Cumhuriyet yazarı Özgür Mumcu, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın İslamcı yazar Nuri Pakdil'i Ankara'daki evinde ziyaret etmesiyle ilgili olarak "Anlaşılan o ki İslamcı bir yazarın yemek davetini Meclis Komisyonu’na gelmeye yeğ tuttular" dedi.
Özgür Mumcu'nun "Kafalar karışık" başlığıyla yayımlanan (4 Şubat 2017) yazısı şöyle:
15 Temmuz darbe girişimini araştırmak için Meclis’te bir komisyon kurulmuştu. Komisyonun başına cemaatin siyasi davalarının baş destekçilerinden bir AKP milletvekili getirilince, niyetin işi geçiştirmek olduğu şüphesi doğmuştu. Muhalefetin bütün çabasına rağmen bu şüphe maalesef doğrulandı. Darbe girişimine ilişkin soru işaretleri ortada kaldı.
Öyle ki o meşhur beş buçuk, altı saatlik herkesin merak ettiği boşluğu aydınlatabilecek iki kişi, Genelkurmay Başkanı ve Mit Müsteşarı komisyona gelmedi bile.
Ancak zannedilmesin ki bu ikili beraber bir yere gitmekten çekiniyor. Orgeneral Hulusi Akar ve MİT müsteşarı Hakan Fidan geçenlerde beraber İslamcı yazar Nuri Pakdil’i evinde ziyaret etti. Anlaşılan o ki İslamcı bir yazarın yemek davetini Meclis Komisyonu’na gelmeye yeğ tuttular.
Medyaya yansıdığı kadarıyla futbol, edebiyat ve sayın yazarın seneler önce kavuşamadığı aşkı hakkında konuşmuşlar. Devlet idaresi gibi gergin bir iş yapan, bir darbe girişimini beraber atlatmış bu ikilinin biraz kafa dağıtmayı arzulamaları anlaşılır. Demek ki halkın darbe girişimi hakkındaki sorularını cevaplamak yerine Nuri Pakdil’in aşk hayatını konuşmayı tercih etmişler.
“Yaşasın şeriat” sloganını atmayı seven, Atatürk’ü “firavun” olarak değerlendiren bir yazarla sohbet etmek de elbette bir seçenek.
Aynı yemekte yazar Rasim Özdenören de varmış. Muhafazakâr, İslamcı çevrelerde saygın bir edebiyatçı olarak anılır. Aynı zamanda, zamanında Zaman gazetesinde doğrudan Fethullah Gülen’in çağrısıyla müstear isimle yazılar yazmışlığı da var. Kendisi şöyle anlatıyor:
“En son dediler ki, Hocaefendi’nin selamı var, sizin yazmanızı istiyor.” Dedim ki: “Öyle birinden selam getiriyorsun ki, bizim iki elimiz kanda olsa o selamı yerde bırakmamız mümkün değil.”
Rasim Bey’in “Kafa Karıştıran Kelimeler”inin Sayın Akar’ın beyefendinin kaleminden okuduğu ilk kitap olduğunu da bu vesileyle öğrendik.
Ya işte böyle. Nereden nereye! Orduevine başörtülü kadınların girmesini engellemeyi laiklik zannederken ordunun her kademesine İslamcı bir tarikatın sızmasına göz yummuş bir ordu. O İslamcı tarikatın başrolünde olduğu bir darbe girişiminden sonra o tarikatın gazetesinde yazılar yazmış bir İslamcı yazarla yemek yemeyi, darbe girişimi hakkında Meclis’i aydınlatmaya yeğleyen bir Genelkurmay Başkanı.
Sayın Özdenören haklıymış. Hakikaten ortada “kafa karıştıran” bir durum var.
Neyse, afiyet olsun.
