Gündem

Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici: Gazeteci kandırmak kolay

“Üniversiteli Gamze Microsoft'un Türkiye ve dünya birincisi” haberlerinin gerçeği yansıtmıyor

31 Temmuz 2018 22:23

Hürriyet gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, kamuoyuna yansıyan “Üniversiteli Gamze Microsoft’un Türkiye ve dünya birincisi” haberlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Söz konusu haberde gazetecilerin, şüpheci ve sorgulayıcı yaklaşmadığını belirten Bildirici, "Beni üzen bu ülkede gazeteci kandırmanın bu kadar kolay olması. Ah şüpheci, sorgulayıcı gazetecilik, neredesin?" dedi. 

Faruk Bildirici'nin Hürriyet'te "Gazeteci kandırmak kolay'" başlığıyla dün yayımlanan (30 Temmuz 2018) yazısı şöyle:

“ÜNİVERSİTELİ Gamze” beş yıl önce yayımladığımız haberlere bakılırsa tam bir bilgisayar dehasıymış. “Üniversiteli Gamze Microsoft’un Türkiye ve dünya birincisi”, “960 bin adayı geride bıraktı”, “6 kez üst üste dünya birincisi oldu”.

Akdeniz Üniversitesi Manavgat Meslek Yüksek Okulu Bilgisayar Programcılığı bölümü öğrencisi Gamze Oruç ile ilgili haberler önce Hürriyet Akdeniz Eki’nde, ardından Hürriyet’te ve sonra yine ekte bir daha yayımlanmış. Ek'tekiler DHA'nın, diğeri Hürriyet'in kendi haberi. Kasım ve Aralık 2013 tarihlerinde yayımlanan bu haberlerde Gamze Oruç’un birinci olduğu yarışmaların adları şöyle verilmiş:

“Microsoft Windows 8 Uygulama Geliştirme Yarışması, Java&Android Developer Yarışması, Java&Android Developer Web ve Grafik Tasarım ile Yazılım Geliştirme Yarışması, Lisans Geliştirme Yarışması, İşletim Sistemleri Yarışması, WowZaff 2013 Windows Uygulama Geliştirme Festivali kapsamında düzenlenen Dünya İşletim Sistemi ve Algoritma Geliştirme Yarışması.”

Bilişim sektöründen bir okur, bu haberlere dikkatimi çekti. Birincilik haberlerinin doğru olmadığını belirten ve adının yazılmasını istemeyen bu okur, Oruç’un kazandığını söylediği yarışmaların çoğunun gerçekte var olmadığını vurguladı; bu haberlerin hurriyet.com.tr’den silinmesini istedi.

Önce haberleri inceledim. Oruç, okulu bitirdikten sonra Ayvalık’a yerleşmiş, çocuklara kurslar düzenlemiş; hatta “dünya birincisi” olarak bazı okullara davet edilmiş, oralarda konuşmalar yapmıştı.

Fakat Oruç’un sözlerini doğrulayacak tek bir veriye rastlamadım internette. Siber güvenlik uzmanı Can Yıldızlı’dan yardım istedim. O taradı dijital alemi. Vardığı sonuç şuydu; “Gamze Oruç’un dünya birinciliği yok. Hatta bir yarışmanın adı yanlış yazılmış, WowZaff 2013 değil WowZapp olacak. Bu yarışmayı Taylandlı bir genç kazanmış, halen Microsoft’ta çalışıyor.”

Bu bilgiyle yetinmeyip Microsoft Türkiye Ofisi’ne sordum. “Windows 8 Uygulama Geliştirme Yarışması’nda ödül alanlar arasında Gamze Oruç’un bulunmadığı ve haberdeki diğer yarışmaları düzenlemedikleri” yanıtı verdiler.

Oruç ile de temas kurmaya çalıştım. Ayvalık’tan da ayrılmıştı. Artık evliydi; kendisinden çok eşi Mahmut Altınok yanıtladı sorularımı. “Biz bütün belgeleri rektörlüğe verdik. Oradan isteyin. Mail adresi kırıldı, belgeler oradaydı. Bizde hiç belge yok.” Birkaç kez arayınca da sinirlendi. Dünya birincilikleri kazanmış bir kişinin elinde tek bir belge olmaması şaşırtıcıydı! Bir de ne hikmetse çok önce hack’lendiğini söyledikleri e-posta adresi Linkedin profilinde hâlâ duruyordu; konuşmamızdan sonra silindi.

Üniversite tarafından da araştırdım. Oruç, önce bir akademisyeni, sonra okul müdürünü ve ardından o zamanki rektörü, e-posta çıktıları göstererek Windows 8 yarışmasında dünya birincisi olduğuna ikna etmiş. Rektörlükte kabul edilip, teşekkür belgesi de verilince gazetecileri inandırmayı başarmış; haberler böyle yazılmış. O da herkesin inanmasına güvenip, bir dünya birinciliğini iki ay içinde altı birinciliğe dönüştürmüş! Gazeteciler buna da inanmış. Ama bir türlü okula orijinal belge verememiş, sonra da “belgenin kargoda kaybolduğu”nu söylemiş. Şüphelenen okul yöneticileri, Microsoft’a e-posta göndermiş. Oruç’un birincilik haberlerinin doğru olmadığı yanıtı alınmış. Bunun üzerine danışmanlık yaptığı rektörlükten uzaklaştırılmış, ilişki de kesilmiş.

Edindiğim bilgiler bunlar. Anladığım kadarıyla, Gamze Oruç’un birincilikleri de altı yıl kadar önce Kızıltepeli lise öğrencisi Şeyhmus Kino’nun Oxford’u burslu kazanmasına benziyor. Kino’nun başarısı da tüm medyada haber olmuş ama sonra Oxford’un davet belgesini annesinin tandırda yaktığını söylemişti! 

Beni üzen bu ülkede gazeteci kandırmanın bu kadar kolay olması...Ah şüpheci, sorgulayıcı gazetecilik, neredesin?