Gündem

Hoş geldin 12 Eylül kafası; Hasan Cemal ve Tuğçe Tatari'nin kitaplarına toplatma kararı!

Toplatma kararı verilen kitaplarda 'terör örgütü propagandası' yapıldığı iddia edildi

16 Aralık 2015 09:25

T24 yazarı ve Bağımsız Gazetecilik Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Cemal'in “Delila Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri” ve “Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri” kitabı ile gazeteci Tuğçe Tatari’nin “Anneanne Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim” kitaplarına toplatma kararı verildi. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebini kabul eden mahkeme, Cemal ve Tatari'nin kitaplarının yanı sıra Abdullah Öcalan imzalı bazı kitapları da toplatma kararı verdi.  

Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11 Ekim 2015 tarihinde Balıkesir, Hatay ve Siirt’i de kapsayan eşzamanlı operasyonunda 21 kişi hakkında KCK, YDG-H ve YPG üyeliği iddiasıyla yakalama kararı verildi.

Gaziantep 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin söz konusu operasyonla ilgili kararında gözaltına alınan Haşim V.’nin üzerinde “PKK/KCK terör örgütünün görüşleri doğrultusunda yayın yaptığı ve suç unsuru taşıdığı değerlendirilen” şeklinde tanımlanan aralarında Hasan Cemal’in “Delila Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri” ile “Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri” kitaplarının da olduğu çok sayıda kitabın ele geçirildiği belirtildi.

Gözaltına alınan Ömer T.’nin üzerinde ise Tuğçe Tatari’nin “Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim” isimli kitabının ele geçirildiği aktarıldı. Ancak kitabın ismi dahi tutanağa “Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır’a Değilim” şeklinde yanlış geçirildi.

Hürriyet'te yayımlanan İsmail Saymaz imzalı habere göre, Cemal ve Tatari'nin kitaplarının yanı sıra operasyonda Abdullah Öcalan'ın kaleme aldığı bazı kitaplar da ele geçirildi. 

 

Kopyala yapıştır gerekçe

 

Operasyon kapsamında üst araması yapılan 4 kişiden ele geçirilen çok sayıda kitabın toplatılmasıyla ilgili Gaziantep 3. Sulh Ceza Hakimliği “kopyala-yapıştır” gerekçe sundu.

Kararda, “Ele geçirilen materyaller üzerinde yapılan incelemede, terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasının yapıldığı, suç işlemek için alenen tahrikte bulunduğu, suçun ve suçlunun övüldüğü kanaatine varılmıştır” denildi. Hâkimlik, Basın Kanunu’nun 25. ve anayasanın 28. maddesini ileri sürerek toplatma kararı verilmesine hükmetti. 

 

“Okunmadan karar verilmiş”

Tatari’nin avukatı Aslı Kazan Gilmore konuya ilişkin olarak şöyle konuştu: 

“Yaklaşık bir yıl önce Doğan Yayınevi'nden çıkmış, aylardır çok satılan kitapların bulunduğu raflarda, vitrinlerde sergilenen, 8 baskı yapmış bir eser için Gaziantep Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen bu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğu apaçık ortadadır. Kitap okunmadan verilmiştir. Hatta kitabın adı dahi yanlış yazılmıştır. Kitabın izerinde yayınevinin amblemi olmasına rağmen yayınevi dahi kararda yazılmamıştır. Ne yayınevine ne de yazara tebliğ edilmediği gibi tebliğine karar dahi verilmemiştir. Karara itiraz edeceğiz. Kitabın toplatılmasından doğan maddi zararımızın tazminini talep edeceğiz."

 

Ahmet Şık’a 4 bin TL ceza

Gazeteci Ahmet Şık da AKP-Gülen cemaati ilişkisinin ele aldığı “Paralel yürüdük biz bu yollarda” adlı kitabında, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a hakaret ettiği iddiasıyla Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla 4 bin liralık manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi.

 

Tutanakların tam metni şöyle: