Kürtler, Milliyetçiler, Nurcular, Fethullahçılar, tarikatlar devleti ele geçirmek istiyorlar' denilerek ülke insanlarını sürekli mücadele halinde tuttular. Bakın yıllarca sanal düşmanlar üretilerek, ülkenin kaynakları heba edildi. Türkiye şu anda dünyanın önemli küresel güçleri arasında yerini almıştır. Türkiye bu misyonuyla artık gündem olan değil, gündem belirleyen bir ülke konumuna kavuşmuştur" diye konuştu. Bir ülkenin insanlarının kendisine ait ülkeyi ele geçirme gereği hissetmesinin nedenini bir türlü anlayamadığını ifade eden Çelik, iktidara geldiklerinde her fikre, her mezhebe, her inanca yasalarda yaptıkları değişiklikle kendilerini özgürce ifade etme imkanı sağladıklarını, aradan geçen bu yıllar içerisinde bu kesimlerin hiç birinin de devleti ele geçirme çabası içerisinde olduklarını görmediklerini kaydetti. Komşularla ilişkilerin tamamen kopuk olduğu bir dönemde iktidara geldiklerini, o yıllarda tüm komşulara düşmanca bakılmasından dolayı komşu ülkelere ihracatın yüzde 3 civarında olduğunu ancak iktidarları döneminde iyi komşuluk ilişkileri sayesinde Türkiye'nin komşularına olan ihracat rakamını yüzde 35'lere çıkardıklarını vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakın yıllarca 'ABD, Avrupa, Arap ülkeleri herkes kötü, herkes bizim düşmanımız' politikalarıyla ihracatımız yıllarca yerinde saydı. İşbaşına geldiğimizde 35 milyar dolar ihracatımız vardı. Bugün aktif olarak izlediğimiz dış politikamızla ihracatımızı 138 milyar dolara çıkardık. Komşumuz Suriye ile 50 yıl önce döşediğimiz mayınların çıkarılması için 800 milyon liraya ihtiyaç var. Bu sınırdan ne geçti, çay, şeker ve kahve getirilmiş. Bunu engellemek için mayın döşemişiz, belki binlerce insan bu mayınlardan ya ölmüş ya da yaralanmış. Bu gün iki ülkenin arasında sınırların kaldırılması, pasaportsuz kimlikle gidiş gelişler olsun fikirleri tartışılır noktaya gelmişiz. Haddini aşan AB'ye, Fransa Cumhurbaşkanına, Almanya Başbakanına, İsrail'e haddini bildiren bir Başbakana sahibiz. Türkiye izlediği onurlu iç ve dış politikayla dünyada küresel bir güç haline geldi, dünyada açlık, afet ve çeşitli nedenlerle değişik ülkelere 2 milyar dolar yardımda bulunduk ancak bazı kesimler bu yardımları eleştiriyor." Bazı kesimlerin, "ülkenin topraklarını yabancılara peşkeş çekiyorlar" eleştirilerine karşın, "Biz iktidara geldiğimiz zaman Hatay'da yabancılara satılacak gayrimenkul kotası dolmuştu. Yabancılar her kentte ancak belirli bir oranda gayrimenkul alabiliyorlar. Bu kotada yüzde 10 olması lazım. Yasalar böyle belirlemiş. Biz yasalar gereği hiç bir yabancıyla kota dışı bir gayrimenkul satışı yapmamız söz konusu olamaz. Bizim insanımız İngiltere'de Almanya'da arsa alabiliyorsa o ülkenin de insanları ülkemizde arsa alabilir. Yasalarımız bu konuyu karşılılık esaslarına göre belirlemiştir" diye konuştu. -ZAYIFLAYAN HOLLANDA İNEKLERİ- İktidara geldiklerinde, Tapu, Meteoroloji, Tarım ve Telekom okulu gibi 35 meslek lisesi, Milli Eğitim Bakanlığı ile diğer bakanlıklara ait yüzlerce hastane, dispanser, poliklinik ve sağlık ocakları bulunduğunu ifade eden Hüseyin Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: "İlk bakan olduğumda Van'a gittiğimde Van Tarım Meslek Lisesi'nde, Hollanda cinsi inekler vardı. Bu inekler zayıflamış bizim Türk inekleri gibi zayıf cılız hale gelmişti. Nedeni sorduğumda 'bakıcılar 9-5 saatleri arasında mesai yapıyor, bu nedenle hayvanlara bakamıyorlar' dediler. Dedim ki, böyle olur mu, bu okul gibi tüm diğer okulları Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altında, hastaneleri de Sağlık Bakanlığına devrederek bu çelişkilere bir son verdik. Devlet ineğe mi bakar, buğday mı eker... Devlet organizatördür, halkına karşı olan sorumluluğunun gereğini yerine getirir."