Gündem

Hrant Dink davasında yine MİT görevlilerin dinlenmesi için karar oluşturulmadı

28 Kasım 2019 11:41

19 Ocak 2007'de İstanbul Şişli'de, genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesinin yakınında gazeteci Hrant Dink'in vurularak öldürülmesiyle ilgili 4'ü tutuklu, 76 sanığın yargılandığı davanın görüldü. Mahkeme heyeti yine MİT görevlilerinin dinlenmesi için karar oluşturmadı. 

3 gündür görülen duruşmalarda mahkeme başkanı bir kez daha değişti. Son değişiklikle beraber davada 4. heyet değişikliği gerçekleşmiş oldu. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada bugün 2 tanık dinlenecek, talepler alınıp ara karar verildi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, MİT görevlilerinin tanık olarak dinlenmesi talebinin ise daha sonra değerlendirilmesine karar verdi. 

Taleplerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti MİT görevlilerinin tanık olarak dinlenmesine ilişkin tekrarlanan talebin bilahare değerlendirilmesine karar verdi.

Duruşmada neler yaşandı?

Duruşmada, dönemin Samsun İstihbarat Şube Müdürü Fikri Yalman tanık olarak dinlendi. SEGBİS'le bağlanan Yalman, Ogün Samast'ın Samsun'a gelmekte olduğu bilgisini telefonla İstanbul istihbaratından aldığını, Samast'ı otobüsten indirdiklerini ve montunun iç cebinde tabanca dış cebinde ise bayrak ve beyaz bere olduğunu anlattı. Yalman beyanına şu sözlerle devam etti:

"Görüntüleri istihbarat daire başkanlığına yolladık"

"Ogün Samast’ı emniyete götürdük. Eşyalarını olay yerinde jandarmaya teslim ettim. Emniyette, TEM katına çıkarıldı. Cumhuriyet savcısı da geldi. Üzerinde Türk bayrağı olduğu savcıya iletildi. 41 saniye video görüntüsü istihbarata aittir. Kısa bir mülakatı hemen terminalde yaptık. Suçunu kabul etti. Kimliğini söyledi. Emniyetteki mülakatta ben yoktum. Basında yayınlardan sonra Ali Fuat Yılmazer arayıp tüm bilgi ve belgeleri bize yollayın dedi. Görüntüleri istihbarat daire başkanlığına yolladık. Ercan Gün’ün Samsun’a geldiğini, otelde kaldığını ve bazı görüntüler aldığını öğrendik. Kiminle ilişki kurduğunu, otelde kiminle kaldığını öğrenemedik. Jandarma içeride video çekiyor dediler ben de siz de çekin dedim"

Sanık avukatı Ahmet Çavuş'un sorusu üzerine, Fikri Yalman, "27 ocakta Ali Fuat Yılmazer ile görüşüp istediği görüntüleri istihbarat daire başkanlığına bağlı bilgisayardan yolladım. Fox TV’de yayınlanan görüntüler 44 saniyelik o görüntülerdi" cevabını verdi. Yalman şu sözlerle devam etti:

"Emniyet Müdürü Mustafa İlhan’a bu konuda bilgi verdim"

"Daha önceki soruşturma savcılık ifademde, Ali Fuat Yılmazerin ‘devrem görüntüdeki sivil bizdenmiş neden söylemedin’ dediği hususu evet yok ama unutmuşum, bir kastım yoktu. Görüntüleri hard diske kaydedip şubede tuttuk. CD çekmecene koydum. Emniyet Müdürü Mustafa İlhan’a bu konuda bilgi verdim. (Mustafa İlhan dünkü duruşmada bana bilgi verilmedi ilk kez duyuyorum dedi) Ercan Gün ile ilgili kamera bilgileri toplamak bizim işimiz değildi. Ben istihbari yönden baktım. Otele bir eleman yollayıp gelip gelmediğini, kiminle görüştüğünü sorduk. Ben bilgi saklama ve art niyetle hareket etmedim.

"Yakup Kurtaran’ın ailece ziyaretinde 'Bu olayı FETÖ'cülere yıkacağız siz de kurtulacaksınız biz de' şeklinde bir konuşmam geçmedi. Görüntüler ortaya çıktıktan sonra çok sıkıntılı zamanlarım geçti. Tayin edildim. Mağdur oldum.

"Zanlı üzerinden çıkan Türk bayrağını TEM’de ilgili cumhuriyet savcısına söylediler. Savcı, ölçüsünü alın ifadeye geçirin dedi. Bayrakla çekimlerle ilişkim yoktur. Ogün Samast’ın otobüsünü bir arabanın takip ettiği, mola yerinde de görüldüğü bilgisi bize gelmedi. Bu tesis komşu il sınırında. Bununla ilgili tahkikat yapmadık."

Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu'nun sorusu üzerine, Fikri Yalman, "Ogün Samast garaj jandarma noktasında sorularıma duraksamadan cevap verdi. İsmini söyledi ve cinayeti ben işledim dedi. Bayrakla ilgili bir şey söylemedi ve talep etmedi. İstihbarat başkanlığından arayıp Ogün Samast ne dedi diye bir bilgi talebi olmadı. Trabzon'dan arayıp tebrik ettiler. Mülakatla ilgili bir şey sormadılar" dedi. Yalman şöyle devam etti:

"Önce jandarmada çekildi dendi sonra emniyette çekildiği açıklaması yapıldı"

"Jandarma görevlilerini zanlı alınırken otobüs içinde görmedim. Oldukça heyecanlıydım. Jandarma noktasında ben soru sorarken başsavcı da oradaydı.

"Yakup Kurtaran’ın Tokat’a atandığımda uğrayıp nezaket ziyaretinde söylediğimi iddia ettiği sözleri kabul etmiyorum. Böyle bir konuşma olmadı. Ben FETÖ’cü değilim.

"Basında yayınlanan görüntülerle ilgili emniyet müdürüne bir beyanım olmadı. Önce jandarmada çekildi diye yansıdı. Sonra emniyette çekildiği açıklaması yapıldı.

"İstanbul’dan bilgi aldıktan sonra metro ile görüştük. Otobüsün garaja uğramasını sağladık. Jandarmayı da aradım ama geri dönüş olmadı. 

"Görüntüleri müfettişlere ve başsavcılığa sunduk. TEM şubede görüntüler yoktu. 44 sn görüntü istihbarat tarafından çekildi. TEM tarafından da görüntü alınmış. 3 ayrı yere bırakılan CD’lerde ne yazıyordu hatırlamıyorum.

"Yayınlanan görüntüleri biz çektik ama basına vermedik"

"Önce gazetede bir fotoğraf çıktı. Baktık bizim videodan değil. Sonra Fox TV’de bizim çektiğimiz görüntü yayınlandı. Basına nasıl sızdığı araştırması yaptık. Fox TV'de yayınlanan bizim çektiğimiz görüntüdür ama basına biz vermedik. Çekimi basın için değil, arşivimizde kalsın diye istedik. Önemli bir operasyondu. Talimatı ben verdim. Daha önce böyle bir şey yaşamadım. Konu dünya gündemine oturmuş önemli bir konuydu. O yüzden böyle yaklaştık. Bu konuyla ilgili şüpheli olarak ifade verdim. Kınama cezası aldım.Ali Fuat Yılmazer ve Recep Güven tarafından hazırlanıp Ali Bayramoğlu tarafından yayınlanan Dink şeması hakkında bilgim yok."

Fikri Yalman'ın ardından dönemin Emniyet İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı İsmail Hakkı Günay'ın ifadesine geçildi. Günay şunları söyledi:

"Terminale Fikri Yalman ile birlikte gittik. Otobüs şoförüyle arkadaşlar konuştu. Girdiğimizde zanlı uyuyordu. Montu üst raftaydı. Silah, beyaz bere ve bayrak vardı. Telefon da vardı. 2 kişi daha aldık Jandarma noktasına geçtik. Sorular soruldu. Önce cevap vermedi sonra konuştu. Bayrağımı verin dediğini duymadım. Daha sonradan bunu duydum. Oradan emniyet müdürlüğüne götürüldü.

"Odada fotoğraf çekilirken ben yoktum. Sonradan haberim oldu. Basına nasıl sızdı bilmiyorum. Fikri Yalman talimatıyla istihbarat daire başkanlığına bilgisayardan ben gönderdim. Ali Fuat Yılmazer ile görüşmüş olabilirim tam olarak hatırlamıyorum. Daire başkanlığından Ali Poyraz ile görüştüm. Trabzon'u, İstanbul'u Ogün Samast mülakatı için aramadım."

Tanık ifadelerinin ardından saat 14.00'e kadar ara verildi.

Aranın ardından talepleri dinleyen mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına karar verdi. MİT görevlilerinin tanık olarak dinlenmesine ilişkin talep ise bir kez daha değerlendirilecek. 

20 Şubat'ta gerçekleşecek bir sonraki duruşmada dinlenecek tanıklar bu duruşmada dinlenemeyen Mustafa Sabri Şahin ile Adem Sağlam, Muharrem Durmaz, Selim Akyıldız, Serdar Yücel, Şenol Çınar, Zeki Erdem, Sekan Özer ve Yakup Kürşat Yılmaz olarak belirlendi.