Agos Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i öldüren Ogün Samast'ın tahliye edilmesinin ardından Dink'in katledildiği Sebat Apartmanı önüne karanfil bırakıldı. TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, "Bir kere daha ‘Faşizme inat, kardeşimsin Hrant’ demek için; bir kere daha bu cinayetin gerçek failleriyle, toplumsal barışımıza göz diken bu ülkenin gerçek düşmanlarıyla hesaplaşmadan bu davayı kapatmayacağımızı ilan etmek için buradayız" dedi.
Hrant Dink'i 19 Ocak 2007'de gazete binasının önünde düzenlediği silahlı saldırıda öldüren Ogün Samast, şubat ayında nakledildiği Bolu F Tipi cezaevinden koşullu salıverilme kapsamında dün tahliye edildi. Tahliye kararına karşı Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP) Şişli İlçe Örgütü, SOL Parti İstanbul İl Örgütü Dink'in katledildiği Sebat Apartmanı önüne karanfil bıraktı.
TİP Sözcüsü Kadıgil, şunları söyledi:
"16 yıl önce buradaydık, ben 22 yaşındaydım, tam buradaydık. Rakel Hanım yukarıdan konuşuyordu, gözleri yaşlı, 'Bir bebekten bir katil yaratan bu karanlığı sorgulamadan bu ülkede hiçbir şey yapılamaz' diyordu. Biz bu karanlığı iliklerimize kadar yaşadığımız günlerden geçiyoruz. Biz Hrant’ı hiç olmadığı kadar mahcup anmak zorunda bırakıldığımız günlerden geçiyoruz. Bu ülkede AYM, AİHM kararları uygulanmazken, adaletin kırıntısına tahammül kalmamışken, Hrant’ın görünen katilleri için her türlü hukuki yolu uygulayanlar, hasta ve yaşlı mahpuslara uygulanmayan koşullu salıverme şartlarını Hrant’ın görünen katillerine uygulayarak dün bir kere daha onu katlettiler.
"Ogün Samast bir piyon"
Aslında Ogün Samast sadece bir piyondu, çünkü kendi savunmasında şunu diyordu: 'Ben 17 yaşında bir çocuktum, nereden bilirdim Agos’u, nereden tanırdım Hrant’ı?' Onu işaret edenler, hedef gösterenler, o parmaklar 'Neden bu salonda değil' diye soruyordu. Biz bu soruyu soruyoruz. 80'e yakın kişi yargılandı bu davada, 50'si kamu görevlisiydi. Yalnızca 3 kişiyi tutukladılar, biri Ogün Samast’tı, çocuk olduğu için dün tahliye edildi. 2 tane daha ‘görünen sanık’ var, içeride yatıyorlar ama Hrant’ı gerçekten katledenler, toplumsal barışımıza nifak sokanlar, Ermeni yurttaşlarımıza bu ülkede olmadık zulmü reva görenler, bizlerin bir arada yaşama iradesine göz dikenler hala aramızda bile diyemeyeceğim, hala yönetim kademelerinde. Çünkü Hrant’ın, Uğur Mumcu’nun ve nice aydınların katili asla yargılanmadı bu ülkede. Hrant Dink faili meçhul bir cinayettir. Dün salıverilen Ogün Samast bu işin yalnızca görünen bir enstrümanıdır. Örgüt üyeliğinden bile yargılanmamıştır, zaten o yüzden bu kadar çabuk tahliye edilmesi de mümkün olmuştur. Biz de bugün, aradan geçen 16 yıldan sonra, büyük bir mahcubiyetle tekrar buranın önündeyiz. Bir kere daha ‘Faşizme inat, kardeşimsin Hrant’ demek için; bir kere daha bu cinayetin gerçek failleriyle, toplumsal barışımıza göz diken bu ülkenin gerçek düşmanlarıyla hesaplaşmadan bu davayı kapatmayacağımızı ilan etmek için buradayız."
