Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Türk silahlı Kuvvetleri'nin Musul'un Başika bölgesindeki askeri varlığını artırması ile ilgili olarak, ırak hükümetinde ciddi hassasiyet oluştuğunu ifade etti. Kurtulmuş, "Irak Hükümetinin hassasiyetlerini anlıyoruz ve saygı duyuyoruz" dedi. Kurtulmuş, "Irak'ın içinde Türkiye'ye karşı hasmane tutum içinde olanların açıklamalarını esefle karşılıyoruz" ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, Rusya'ya ait bir geminin İstanbul Boğazı'ndan geçisi sırasında bir askerin füzeyle beklemesini 'çocukça bir şov' olarak niteledi. Rusya'nın Möntro Boğazlar Sözleşmesi'ne aykırı davrandığını ifade eden Kurtulmuş, bu davranışın Türkiye'nin güvenliğini tehlikeye attığını söyledi.
Rusya'nın Türk mallarını almama yönündeki kararına da değinen Kurtulmuş, "Rusya pazarı daralırsa alternatif pazarlara yöneleceğiz" diye konuştu.
Çankaya Köşkü'nde toplanan Bakanlar Kurulu'nun ardından açıklamalarda bulunan Kurtulmuş'un konuşmasından satır başları şöyle:
Dört ana konunun altını çizmek zorundayız. Türkiye DAEŞ ile mücadele konusunda uluslararası koalisyonun parçasıdır. Kuzey Irak'taki Türkiye varlığının en önemli nedeni Türkiye'nin üstlendiği roldür. İkinci önemli konu Türkiye'nin Kuzey Irak'ta verdiği eğitim desteğidir. Hem Peşmergelerin eğitimi hem de Musul'un DAEŞ'ten kurtulması için oradadır. asal çerçeve, merkezi Irak yönetiminin oluru ve zamanın Musul Valisi’nin davetiyle gelişmiştir. Üçüncü olarak Türkiye oraya yeni gitmiyor. Türkiye'nin varlığı 27 Eylül 2014'ten beri devam ediyor. Türkiye bu eğitimleri veriyor. DAEŞ ile mücadele için 2400 Kuzey Iraklı eğitilmiştir. Bu konu ile ilgili dördüncü olarak ifade etmek istediğimiz, Türkiye'nin varlığı basındaki abartılı yayınlar dolayısıyla kamuoyuna yansımıştır. Irak hükümetinde de ciddi hassasiyetleri ortaya çıkarmıştır. Irak Hükümetinin hassasiyetlerini anlıyoruz ve saygı duyuyoruz. Türkiye Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı duyan bir ülkedir. Irak'ın içinde Türkiye'ye karşı hasmane tutum içinde olanların açıklamalarını esefle karşılıyoruz.
Merkezi hükümete karşı değil, onların da gücünü artıracak şekilde oradayız. Türkiye DAEŞ’le mücadelede Irak halkının yanındadır. Basında yer alan abartılı haberler sonucu Irak makamlarında ciddi hassasiyetler oluştu. Milli Savunma Bakanımız mevkidaşıyla telefonda konuştu, ayrıntılı bir şekilde kendisini bilgilendirdi. Başbakanımız da Irak Başbakanı’na bir mektup yazarak bilgilendirme yaptı.
AB müzakereleleri
Beşinci önemli konu Türkiye-AB zirvesi... 11 yıl aradan sonra pozitif bir gündemle toplanılması ve olumlu sonuçlar elde edilmesinin önemini kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Aralık 2004 tarihinde en son AB zirvesine davet edilmişti. 2005’te müzakere sürecinin başlamasıyla da rafa kaldırılmıştı. Başbakanımızın katıldığı zirvede, son derece verimli bir gündemle toplantı gerçekleşmiştir. Bizim açımızdan önemli sonuçlar elde edilmiştir. Başlı başına bu toplantının pozitif bir gündemle toplanması Türkiye için fevkalade önemliydi. Yılda iki kez bir araya geleceğiz. Güvenlik politikalarında işbirliği, diyalog mekanizmaları kullanılacak, terörizmle mücadele konusunda işbirliği sürdürülecek, parasal politika faslının açılmasına da karar verildi, ayrıca 5 faslın açılması gibi kararlar alınmıştır. Vize serbestisinin konuşulması ve mesafe alınması, mülteci konusunda ortak müzakere sürdürülmesi pozitiftir. Bu zirveyi son derece olumlu buluyoruz, Türkiye için bir dönüm noktasıdır.
Musul’a asker sevkiyatı
Eğitim konusunda merkezi yönetimin haberi vardı. Zamanın İçişleri Bakanı’nın daveti üzerine Türkiye oraya gitmişti. Türkiye kendi başına, kendi amaçlarıyla ilgili bulunmuyor. Teröre karşı ortak bir mücadele kapsamında orada. Sadece bu eğitim desteğini veren tek ülke Türkiye değil, birçok ülke IRak’ın farklı yerlerinde eğitim veriyor. Fransa’dan Almanya’ya kadar birçok ülke. Türkiye’den talep edilen bir hizmettir, kamuoyundaki algı dolayısıyla Irak hükümetinde bir hassasiyet oluştu. Tutumlarını değiştirecekleri kanaatindeyim.
Rusya’yla yaşanan kriz
Uzunca bir süredir tartışıyoruz. İçeride tedbirler konusuyla ilgili konuştu, teferruatlı açıklama yapmayayım. Krizi tırmandıran taraf olmayacağız, kısa sürede sonlandırılması için gayret sarf ediyoruz. Rusya’nın atacağı adımlar varsa, Türkiye’nin de atacağı adımlar var. Ama biz bundan yana değiliz. Rusya’nın da atmasından yana değiliz. Tedbirleri uygulamaya koymamız gerekmesin isteriz.
Boğaz’dan füzeli geçiş
Boğazlardan geçiş Montrö Anlaşması’yla belirlenmiştir. Oradan geçen ülkenin güvenliğinin tehlikeye atılmaması gerekir. O görüntülerin, şova dönük olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir geçişe, şova ihtiyaç yoktu. Güvenliğini tehdit altına aldığı açıktır, Rus gemilerine yönelik tehdit yoktur. Çocukça bir şov olduğunu dile getirmeliyim. Uluslararası hukukun bize sağladığı imkanlar kullanılarak gerekli adımlar atılmıştır. Ümit ederim ki bir daha aynı görüntüyle karşı karşıya kalmayız.
Rusya pazarı daralırsa alternatif pazarlara yöneleceğiz
Bunların hepsiyle ilgili teferruatlı konuşuldu. Meyve sebzeden turizme kadar. Rusya’dan ithal edilen ara mallar var, ulaşım alanında yaptırımlarla karşı karşıya kalabiliriz. Ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kalırsak, Rus pazarları daralırsa alternatif pazarlara yöneleceğiz. Birisi yolunuzu kapatıyorsa, başka pazarlarda ürünleri satma imkanı var. Rusya’da birtakım sorunlar ortaya çıkarsa, nasıl telafi edileceğini biliyoruz. Rus turistler gelmekte imtina ederse, gerekli düzenlemeleri ve tedbirleri aldık. Başka ülkelerin de Türkiye’yi turizm alanı olarak gördüğü açıktır. Türkiye belki sıkıntılarla karşı karşıya kalır ama Rusya da belli sıkıntılarla karşı karşıya kalır.