Gündem

"Hırsızlık ve yolsuzluk milli dava olamaz, soruşturmaya korkan savcılar cübbelerini çıkarsınlar"

"Kim suç işlemişse mutlak suretle geride delil bırakır"

04 Aralık 2017 14:26

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal,  ABD’nin İran’a yönelik ambargosunu deldiği iddiasıyla 20 ay önce Miami'de tutuklanan Reza Zarrab'ın, "tanık" sıfatıyla ifade verdiği davaya, AKP kanadından gösterilen tepkileri eleştirdi. Tanal,  "Dünyanın hiçbir ülkesinde hırsızlık ve yolsuzluk o ülkenin milli davası olamaz. Bu resen soruşturulması gereken bir suçtur" diye konuştu.

ç.Tanal, "Eğer savcılar korkarak bu görevi yürütüyorlarsa cübbelerini çıkarsınlar” dedi.

BirGün'den Zeynep Kuray'a konuşan Tanal, savcıları göreve çağırdı. 

CHP milletvekili ve hukukçu Mahmut Tanal, Sarraf davasının siyasi iktidarın kendi çıkarları doğrultusunda ülkeyi idare ettiğinin belgesi olduğunu vurguladı.

Sarraf’ın itirafları ışığında AKP’li bakanlarla ilgili kapatılan tüm dosyaların yeniden açılması gerektiğinin altını çizen Tanal, “Bunun ucu kime dokunursa dokunsun, devletin içine sızmış bu rüşvetçi yapının yıkılması lazım. Kanser nasıl yayılıp vücudu yok ediyorsa bu rüşvet çarkı da ülkeyi çürütür bitirir. Burada tek çıkış yolu bununla mücadele etmektir” diye konuştu.


‘Dini istismar ettiler’


CHP’li Tanal, Erdoğan ve AKP iktidarı tarafından davanın bir kumpas olarak lanse edilmesine de tepki gösterdi. 
Tanal, şu ifadeleri kullandı; “Bu kumpas ise bu paraları faiziyle birlikte neden devlet hazinesine kaydetmeyip de evlerinde ayakkabı kutularında sakladılar? Hatta bu paraları imam hatip yaptırmak için aldıklarını söylediler. O paralarla hangi imam hatibi yaptılar? Ben göremedim. Vatandaşın dini duygularını istismar ederek rahat zenginleşme aracına ve yollarına bakıyorlar. Bunların ne dinle ne milliyetçilikle ne vatanla ne de bayrakla ilgisi var.”


‘Savcılar harekete geçmeli’


Dünyanın hiçbir ülkesinde hırsızlığın ve yolsuzluğun o ülkenin milli davası olamayacağını hatırlatan Mahmut Tanal, iddiaların resen soruşturulması gereken bir suç olduğunu vurguladı. Cumhuriyet savcılarının harekete geçmemesine tepki gösteren Tanal, “Adalet leke kaldırmaz. Savcı güçlülerden korkmayan mağdurların sığındığı bir limandır. Eğer savcılar korkarak bu görevi yürütüyorlarsa cübbelerini çıkarsınlar” dedi.

‘MGK kararlarına şerh koyan kimdi’

 

Mahmut Tanal, Man Adası belgelerinin ortaya çıkartılmasının FETÖ’cülükle suçlanmasına da şöyle tepki gösterdi: “Eğer FETÖ’cü arıyorlarsa, 2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan Fethullah Gülen yapılanmasını bitirme kararını neden kabul etmediler? O kararlar alındığı zaman bugünkü cumhurbaşkanı başbakandı, tüm bu kararlara şerh koyuyordu. İkincisi, 2011 yılında her yere sızan cemaatin araştırılması için verdiğimiz yazılı soru önergesi AKP oylarıyla reddedildi. O dönem Yeni Akit gazetesi, ‘CHP’den ‘Gülen’i bitirin önergesi’ ve ‘Gülen’i AK Parti kurtardı’ diye manşetler bile attı.”

‘Belgeyi BDDK’ye sorsunlar’

Savcıların rüşvet skandalı hakkında değil de Man Adası belgelerini ortaya koyan Kemal Kılıçdaroğlu hakkında soruşturma açmasını, ‘iktidarı aklama çabası’ olarak değerlendiren Tanal, şöyle devam etti; “Savcılar Man Adası konusunda belge mi istiyor, o zaman Banka Düzenleme Denetleme Kurumu’na (BDDK) yazı yazsınlar. Oradan bizim elimizde olmayan belgelere de ulaşabilirler. Eğer yazmıyorlarsa o zaman bu AKP’yi korumak, kollamak ve aklamak içindir. Savcı hiçbir zaman parti savcısı olamaz. Kim suç işlemişse mutlak suretle geride delil bırakır, hukuk da onun yakasına yapışır. Eş, dost kayırarak yargılama yapılmaz. Bu, adil yargılama ilkesine de aykırıdır.”