Fransalı tarihçi Raymond H. Kévorkian ve Paul B.Paboudjian tarafından kaleme alınan '1915 Öncesinde Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermeniler' adlı eserinin Aras Yayıncılık aracılığı ile yayımladığı bildirildi. Hrant Dink'in, Agos gazetesinin "Bir Zamanlar" köşesinde 1997'den 1999'a kadar belli kısımları tefrika edilen kitabı basmayı hayal ettiği bildirildi.
Fransa 'da yayımlandıktan 20 yıl sonra Türkiye'deki okurlarıyla buluşan kitabın, 1915 öncesinde Ermeni nüfus barındıran 2900'ü aşkın yerleşim biriminin (vilayet, sancak, kaza ve köyler) dökümünü sunduğu ifade edildi.
20'nci yüzyıl başlarında taşra bölgelerinde yaşayan Ermeni din görevlileri tarafından hazırlanmış olan ve nüfus istatistiklerini ilk kez gün yüzüne çıkaran kitapta, söz konusu yerleşim yerleri; tarihsel arka planları, sahip oldukları okul, kilise ve manastırlar, eski-yeni isimleri, haritalar ve 1000 kadar görsel eşliğinde yer alıdığı belirtildi.
İki bölümden oluşan söz konusu kitabın ilk bölümünde, 19'uncu yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte modernleşme sürecine giren Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermeni halkının yaşadığı çalkantılı döneme ışık tuttuğu belirtildi.
Ermenilerin eğitim, basın-yayın, din, ekonomi ve politika alanlarında yaşadığı gelişmelerin irdelendiği 'Tarih ve Toplumsal Yapı' başlıklı bu bölümünde, imparatorluğun son 150 yılının Ermeniler özelinde bir panoramasını sunduğu kaydedildi.
İstanbul , İzmir , İzmit, Ankara , Sivas, Trabzon , Kayseri, Adana , Diyarbakır , Erzurum, Van ... 'İnsanlar ve Yaşadıkları Topraklar' adını taşıyan ikinci bölümünde, Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan Ermeni nüfusunun köy köy, kasaba kasaba, ayrıntılı bir şekilde dökümünün çıkarıldığı belirtildi.
Kévorkian'nın, bunu yaparken yerleşim birimlerinin Ortaçağ'a, çoğu zaman Roma İmparatorluğu dönemlerine uzanan tarihsel arka planlarını da sunmayı ihmal etmediği ifade edilmiş.
20'nci yüzyıl başında, taşradaki Ermeni din görevlilerince hazırlanmış nüfus dökümlerini temel alan Kévorkian, birkaç kişi de olsa, Ermeni nüfusu barındıran her köyü 20'nci yüzyıl başlarında bağlı olduğu kaza, sancak ve vilayet bazında ele aldığını açıkladı.
Fransızca orijinalinde Ermenice, Rumca, Kürtçe vb. eski adlarıyla anılan, ancak ulus-devlete geçiş sürecinde Türkçeleştirilen köy, bucak gibi yerleşim birimlerinin bugünkü adlarının da Türkçe basımda ilave edilmiş olması, söz konusu eserin daha da işlevsel kılnmasına sebep olduğu belirtildi.
1915 Öncesinde Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermeniler'in, 19'ncu yüzyıl sonu ve 20'nci yüzyılın başında uğradıkları katliamlarla yaşadığı coğrafyadan bugün artık tamamıyla silinmiş olan kadim bir halkın detaylı bir fotoğrafını sunduğu belirtildi.