15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan Mehmet Altan'ı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen tahliye etmeyen, cezaevinde fazladan 5,5 ay daha yatmasına neden olan hakimlerden Orkun Dağ hakkında tazminat davası açıldı. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun, AİHM ve AYM kararlarını uygulamamasına, Altan'ın fazladan cezaevinde kalmasına yol açmasına rağmen hakkında işlem yapmadığı, daha sonra da Yargıtay üyeliğine terfi ettirdiği Dağ hakkında açılan tazminat davası Yargıtay'da görülecek. Yargıtay, dava sonunda tazminata talebi yerinde bulursa, 15 Temmuz'dan sonra açılan davalarda AİHM ve AYM kararlarını uygulamayan hakimler hakkında ilk kez tazminat kararı verilmiş olacak.
Altan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanmış, AİHM ve AYM'nin hak ihlali kararlarına rağmen, yerel mahkemelerin kararlarıyla cezaevinde fazladan 5,5 ay daha kalmıştı. İstinaf mahkemesi kararıyla tahliye edilen Altan, yargılandığı davadan beraat etmişti. Bu süreçte, dava gerekçe gösterilerek üniversiteden ihraç edilen Altan'ın mesleğe dönme talebi de OHAL Komisyonu tarafından geri çevrilmişti.
HSK işlem yapmadı, terfi ettirdi
HSK, Altan'ın bu mağduriyetleri yaşamasına yol açan hakimler hakkındaki suç duyurularına rağmen bugüne kadar herhangi bir işlem yapmadı. HSK, işlem yapmadığı gibi heyetteki isimlerden Orkun Dağ'ı Yargıtay'a üye seçti ve terfi ettirdi. Altan, bu gelişmeler karşısında Dağ hakkında tazminat davası açtı.
"Anayasaya direndiler"
Altan'ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, tazminat davası ile ilgili olarak şunları kaydetti:
"Anayasa Mahkemesi, karar aşamasına gelen dosyanın sözde tüm delillerini tek tek inceleyerek, müvekkilim Mehmet Altan'ın kuvvetli şüpheyi haklı kılacak hiç bir somut delil olmadan tutuklandığını ve tahliye edilmesi gerektiğini karar altına aldı ve 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bildirdi. Anayasa Mahkemesi dosyada toplanan sözde delillere göre Mehmet Altan'ın göz altına dahi alınamayacağını karar altına almasına karşın, 26 Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kemal Selçuk Yalçın ve bir üyesi Mehmet Akif Ayaz ile 27. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ ve bir üyesi Seval Alaçam'ın kararları ile tahliye edilmedi. Yetmedi, göz altına alınmayacağı dosya kapsamından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çıkartıldı. Hüküm ile de tahliye etmediler. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını da TCK 309 maddesine aykırı yorum ile verdiler. Yasada darbe suçu için maddi cebir şiddet aranırken, düşünceyi manevi cebir sayarak, darbe suçunun unsuru yaptılar. Anayasa'yı uygulamayan, Anayasa hükmüne yorum yaparak Anayasa'ya direnen aynı zamanda Türk Ceza Yasasına aykırı uygulama yapan ismi geçen dört hakimi ne yazık ki Hakim ve Savcılar Kurulu korumakta ısrar ediyor. Ben de TCK ve Anayasa'yı yok sayarak sorumlulukları bulunan, müvekkilimin özgürlüğünü tahdit ederek haksız fiili ve suç işleyen bu hakimlerin sorumluluğu nedeniyle CMK 141.maddenin 3.fıkrasına göre devlet aleyhine bu davayı açtım.
Bir hukuk insanı olarak Anayasasına direnen hakimlerin korunduğu bir ülkede mesleğimi icra ederken fevkalade üzüntü duyuyorum. Anayasayı böyle keyfi olarak yok saymanın farklı farklı suretlerini görür yaşarken, amacım bu keyfiliğin kayda alınmasını sağlamak."
Tazminat davasına, ilk derece mahkemesi olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi bakacak.