Zambiya'nın Kalambo Şelalesi yakınlarındaki bir alanda kazı yapan arkeologlar, henüz modern insan (Homo sapiens) ortaya çıkmadan önce yapılan ahşap bir yapı ve aletler buldu.
Alanda keşfedilen 4 ahşap buluntu; çentikli bir dal, kesilmiş iki büyük kütük, bir kazma çubuğu ve bir kamadan oluşuyor.
Independent Türkçe'de Çağla Üren'in derlediği habere göre araştırmacılar, eski insansı (hominin) türlerinden birinin, suyun üzerinden geçebilmek için yürüyüş yolunu yükseltme amacıyla iki büyük kütüğü birleştirmeye çalıştığını ve bunu yaparken de söz konusu aletleri kullandığını ifade etti.
Hakemli bilimsel dergi Nature'da yayımlanan araştırma makalesine göre yapı, 476 bin yıl öncesine tarihlendi.
Bilinen en eski Homo sapiens fosilleriyse yaklaşık 300 bin yıl öncesine tarihleniyor.
Bu yapıyı hangi hominin türünün yaptığı kesin olarak belirlenemedi. Ancak o dönemde bölgede Homo Heidelbergensis adlı eski bir insan türünün yaşadığı düşünülüyor. Bu tür yaklaşık 600 bin yıl önce ortaya çıktı ve 200 bin yıl önce yok oldu.
Arkeologlar, bu aletlerin şimdiye dek keşfedilen en eski ahşap yapılar olduğunu söylüyor. Bu da Homo Sapiens'in atalarının düşünüldüğünden daha gelişmiş olabileceğini gösteriyor.
Liverpool Üniversitesi'nden arkeolog ve araştırmanın başyazarı Larry Barham, "'Taş Devri' etiketini unutun, bu insanların ne yaptığına bakın: Ahşaptan yeni ve büyük bir şey yaptılar" dedi.
Nehir kenarında oturup günlük işlerini yapabilecekleri bir platform kurarak, hayatı kolaylaştırmak için çevrelerini dönüştürdüler.
Bilim insanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha önce hiç görmedikleri, daha önce var olmayan bir şeyi üretmek için zekalarını, hayal güçlerini ve becerilerini kullandılar.
Barham, bu keşiften önce bilinen en eski ahşap yapının sadece 9 bin yıllık olduğunu da sözlerine ekledi.
Ahşap yapılar, doğal süreçler karşısında çok uzun süre dayanamadığı ve hızla çürüdüğü için bu türden keşifler kolay kolay mümkün olmuyor.
Ancak Kalambo Şelalesi'ndeki yüksek su seviyesinin, yapıyı yüzyıllar boyunca koruduğuna inanılıyor.
Bu bulgular, bölgedeki homininlerin göçebe olmadığını ve çevrelerini değiştirerek kendilerine yaşam alanı yaratmaya çalıştığını düşündürüyor.
Öte yandan bu hipotez henüz kanıtlanmış değil. Zira bazı araştırmacılar bu türden yapıların sezonluk kullanılmış olabileceğini de öne sürüyor.
Yine de araştırmacılara göre bu sıradışı buluntular, tarihteki inşaat faaliyetlerinin düşünüldüğünden çok daha eskilere dayandığının göstergesi."