Yakın Türkiye üzerine çalışmalarıyla bilinen Hollandalı tarihçi Erik Jan Zürcher, dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından verilen ‘Şeref Madalyası’nı Türkiye’deki ‘diktatoryal yönetim’i gerekçe göstererek iade etme kararı aldı.
Hollanda basınına yazdığı makelede iade gerekçelerini açıklayan Zürcher, "Siyaset, yargı, medya, üniversiteler ve yurttaşlar fiili bir diktatörün oyuncağı haline geldi. Temel özgürlüklerin ve yasaların var olmadığı noktada, Türkiye artık Avrupalı değildir” ifadelerini kullandı.
'Türkiye'nin AB'ye üyeliği mümkün olmayabilir'
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne 12 yıl önce üyelik sürecinin AB ile Türkiye'nin yakınlaşacağı öngörüsünde yanıldığını belirten Zürcher, AKP iktidarının seküler yurttaşların uyarılarına kulaklarını tıkadığını belirterek, “Türkiye Avrupa’ya doğru ilerlemedi, Avrupa’nın çok uzağında. Üyelik mümkün olmayabilir” dedi.
'2007’den itibaren işler tersine döndü'
Hollandalı profesör makalesinde, Türkiye’nin 2002-2006 arasında Avrupa yönünde bir gelişme gösterdiğini ancak 2007’den itibaren bunun tersine döndüğünü savundu.
Türkiye’nin artık AB’den kopma eğiliminde olduğunu söyleyen Zürcher, yazısında laik Türklerin ‘Erdoğan’ın AB’ye üyelik sürecini içerideki muhalifleri saf dışı etmek ve toplumda İslam’ın rolünü artırmak için kullanacağı’ yönündeki uyarılarını ciddiye almadığını belirtti.
Çözüm süreci ve akademisyenler bildirisine yönelik tavır
'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriye attıkları imzadan ötürü haklarında 'cadı avı' başlatılan akademisyenleri ve çözüm sürecinin 'buzdolabına kaldırılmasını' hatırlatan Hollandalı tarihçi, AKP’nin kazandığı 10 seçimle gelinen noktayı ‘diktatoryal yönetim’ diye niteledi.
'İmam bulmak, içki satan bir yer bulmaktan daha kolay'
Tarihçi Zürcher, Türkiye’de İslami değerlerin yükselişini de, "AKP, gücünü toplumda giderek belirleyici hale gelen İslami norm ve değerlerin yayılması için kullandı. Şimdi birçok yerde imam bulmak, içki satan bir yer bulmaktan daha kolay" sözleriyle değerlendirdi.
Paketleyip, büyükelçiliğe gönderecek
Hollandalı tarihçi, kendisine verilen ödülü ‘kibarca’ paketleyip, Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği’ne göndereceğini belirtti.