TCDD Genel Müdürlüğüne atandıktan sonra Adnan Oktar Grubu ile bağlantısı ortaya çıkan, 10 gün içerisinde genel müdürlükten istifa etmek zorunda kalan ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında "Bakan Müşaviri" olduğu ortaya çıkan Abdülkerim Murat Atik ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu hakkında uç duyurusunda bulundu. HKP, Atik'in firari duruma düşmeden cezalandırılması gerektiğini belirtti.
HKP, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusunda, Atik hakkında daha önce de yargıya başvurduklarını hatırlattı. Suç duyurusunda, "Nisan ayında TCDD ile 40 milyon Avroluk özelleştirme anlaşmasına imza atan Sun Group adlı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu, hakkında bin yılın üstünde hüküm verilen ve kamuoyunda Adnan Oktarcılar olarak bilinen Silahlı Terör Örgütünün bir üyesi olduğunu, 1999 ve 2008 yılında bu örgüte yönelik olarak yapılan operasyonlarda iki kez firari duruma düştüğünü, bu örgüte yönelik yapılan operasyonlarda sanık durumuna düşmese de ifadelerde adının geçtiğini, MASAK raporunda da örgüt ile para trafiğinin devam ettiğini ve her yıl örgüte 150-200 bin lira tutarında para yardımı yaptığının örgüt üyelerinin ifadeleriyle ortaya çıktığını, ayrıca bu örgüte yapılan son operasyonda ortaya çıkan silahlardan birinin eski sahibi olduğunu, hibe yoluyla örgüt yöneticisine devrettiğini, örgütün Finans bölümünde faaliyet gösterdiğinin anlaşıldığını, resmi olarak örgütten ayrılmış olmasına rağmen Adnan Oktarcıların “Kadife Geçiş” olarak nitelendirdikleri bir şekilde örgütle organik bağı devam ettiğini, Cumhuriyet Savcılığına göstermiş ve suç duyurumuzu ihbar kabul edip soruşturma açmanın görevleri olduğunu hatırlatmıştık. Ve de Ayrıca Demiryolu işi de yapan bir şirketin yönetim kurulu başkanı olan A. Murat ATİK’in TCDD’nin başına gelemeyeceğini, TCDD Mevzuatına ve üstelik AKP’giller’in KHK’sına göre bunun mümkün olmadığını göstermiştik." denildi.
Suç duyurusunun ardından Atik'in istifa etmek zorunda kaldığı belirten HKP, yeni suç duyurusunda şunları kaydetti:
"İşbu suç duyurumuza konu olan olay; hakkındaki iddialar Devletin Resmi Kurumları Emniyet Müdürlüğü’nün ve MASAK’ın raporlarına yansımasıyla iddia olmaktan çıkan, şüpheli Abdülkerim Murat Atik’in, Şüpheli Adil Karaismailoğlu’nun Bakanlığını yaptığı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na Müşavir olarak atamasının yapılmasıdır. Şüpheli Abdülkerim Murat Atik, suç duyurumuz öncesinde olsun gerek sonrasında olsun Savcılık Makamınca hakkında gerekli soruşturma ve kovuşturma yapılıp, sonucunda Adnan Oktarcılar Silahlı Terör Örgütü ile organik bağı olduğuna dair iddiaları ortadan kalkmış biri değildir. Suç duyurumuzda ayrıntılı olarak işlenen Emniyet Müdürlüğü ve MASAK Raporları olduğu gibi, bu kurumların arşivinde durmaktadır.
Dolayısıyla Silahlı Terör Örgütü ile organik bağı devam eden ve hakkındaki bu konudaki iddiaları çürütülememiş birinin, TCDD’nin başına Genel Müdür olarak atanamayacağı gibi Devletin hiçbir kadrosuna atamasının yapılması ülkemizde geçerli kanunlar çerçevesinde mümkün değildir.".
HKP, suç duyurusunda T24'ün "Adnan Oktar bağlantısı ortaya çıkınca, TCDD Genel Müdürlüğü'nden istifa etmişti; Murat Atik bakan müşaviri oldu" başlıklı haberine de yer verdi.
Duyuruda şunlar kaydedildi:
"En küçük memuriyette güvenlik soruşturmaları yapılırken, ceza almasa dahi iltisak sebebiyle insanlar memuriyetten atılırken” Adnan Oktarcılar Silahlı Terör Örgütüyle organik bağı, neredeyse kesin derecesinde olan ve hakkındaki iddialar çürütülemediği için Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle atandığı TCDD Genel Müdürlüğünden 10 gün sonra istifa etmek durumunda kalan şüpheli Abdülkerim Murat Atik Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na müşavir olarak ataması yapılabiliyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı şüpheli Adil Karasmailoğlu’nun, kamuoyunun gündemini günlerce meşgul eden, silahlı terör örgütü bağlantısı Emniyet ve MASAK Raporlarına yansıyan birini Bakanlığına Müşavir olarak ataması, TCK 257’de tanımlanan Görevi Kötüye Kullanma suçudur.
2- Yukarıda da bahsedildiği üzere Şüpheli Abdülkerim Murat Atik’in hakkında iddiaların hiçbiri ortadan kaldırılamamış, çürütülememiştir. Kaldı ki Şüpheli Abdülkerim Murat Atik’in TCDD Genel Müdürlüğünden istifası, bu istifasının atamayı yapan merci tarafından kabulü de bu iddiaların çürütülemeyecek derecede olduğunun kabulü ve göstergesidir. Kaldı ki şüphelinin örgütle bağını koparttığına, pişmanlık gösterdiğine dair bir söylemi Kamuoyuna yansımamıştır.
Dolayısıyla Şüpheli Abdülkerim Murat Atik’in TCK md. 314 ve TCK md. 220/7’ye göre “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır.” Hükmü uyarınca, yeniden firari duruma düşmeden cezalandırılması gerekir.
Yukarıda açıkladığımız ve Cumhuriyet savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle, şüphelilerin eylemlerine uyan suçlarından yargılanıp cezalandırılması amacıyla haklarında gerekli soruşturmanın yürütülerek Kamu Davası açılmasını müvekkil Parti adına talep ediyoruz. "