"Gıda krizi diye bir şey esasında yoktur. Çünkü toprak vermeyi hiçbir zaman bırakmaz, ekersiniz ve karşılığını alırsınız. Ne vardır, çiftçiyi desteklememek, zorda bırakmak gibi politikalar vardır. Bu politikaların sonucu olarak kriz yaşarsınız. Türkiye'de yaşanan da budur. Türkiye yılda 2,5 milyar dolarlık hububat ithalatı yapıyor. Ne diye ithal ediyoruz, buğday mı yetişmiyor bizde? Sonra cari açığın peşine düşüyorlar ve 'biz ihracata dayalı ekonomi yapacağız' diyorlar ama ithalat rekor kırıyor. Esasında hiçbir şekilde kabul edilemeyecek saçma sapan işler dönüyor."
"Bu kalem oyunlarıyla bizi uyutmaya çalışıyorlar"
Özelleştirme politikalarını kapitülasyonlara benzeten Baş şunları söyledi:
"Devlet fabrika açamaz, devlet fabrika işletemez diye diye her yeri özelleştirdiler şimdi devlet bakkallık yapıyor. Cumhurbaşkanı çıkıp ürün liste fiyatları açıklıyor. Güya indirimden bahsediyorlar. İndirim mindirim yok! Bir de indirimin referans noktası neresi, nereden indirim? Yüzde 20-25 indirim var diyorsun, referans ne? Geçen yılın yüzde yüz fazlası var. Sen referans olarak 3 gün önceyi alıyorsan bu ticaretteki klasik kalem oyunudur. Önce indirim, sonra bindirim! Bu, uyanık her tüccarın yaptığı bir iş. Bu kalem oyunlarıyla, kandırmacalarla bizi uyutmaya çalışıyorlar."