Gündem

Hrant Dink, ölümünün 11'inci yılında katledildiği yerde anıldı: O gün devlet buradaydı!..

Binlerce kişinin katıldığı anmadan: Demirtaş da, Şık da, Kavala da burada

19 Ocak 2018 17:53

19 Ocak 2007'de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 11'inci yılında vurulduğu yerde anıldı. Binlerce kişinin katıldığı anma etkinliğinde konuşan Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, “O gün devlet buradaydı. Polisiyle, jandarmasıyla, istihbaratçısıyla devlet buradaydı. Ama Hrant Dink’in can güvenliğini sağlamak ve yaşama hakkını korumak için değil, tetikçilerin işini yaptığından emin olmak için buradaydı" dedi. Çetin, sözlerine "Gelin Hrant Dink olalım. Çünkü biz adalet, özgürlük ve eşitlik isteyenlerin soyundanız" diye devam etti. 

İstanbul'da Şişli Halaskargazi Caddesi üzerinde bulunan eski gazete binası önünde düzenlenen etkinlikte "Buradayız Ahparig", "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz",  “Hrant için adalet için” dövizleri açıldı; "Faşizme inat, kardeşimsin Hrant", "Katil devlet hesap verecek", "Katilleri koruyan, cinayete ortaktır" sloganları atıldı. 

TIKLAYIN - Hrant Dink'in öldürülmesinin 11'inci yılı: Neler yaşandı, dava hangi aşamada?

"Burada bizimle olması gereken, ama
cezaevine konmuş arkadaşlarımız var"

Hrant'ın Arkadaşları'ndan Bülent Aydın da anma etkinliğinde bir konuşma yaptı. "Güneşli ama soğuk bir kış günündeyiz. Yan yana olmanın sıcaklığıyla buradayız. Bugün burada bizimle olması gereken ama cezaevine konmuş arkadaşlarımız var" diyen Aydın, "Hrant’ın arkadaşı Osman Kavala hapiste! Gazeteciler ve milletvekilleri hapse atıldı. Gazeteci arkadaşlarımızı, milletvekillerini ve seçilmiş siyasetçilerimizi aramızda sayıyoruz” ifadesini kullandı. 

"O gün devlet buradaydı"

Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, sözlerine “O gün devlet buradaydı. Polisiyle, jandarmasıyla, istihbaratçısıyla devlet buradaydı. Ama Hrant Dink’in can güvenliğini sağlamak ve yaşama hakkını korumak için değil, tetikçilerin işini yaptığından emin olmak için buradaydı" diye başladı. "Hrant Dink cinayeti, siyasi cinayetler ve suikastlar geleneğinin ilki değildi kuşkusuz ve maalesef sonuncusu da olmadı" diyen Çetin, şunları söyledi:

Ama Hrant Dink cinayeti, toplumda hesap edemedikleri bir tepkiye yol açtı. “Artık yeter” dedirtti. Cenaze töreninde yüzbinleri buluşturdu ve birkaç tetikçiyle kapatmak istedikleri dosyayı bir türlü kapatamıyorlar.

"Yeni ve ağır utançlar yaşatılacak mı?"

OHAL, sürekli ve kalıcı hale getirilmiş durumda. Legal bir partinin eş başkanları, milletvekilleri cezaevlerine dolduruldu, seçilmiş belediye başkanları görevden alındı. Gazeteciler, hak savunucuları, başka devletlerle kirli pazarlıklar için hapislere tıkıldı.   İfade özgürlüğü ortadan kaldırıldı. Gazeteler, televizyonlar kapatıldı, kitaplar toplatıldı. KHK’larla yüz binlerce çalışan, haklarında bir yargı kararı olmaksızın işinden gücünden edildi. Bu da yetmiyormuş gibi “işimi geri istiyorum” diyerek açlık grevine başlayan Nuriye ile Semih hapse atıldı.  İş cinayetleri, kadın cinayetleri katliam boyutlarına ulaştı. Sadece insanlar, hayatlar değil kıyılan. Yüzyıllara direnen Kurşunlu Cami, Surp Giragos Kilisesi, Dört Ayaklı Minare gibi tarihi değerlerle simgeleşen koca bir semt, bir adı da Gavur Mahallesi olan Sur, bir kaç ay içinde kelimenin gerçek anlamıyla dümdüz edildi; elbette yine devlet gözetimi altında. Parklar, anıtlar, mezarlıklar yıkıldı, kiliseler tahrip edildi. Ölü bedenlere, cansız kemiklere bile zulmedildi. Yetmezmiş gibi sivilleri suç işlemeye cesaretlendiren hatta teşvik eden KHK ile ve her gün bir yenisini duyar hale geldiğimiz silahlı eğitim kamplarıyla sanki başka suçların, katliamların hazırlığı yapılıyor.  Geçmişin ağır ve utanç dolu yüküyle baş edememiş bu topluma yeni ve ağır utançlar mı yaşatılacak yoksa? Bu toplumun geleceği çocuklarımıza utançtan başka devredeceğimiz bir şey yok mu? 

"Nöbet tutma zamanıdır"

Çocuklarımıza suçların, vahşetin utancını değil demokrasiyi, farklılıklarla bir arada yaşama, haksızlığa, zulme direnme kültürünü miras bırakmak hala mümkün. Bunun için; Tahir Elçi olup şiddete karşı çıkmanın, barışı savunmanın,  Barış İçin Akademisyenlerin yanında, yüksek sesle “Bu Suça Ortak Olmayacağız” diye haykırmanın, Cumartesi Anneleri ile birlikte, ısrarla ve sebatla bıkmadan usanmadan çocuklarımızın mezarlarını ve katillerini aramanın, Osman Kavala gibi halklar arası diyaloğa, birlikte yaşama iradesine, Anadolu’nun kültürüne, sanatına, şarkısına, türküsüne yeniden can vermenin, Yargıçların, savcıların, kafalarını kuma gömdükleri, baroların utangaç demeçler vermek dışında bir şey yapmadıkları bu ortamda 42 haftadır, hak, hukuk, adalet diyerek Adalet Nöbeti tutan avukatların yanında nöbet tutmanın zamanıdır.

"Hrant Dink olalım"

Ahmet Şık’ın şahsında, zulme boyun eğmeyen, dik duran gazetecilerin sesine ses katmanın, Nuriye ve Semih’in şahsında KHK zulmüne direnenlerin haklı mücadelesine omuz vermenin, Ayşe Öğretmen gibi “çocuklar ölmesin” diye haykırmanın vaktidir. Sokak yaşamdır, özgürlük alanıdır, kadınlardan öğrenelim ve sokağı terk etmeyelim, Katillerin ve hırsızların değil, Ermeni komşularını her türlü tehlikeyi göze alarak koruyan Hacı Halil’lerin, Ermenilerin öldürülmesine karşı çıkan ve bunu hayatıyla ödeyen Lice Kaymakamı Hüseyin Nesimi’nin yolunda yürüyelim. Hrant Dink olalım, birleştirdiğimiz kollarımızı koskocaman açıp koca dünyayı saralım da içine sevgiyi koyalım.  Gelin Hrant Dink olalım, barışın, demokrasinin, beraber yaşama kültürünün ve diyalogun en geniş cephesini oluşturalım. Dünya kurulalı beri adalet, özgürlük, eşitlik, barış için mücadele edenlerin, yaşadığı cehennemi cennete dönüştürmeye talip olanların soyundanız. Daha önce yaptık, yine yaparız.

Dink'in vurulduğu caddeye çıkan sokaklar kapatıldı

Tören öncesi Dink’in vurulduğu Halaskargazi Caddesi polis ekipleri tarafından kapatıldı. Kapatılan alana girmek isteyen vatandaşların üzeri arandı. Dink’in vurulduğu caddeye çıkan sokaklar da kapatıldı. Polis ekipleri TOMA’larla ara sokaklarda "önlem" aldı. Bunun yanında Dink’in vurulduğu yer karanfillerle süslendi.

Bazı yollar trafiğe kapatıldı

Anma etkinliğinden dolayı bugün (19 Ocak 2017) İstanbul'da bazı yollar saat 11:00'den itibaren trafiğe kapatıldı.  Etkinlik süresince Halaskargazi Caddesi, Tavukçu Feti Sokak, Saksı Sokak, (Ergenekon Cadde girişi) Pangaltı 2236 nolu ışıklar, Özgür Sokak Şişli İstikameti, Zafer Sokak Şişli istikameti trafiğe kapalı kalacak. İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, Taksim’den gelen akım Valikonağı Caddesi’ne, Şişli'ye gitmek isteyen sürücü ve yayalar Valikonağı ve Rumeli Caddesi Osmanbey kavşağından Şişli istikametine, Şişli istikametinden gelen akım ise Osmanbey kavşağından Ergenekon Caddesi istikametine yönlendirilecek.