Dünya

Hristofyas: Talat çok aceleci

17 Mayıs 2009 17:24

Sağlıksorunları için Londra'da bulunan Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Londra'da Kıbrıslılar Merkezi'nde Kıbrıslı Türklerin de aralarında bulunduğu bir grubun toplantısına katıldı. Kıbrıs konusundaki gelişmeleri değerlendiren Hristofyas, “Talat çok aceleci. Daha uyumlu olmalı” dedi.

Çarşamba akşamı sağ kolunda bir ağrı hisseden ve Londra'da özel bir kliniğe giderek muayene olan ‘osteoartrit' teşhisi konulan Rum yönetimi lideri Hristofyas, Kıbrıslılar Merkezi'nde yaptığı konuşmada, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın, Kıbrıs'ta çözüm bulunması konusunda çok aceleci davrandığını savundu. Talat döneminin sonu gelmeden çözüm olması için çabaladıklarını ama Talat'ın da bu konuda daha uyumlu olması gerektiğini vurguladı. Hristofyas, sadece çözüm için çözüm istemediklerini, başka ülkelerin menfaatleri için değil, tüm Kıbrıslıların menfaati, için bir çözüm istediklerini söyledi. Hristofyas, şöyle konuştu:

"Talat çözüm konusunda çok aceleci davranıyor. Biz de çözümü çok istiyoruz. Talat döneminin sonu gelmeden çözüm olması için çabalıyoruz ama Talat'ın da bu konuda daha uyumlu olması gerekir. Biz sadece çözüm için çözüm istemiyoruz. Biz başka ülkelerin menfaatleri için değil, tüm Kıbrıslıların menfaati için bir çözüm istiyoruz.”

Türkler ve yabancıların, “Rumlar nasıl olsa AB'ye girdi çözüm konusunda aceleleri yoktur” diye düşündüklerini ama bunun doğru olmadığını söyleyen Hristofyas, şöyle konuştu:

“Hayatın manası sadece zenginlik değildir. Çok daha önemli bir anlamı vardır. O da vatan olgusudur. Sokaktaki adamın da isteği budur benim de vizyonum budur; birleşik refah içinde bir vatan yaratmak. Geçmişte büyük hata yapılarak bir anlamda suç işlendi. Kuzeydeki bütün Kıbrıslı Rumların mallarına el koyuldu ve bu mallar sadece Kıbrıslı Türklere değil, Türkiye'den gelen Türker’e de verildi. AB kuralları çiğnendi. Masada tek amaç olan adanın birleşmesi için oturduk. Geçmişteki hatalarımızı ve birbirimize verdiğimiz zararları unutup ve bir kenara bırakıp, geçmişten ders çıkarıp, normal Avrupalı insanlar gibi geleceğe bakmalıyız. Başka ülkeler derken Türkiye'yi kastetmiyoruz, Türkiye ile birlikte başka güçler de var. Biz Kıbrıs sorunun halledilmesi için tüm gayretimizi gösteriyoruz.”

CTP Londra Dayanışma Derneği İlker Kılıç, Türk Demokrasi Derneği Başkanı Hasan Raif, Kıbrıs Türk Toplum Merkezi yöneticileri Aycan Saraçoğlu, Derman Saraçoğlu, Niyazi Enver ve Kıbrıslılar Merkezi yöneticilerin katıldığı toplantı öncesi basına konuşan Hristofyas, müzakereler konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Hristofyas, konuşmasında Mehmet Ali Talat ile birleşik Kıbrıs temeli üzerinde müzakere sürecinde yol kat edildiğini ancak atılan bu temeli daha sağlamlaştırmak için daha çok çalışmak gerektiğini söyledi.

Hristofyas, geçmişte 1'inci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve yönetiminin büyük bir hata yaparak bir anlamda suç işlediğini belirterek, bütün Kıbrıslı Rumların mallarına el koyduğunu ve bu malları sadece Kıbrıslı Türklere değil, Türkiye'den gelen Türklere de verdiğini ifade ederek, AB kurallarının çiğnendiğini belirtti.

Hristofyas, “Kıbrıs'ta iki toplum vardır. Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler ve bu insanlar kendi topraklarını efendisidir sahibidir. O yüzden bu iki toplumun ülke yönetiminde, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yönetim organlarında yer alarak gücü paylaşması gerekir” dedi.

Hristofyas, 1960 Anayasası'nda tek devlet olduğunu ve iki toplumun asırladır barış içinde yaşadığını belirterek, ada dışından yabancıların yaptığı müdahalelerin Kıbrıs'taki sorunun temelini oluşturduğunu belirtti.

Rum devlet başkanı, bu konuda 1974'te Yunanistan'daki faşist cuntanın Makarios'a karşı yaptığı darbeyi bir suç, hatta intihar eylemi olarak değerlendirdi. Hristofyas, şöyle devam etti:

“Buna ek olarak 63 ve 64 olayları var. Bu da yabancıların müdahalesidir. İki toplumdaki şovenist güçlerin de bu duruma katkısı oldu. Yabancılar iki toplumdaki şovenist güçleri kullandı. Bu da adanın bugün normal olmayan durumunu yarattı.”

Yunanistan darbesini de Türkiye'nin adanın büyük bir kısmını "istila etmesine neden olduğunu da iddia etti. Hristofyas, Makarios'un 1974 olaylarından sonra adada iki bölgeli iki toplumlu federasyon fikrini benimseme cesaretini gösterdiğini vurgulayarak, “Bu bizim hayatımızda çok yeni bir şey. Bütün Kıbrıslıların hayatını değiştirecek bir şey” diye konuştu.

Türkiye'den gelen ve adaya yerleşen Türkiyelilerin sayısına 50 bin sınırlama getirmelerinin, Kıbrıslı Türkler tarafından tenkit edildiğini, ancak bu durumun insan hakları ile ilgili olduğunu belirten Hristofias, “Dışarıdan gelen bir kısım yerleşikleri kabul ettik. Ama bu demek değil ki biz 168 bin yerleşiği de kabul edeceğiz. Ve onların Kıbrıs vatandaşı olmasına taraftar değiliz. Bu imkânsızdır. Çünkü biz adadaki orijinal Kıbrıslılar, aynı gelenek ve aynı psikolojiye sahibiz. Biz birbirimizi yabancılardan çok daha iyi anlarız ve müzakere sürecinde bizim bu problemi de aşmamız gerekiyor” dedi.

Hristofyas, müzakere sürecinde federal devlet yapısı konusunda 2 tarafın da aynı düşüncede olduğunu ifade ederek, “Talat ile ortak geçmişimizden dolayı Kıbrıs'taki iki toplumlu devlet anlayışı konusunda hemfikiriz. İki bölgeli bir devlet yapısında, tek kimlik ve tek egemenlik konusunda da aynı düşüncedeyiz ancak Türk tarafı federal devletin daha güçlü olmasını talep ederken, biz merkezi devlet yapısının daha çok yetkisi olmasını istiyoruz” diye açıklama yaptı.

Hristofyas, federal devlet yapısında bir tarafın sayısal üstünlük sağlamaması için gerekli tedbirleri aldıklarını da ifade etti.

Kıbrıs'ın dışındaki yabancı devletleri, Yunanistan ve Türkiye'yi konuşmasında eleştiren Rum lider, “Eğer yabancı ülkelerin ve sözde anavatanların beklentilerini ve taleplerini göz önünde tutacak olursak, gerçek Kıbrıslıların beklentilerine ulaşamayacağız. Bu yüzden ileriye bakıp cesur olmamız gerekiyor” dedi.

Yunanistan'da 1974'ten sonra demokrasinin tekrar yapılandığını ve ondan sonra Kıbrıs Cumhuriyeti başkanının Yunanistan tarafından kabul gördüğünü hatırlatarak devam eden Hristofyas, Kıbrıslı Türklerin bugünkü durumunu anladığını bildirirken Yunanistan'ın 1974'ten önce Rumlara yaptığını Türkiye'nin de şimdi Kıbrıslı Türklerin iradesini yeterince dikkate almayarak yapmakta olduğunu ifade etti.

Rum lider Hristofyas, “Eğer masa etrafına oturuyorsak, tek amaç için çalışmalıyız. Bu amaç da adanın birleşmesidir. Geçmişteki hatalarımızı ve birbirimize verdiğimiz zararları unutup ve bir kenara bırakıp, geçmişten ders çıkarıp, normal Avrupalı insanlar gibi geleceğe bakmalıyız” dedi. Hristofyas, Kıbrıs'ın geleceği için, garantör ihtiyacı hissedilmeden adanın yabancı askerlerden arındırılması gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs'ın Avrupa'ya tek devlet olarak yansıması gerektiğini vurgulayan Hristofyas, Avrupa'nın tek ekonomi ve tek devlet anlayışı peşindeyken Kıbrıs'ın iki ayrı temsiliyetle Avrupa olamayacağını ve Avrupa'nın da Kıbrıs gibi küçük bir ülkede iki egemenliği görmek istemeyeceğini söyledi.

Mehmet Ali Talat'ı çözüm konusunda çok aceleci davranmakla eleştiren Hristofyas, “Çözüm konusunda Talat çok aceleci. Biz de çözümü çok istiyoruz” dedi. Türk ve yabancıların, “Rumlar nasıl olsa AB'ye girdi çözüm konusunda aceleleri yoktur” diye düşündüklerini ifade eden Hristofyas, bunun yanıtını da vermek istediğini bildirirken, “Hayatın manası sadece zenginlik değildir. Çok daha önemli bir anlamı vardır. O da vatan olgusudur. Sokaktaki adamın da isteği budur benim de vizyonum budur, birleşik refah içinde bir vatan yaratmak” dedi.

Rum Devlet Başkanı Hristofyas, limanların açılması konusunda da “Talat ve ekibi adadaki sorunu erken çözebilmemiz için telkinde bulunuyor ancak, Türkiye'nin bu arada demokratikleşme sürecinde yol kat etmesi ve Ankara Protokolü'ne uygun olarak Kıbrıs Cumhuriyeti'ne olan mükelleflerini yerine getirmesini bekliyoruz” dedi.

Türkiye'nin Avrupa anlayışını göstermek için Ankara Protokolü'nü yerine getirmesi gerektiğini kaydeden Hristofyas, “AB'ye üye olmak istiyorlar hem de AB üyesi bir devleti tanımamakla ısrar ediyorlar” diyerek, Türkiye'yi eleştirdi. Hristofyas, Türkiye'nin AB'ne tam üyeliğini desteklediklerinin altını çizdi.

Hristofyas konuşmasının sonunda, Talat döneminin sonu gelmeden çözüm olması için çabaladıklarını ama Mehmet Ali Talat'ın da bu konuda daha uyumlu olması gerektiğini söyledi. Hristofyas, “Biz sadece çözüm için çözüm istemiyoruz. Biz başka ülkelerin menfaatleri için değil, tüm Kıbrıslıların menfaati, için bir çözüm istiyoruz. Bu konuda sadece Türkiye'yi kastetmiyorum. Türkiye ile birlikte başka güçler de var. Biz Kıbrıs sorunun halledilmesi için tüm gayretimizi gösteriyoruz” diyerek bitirdi.