Gündem

Hopa’da sular çekildi, çamurla mücadele sürüyor

Hopa'da 5 gün önce meydana gelen sel felaketinde 8 kişinin hayatını kaybetmiş, 3 kişi ise kaybolmuştu

28 Ağustos 2015 22:20

Artvin'in Hopa ilçesinde 5 gün önce meydana gelen ve 8 kişinin hayatını kaybettiği, 3 kişinin ise kaybolduğu sel felaketi sonrası sular çekildi, şehirde yaklaşık 1 metreye kadar ulaşan çamur ve balçık kaldı.

Hopa’daki sel felaketi sonrası suların çekilmesiyle balçık ve çamur ortada kaldı. Yaklaşık 1 metreye ulaşan balçıkla kaplanan Karadeniz Sahil Yolu Hopa geçişinde yol temizleme çalışması başlatıldı. Balçıkla kaplı mahalle ve köylerde çok sayıda otomobil ve kamyon kısmen toprak altında bulunuyor. Vatandaşlar, hasarlı ve çamurla kaplı yollardan araçları ile ilerleyerek köy ve mahallelerine ulaşmaya çalışıyor. Onlarca evin yıkıldığı, yüzlerce evin sel baskını sonrası hasar gördüğü ve balçıkla kaplandığı Sundura Mahallesi’nde vatandaşlar evlerini ve selden kurtarabildikleri eşyalarını temizliyor.

Zete'de yer alan habere göre, Sundura Mahallesi’nde 3 yıl önce Kotila deresinde yapılan ıslah çalışmalarındaki hatalı uygulamaların seldeki hasarı artırdığını öne süren vatandaşlar, duruma tepki gösterdi. Kanala alınan dere tabanından 1 metre yüksekten geçirilen ve elektrik hatları için yapılan bağlantı, sel sularının getirdiği ağaçlar nedeniyle menfezin tıkınmasına neden oldu.

Yine aynı bölgede 4 metre yüksekliğe sahip dere ıslah kanalının ortasından geçen mahalle köprüsünün dere tabanı ile arasında bir metre boşluk olduğu görülüyor. Köprünün dere yatağını tıkaması nedeniyle sel suları çevredeki evlerin bodrum ve zemin katlarını bastı. Sel mağdurlarından Aysel Kara, “Bu ıslah çalışması yapılırken uyardık ama bizi dinleyen olmadı. Kendi bildiklerini yapıp gittiler, şimdi zararını biz çekiyoruz” ifadeleri ile tepkisini dile getirdi.

Sundura Mahallesi’ndeki tek katlı evi selde hasar gören ve deposundaki odunları sele kapılan 62 yaşındaki Asliye Topaloğlu adlı kadın da çamur ve balçığın içerisinde kalan odunlarını toplamaya çalışıyor. Selde tavuklarını kurtarmaya çalıştığı sırada ölümden döndüğünü anlatan Asiye Topaloğlu, odunlarının da suya kapıldığını belirterek “Kış yaklaşıyor, toplayabildiğim kadar odunu toplamaya çalışıyorum” dedi.

Hurdacılık yaparak geçimlerini sağlayan Hasan ile eşi Zübeyda Keklik’in, 4 çocuğu ile yaşadığı ev balçıkla kaplandı. Selden kurtarabildikleri eşyaları temizlemeye çalışan aile çocukları ile sığınabilecekleri bir ev istedi. Zübeyda Keklik, “Kirada oturuyoruz. Bu evimiz de perişan oldu. Hiçbir eşyamız kalmadı. Eşim hurda toplayabilirse geçinebiliyoruz. Devletimiz bize yardım etsin” dedi.

 

Toprak altında ceset arıyorlar

 

Sel ve heyelanda kaybolan 5 yaşındaki Taha Su, Melike Kakşi ile yeğeni 18 yaşındaki milli atlet Nejla Kakşi’yi arama çalışmaları günün ilk ışıkları ile birlikte yeniden başladı. Sugören Köyü’nde sel sularına kapılan Melike ve Nejla Kakşi iç Jandarma Özel Arama Kurtarma (JÖAK) su altı timleri dere boyunca, AFAD ekipleri ise karada arama çalışmasını sürdürüyor. AFAD ekipleri iş makinelerinin yardımı ile toprak ve balçık altında olabileceği düşünülen iki kişiye ait cesetleri arıyor. Büyük bir felaket yaşadıklarını anlatan kayıp iki kişinin akrabası Murat Aslantürk, “Kayıplarımızın bu bölgede olduğu sanılıyor. Ancak çamurdan dolayı zemine ulaşamadık, bekliyoruz” diye konuştu.

Bu arada Hopa limanından kalkan Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı helikopterler karadan ulaşılamayan köylere su ve gıda maddesi taşıyor. Kızılay ekipleri de mahallelerde vatandaşlara su dağıtımına devam ediyor. İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinden özel araçlarla gelen ekipler mahallelerde temizlik çalışmalarını sürdürüyor.

Çöp dağı kaldırılıyor

Sel felakaetinin ortaya çıkardığı çöp dağı için de harekete geçildi. Çamlıkköy ve Fener mevkileri arasındaki dağın arka yamacındaki alanda oluşturulan vahşi depolama alanına Hopa ve Arhavi belediyeleri yıllarca çöp döktü. Bölgede yaşanan son sel afeti sonrası taşan yan dereler, çöpleri yamaçtan sahile taşıdı, Karadeniz Sahil Yolu’nda adeta çöp dağları oluştu. Sel sularının sürüklediği çöpler sahil yolu boyunca yayıldı. Karayolları ekipleri bu sabah bölgede temizlik çalışması başlattı. Karayolları çalışanları, “Belediyelerin pisliğini biz temizliyoruz” diye yakınırken bölgeden 500 kamyon çöp çıkabileceği belirtildi.

 

Vali’den zam açıklaması

 

Hopa’da bazı esnafın içme sularını yüksek fiyatta sattığı iddiası gündeme geldi. Ayrıca Belediye Başkan Yardımcısı Yüksel Bayraktar’a ait işyerinde iş çizmelerinin 50 liraya satılmasına vatandaşlar tepki göstermişti. Bu iddialar üzerine Twitter hesabından açıklama yapan Artvin Valisi Kemal Cirit, “Hiçbir Hopa esnafı sattığı ürünlerde fiyat artışına gitmemiştir; ki kontrol edilmektedir. Dezenformasyon yapılmaktadır, itibar etmeyiniz” ifadesini kullandı.

Vali Kemal Cirit ayrıca, 900 personelin 300 iş makinesi ile bölgede sel ve heyelan tahribatını ortadan kaldırmak için çalıştığını belirterek tüm köylere ulaştıklarını açıkladı. Hopa’da gazetecilere açıklamalarda bulunan Cirit, “Hopa’nın yüzde 80’ine su verildi. Yüzde 90’ında ise elektrik var. Sadece 6 köye elektrik verilemiyor. En geç yarın o köylere de elektrik vermiş olacağız. Hava nakil araçları ile ihtiyaç olan köylere kuru gıda ve su nakli yapıyoruz. Hopa’da sıcak yemek uygulaması başladı. Kızılay ekipleri 4 noktada sıcak yemek dağıtımı yapıyor” dedi.

Kayıp 3 kişiyi arama çalışmalarının da sürdüğünü ancak kayıplardan ümitlerini kestiklerini ifade eden Cirit, Hopa ve Arhavi’de sürdürülen hasar tespit çalışmaları ile ilgili şunları söyledi:

“6 bina yıkıldı. 200’e yakın oturulamaz halde bina var. Hafta başında hasar tespit çalışmalarını tamamlayacağız. Şu an ulaşılamayan köyümüz kalmadı.”

Bölgede yeniden yağış beklendiğini ifade eden Vali Kemal Cirit, “Bu akşam ve yarın bir yağış bekleniyor. Buralarda yağış mevsimine giriyoruz. Umuyoruz afete dönüşecek bir yağış almayız” dedi.

Hopa Belediyesi de anons sisteminden vatandaşları bugün 14.00 – 19.00 saatleri arasında kuvvetli yağış beklendiği yönünde uyardı ve gerekli tedbirlerin alınmasını istedi.

 

Diyarbakır’dan Artvin’e yardım eli

 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, sel felaketinde hasar gören Kemalpaşa Beldesi’nin CHP’li Belediyesi’nin hizmetinde kullanılmak üzere 4 personeli ile birlikte iş makinesi gönderdi. İş makinesi ile birlikte Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Bayrak, Yol Daire Başkanı Turan Tapan ile İtfaiye Şube Müdürü Şehmuz Belek ve operatör de Kemalpaşa’ya geldi. Heyeti karşılayan Kemalpaşa Belediye Başkanı Ergül Akçiçek, duyarlılıklarından dolayı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ettiğini belirterek, “Bu acı ve zor günümüzde makinelerin lazım olduğu bir zamanda bu katkıyı sunduğu için kendilerine teşekkür ediyoruz. İş makinesi beldemizde önemli bir çalışma yapacak. Kemalpaşa Beldesi’nden geçen derenin önünü kapatan bir yer var. İş makinesinin bu alanda yapacağı çalışma ile belde su basma riskinden kurtulacak” dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Bayrak, AKP’li Hopa Belediyesi’ne destek vermek amacıyla yaptıkları çağrı ve ulaşma girişimlerinden bir cevap alamadıklarını belirterek, Hopa’daki sivil inisiyatif üyeleri ve ilçe örgütlerinin talepleri üzerine bölgeye iş makinesi ile geldiklerini anlattı. Bayrak, “İlk etapta itfaiye ekipleri üzerinden Hopa belediyesine ulaşmaya çalıştık. 10’un üzerinde aramaya rağmen İtfaiye müdürü ile bir bağlantı sağlanamadı. Bizim buraya milletvekillerimiz geldi. İlçe örgütlerimizle görüştük. Onun ardından ihtiyaçları belirleyerek buraya geldik. Keşke daha sağlıklı bir ilişki olsaydı. Biz Kaymakamlığa da her türlü ihtiyaca karşı cevap verebileceğimizi ilettik. Bu talepleri karşılamaya hazırız” dedi.

 

MMG’nin Hopa tepkisi

 

Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Genel Başkan Yardımcısı jeofizik mühendisi Kadem Ekşi, Hopa’daki sel felaketinin ardından yapılan açıklamaların, hala sorunların çözümüne inmek yerine kısa vadeli hasar tespiti ve kriz yönetimiyle geçici çözümlere itibar edildiği izlenimi verdiğini söyledi. Yaşanan felaketin, doğaya meydan okuyan, mühendislik ve mimarlık biliminin en temel kurallarına sırtını dönen yanlış şehirleşme modelinin bir sonucu olduğunu vurgulayan Ekşi, ders alınmadığı takdirde gelecekte daha büyük felaketler yaşanabileceğini de ifade etti.

Doğal yapıyı bozduğu için eleştirilen HES’lerin yapımında tünellerden çıkarılan hafriyatların dere yataklarına boşaltıldığını vurgulayan Kadem Ekşi, yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Dere yataklarında, tek taraflı yapılan bu müdahalenin zararları şu an karşı yamaçlarda oluşan aşınma ve heyelanlar ile çok net bir şekilde görülmektedir. Yüksek yağışla birlikte doğal dengesi bozulan bu alanlar, toprağın ciddi bir şekilde akmasına neden olmaktadır. Ağaçlar ve serbest haldeki kaya parçaları, menfez ve köprü altlarına yığılarak bu sonuçlar oluşmaktadır. ‘Derelere dokunmayın, dere yataklarını bölgede açılan tünel güzergahları içinden çıkardığınız malzemelerle doldurarak daraltmayın’ dedik. Dere yataklarında kontrolsüz yapılaşmaya dur denilmelidir. Kanyon tipli vadilerde HES projelerinin malzeme atıklarının çok büyük felaketlere yol açacağı kesindir. Kontrolsüz, vahşi bir şekilde bölgede çalışan taş ocakları derhal kontrol altına alınmalıdır.”

 

MMG’nin hükümetten talepleri

 

Kadem Ekşi imzasıyla yayınlanan açıklamada ayrıca, Mimar ve Mühendisler olarak hükümetin titizlikle uyması istenilen politikalar da şöyle sıralandı:

“Acilen yetki karmaşası giderilerek yetkiler tek bir yerde toplanmalıdır. Burada doğal afetleri önceden tahmin edecek bir erken uyarı sistemi oluşturulmalıdır. Bakanlık yetkileri ile yerel yönetimler acil önlem planları oluşturmalı, uygulamalı ve takip etmelidir. Uymayan yerel yönetimlere ise yaptırım uygulamalıdır. Tarım arazilerinin yerleşime açılması politikasına son verilmelidir. Dere ıslah yöntemlerimiz yanlıştır, dere ıslahı adı altında dereler betonlaştırılarak, doldurularak su taşkınlarına adeta çanak tutulmaktadır. Dereler yerleşime kapatılmalıdır. Afet riski olan tüm kentlerimizde mühendislik ve mimarlık biliminin gereklerine uygun bir şehir planlaması yapılmalı ve doğaya meydan okuyan azman yapılaşmaya son verilmelidir. Şehirlerde üst yapı, yani bina stoku oluşmadan önce alt yapıyla ilgili çalışmalar, şehrin anayasası niteliğindeki imar planlarına göre yapılıp daha sonra binaların, diğer yapı elemanlarının yapımına geçilmelidir. Kriz yönetimi yerine risk yönetimine ağırlık verilmelidir. Akarsu yataklarını belirleme, düzeltme ve düzenleme, sel kontrol tesisleri, yağmur suyu drenaj sistemi, binaların taşınması, yükseltilmesi gibi yapısal ve mühendislik yaklaşımları yapılmalıdır. Ayrıca sel yatağındaki arazileri kamulaştırma, yerleşimlerin yer değiştirmesi, özel kullanım ve yapı izinleri, nehirlere ait sulak alanların geri verilmesi, halkın bilinçlendirilmesi, sel müdahale planlarının yapılması ve sel sigortası gibi yapısal olmayan yaklaşımlar da yürürlüğe konulmalıdır. Bunlar ‘Sel Master Planı’ gibi kapsamlı bir projeyle ve tüm disiplinleri kapsayacak şekilde Havza Planlaması yapılarak hayata geçirilmelidir.”