Yaşam

Hürriyet Okur Temsilcisi: Ayşe Arman’ın Yemeksepeti söyleşisi eksikti, boşluklar doldurulmamıştı

'Biz gazeteciyiz, işimiz okurlara doğru bilgi vermek'

03 Ağustos 2015 15:08

Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, Ayşe Arman’ın Yemeksepeti’nin ortaklarından Nevzat Aydın ile yaptığı söyleşide Aydın’ın sitenin tek sahibi olarak yansıtılmasını eleştirdi. Hürriyet Ekonomi Müdürü Sefer Levent’in konuya ilişkin olarak yayımladı yazı ile söyleşide yer alan bilgilerin çeliştiğini belirten Bildirici “söyleşide bilgi eksiklikleri vardı. Anlatılan öykü sorgulanmamış, boşlukları dolduracak sorular sorulmamıştı. Dahası, ertesi gün (27 Temmuz) ‘Ekonomi Servisi’nin “patron isterse” başlığıyla yaptığı haberde de aynu eksiklikler tekrarlandı” dedi.

Bildirici, “Biz gazeteciyiz, işimiz okurlara doğru bilgi vermek. “Cumhuriyet tarihinin en büyük girişimcilik hikâyelerinden biri”ni yarattığını söyleyen bir işadamının öyküsü aktarılırken okurun her noktada doğru bilgilendirilmesi gerekirdi” ifadelerini kullandı.

Faruk Bildirici’nin Hürriyet gazetesinde “Kıyafet şüphelileri” başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:

Söyleşide gazetecinin rolü

Ayşe Arman’ın, Hürriyet Pazar’daki “Yemeksepeti’ni 589 milyon dolara satan Nevzat Aydın” söyleşisini dikkatle okumamın nedeni, bu şirketin satışıyla ilgili daha önceki haberlerde doğrularla yanlışların birbirine karıştırıldığını izlemiş olmamdı. Satış hakkındaki ilk haber, birçok medya kuruluşuyla birlikte 6 Mayıs 2015’te Hürriyet’te çıktı. PR şirketinin hazırladığı bültene dayanan haberde, Aydın’ın şirketin tek sahibi olduğu ve satış gelirinin tamamını onun aldığı algısı yaratılıyordu. Okur itirazlarını iletmem üzerine Hürriyet Ekonomi Müdürü Sefer Levent konuyu araştırdı, satışı ayrıntılı olarak yazdı ve yanlışları düzeltti.

Fakat Ayşe Arman’ın, geçen pazar yayımlanan söyleşisindeki bilgiler, Sefer Levent’in 7 Mayıs’ta yazdıklarıyla çelişiyordu. Hangisinde okura yanlış bilgi verdiğimizi anlamak için yazılanları inceledim. Nevzat Aydın’ın çalıştığı PR şirketi Contactplus ile görüştüm. Vardığım sonuçları şöyle sıralayabilirim:

Yemeksepeti’nin 589 milyon dolara Delivery Hero’ya satıldığı sırada Nevzat Aydın şirketin ne kadarına sahipti? Satıştan ne kadar pay aldı? Arman’ın söyleşisinde bu konuda bilgi verilmediği için Aydın’ın şirketin tek sahibi olduğu izlenimi doğuyor.

Sefer Levent’in Ticaret Sicili kayıtlarına dayanarak kaleme aldığı yazısına göre Aydın’ın hisseleri daha önceki satışlar nedeniyle yüzde 6.07’ye inmişti. Satıştan payına düşen ise 35.7 milyon dolardı. Contactplus bu oranı kabul etmemekle birlikte, Aydın’ın hisse oranını açıklayamayacağı yanıtını verdi. Bu durumda Levent’in yazdığı oranı doğru kabul ederek, söyleşide Aydın’ın şirketteki ve dolayısıyla başarıdaki payının yanlış sunulduğunu söyleyebilirim.

Contactplus, satış öncesinde Yemeksepeti’nde 10’un üzerinde yatırımcı olduğu, General Atlantic’in 44 milyon dolarlık hisse aldığı bilgisini verdi. Demek ki, dört ortakla kurulan Yemeksepeti’nin 10 ortaklı bir şirket haline gelmesi ve Aydın’ın hisselerinin azalmasına değinilmemiş; öykünün bu yanı okura aktarılamamış.

Bir diğer nokta, Aydın’ın çalışanlara 27 milyon dolar dağıttığına ilişkin açıklaması. Aydın, “Alan şirket mi veriyor bu parayı?” sorusunu “Kendi kazandığımızı dağıtıyoruz” diye yanıtlıyor. Burada çalışanlara dağıtılan payın sadece Aydın’dan mı, yoksa tüm ortaklardan mı çıktığı belirsiz kalıyor.

Ayrıca Nevzat Aydın’ın Yemeksepeti’ndeki yeni pozisyonu yazılmamış. Oysa Aydın, halen CEO olarak göreve devam ediyor şirkette.

Özetlersem, söyleşide bilgi eksiklikleri vardı. Anlatılan öykü sorgulanmamış, boşlukları dolduracak sorular sorulmamıştı. Dahası, ertesi gün (27 Temmuz) ‘Ekonomi Servisi’, çalışanlara 27 milyon lira dağıtılmasını önemli görerek, Ayşe Arman’ın söyleşisini “patron isterse” başlığıyla haber yaptı. Ancak aynı eksiklikler tekrarlanarak, hem de Sefer Levent’in 7 Mayıs tarihli yazısındaki bilgiler atlanarak...

Bu haberin ilk cümlesinde “... 589 milyon dolara sattı ve daha sonra bu paranın 27 milyon dolarını çalışanlarına dağıttı” deniliyor. Halbuki yukarıda da anlattım, Aydın şirketin tek sahibi değildi ve 589 milyonun tamamını o almadı. Satış bedelinin tamamını o almış ve 27 milyonunu dağıtmış gibi yazmak yanlış.

Biz gazeteciyiz, işimiz okurlara doğru bilgi vermek. “Cumhuriyet tarihinin en büyük girişimcilik hikâyelerinden biri”ni yarattığını söyleyen bir işadamının öyküsü aktarılırken okurun her noktada doğru bilgilendirilmesi gerekirdi.