Hindistan'da 8 yaşındaki bir kız çocuğunu tecavüz edip öldürmekle suçlanarak yargılanan 8 kişiden altısı suçlu bulundu. Bu kişiler arasında emekli bir devlet memuruyla dört polis de var. Yargılananlardan biri beraat ederken, henüz reşit olmayan bir sanık çocuk mahkemesinde yargılanacak.
Öldürülen çocuğun annesi, emekli devlet memuru Sanji Ram ile polis memuru Deepak Khajuria'nın, suçu planlayan kişiler oldukları gerekçesiyle idam edilmelerini istiyor.
BBC'ye konuşan anne, "Kızımın yüzü hala gözlerimin önünde ve acı beni terk etmiyor. Onun yaşındaki çocukların çevremde oynadıklarını görünce kalbim sızlıyor" dedi.
Ailenin avukatı ise "Bu anayasal düzeyde bir zafer. Tüm ülke dini bağlardan bağımsız olarak bu dava için mücadele verdi" diye konuştu.
Çocuğun ailesi kararın açıklandığı duruşmaya katılmadı.
Sanıkların avukatı ise davanın "ikinci derece kanıtlara" dayandığını öne sürmüş ve müvekkilleri için en hafif cezayı istemişti.
Suçlu bulunanların cezalarının ne zaman açıklanacağı henüz bilinmiyor.
Sanıklar suçlamaları reddetti
Müslüman göçebe bir kabileye mensup kız çocuğunun cesedi, 2018 yılının Ocak ayında Kathua kenti yakınlarında bir ormanda bulundu.
Kız çocuğunun, tecavüz ve işkence sonrası öldürüldüğü tespit edildi.
Olayla ilgili olarak 8 kişinin tutuklanması, Hindu aşırı sağcı gruplar tarafından protesto edildi.
Sanıkların hepsi suçlamaları reddetti.
Kathua vakası Hindistan'da 12 yaşın altında çocuklara tecavüze ölüm cezası getirilmesinin önünü açan önemli davalardan biri oldu.
'Kabileyi korkutmak için çocuğu hedef aldılar'
Çocuğa yapılan pek çok Hintliyi dehşete düşürdü.
İktidardaki Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi'nden (BJP) iki bakanın sanıklara destek için bir gösteriye katılması ülke çağında infiale neden oldu.
Çocuğun ait olduğu kabile ile sanıkların ait olduğu topluluk arasında "toprak kavgası" var.
Ceza soruşturmasını yürüten yetkililer sanıkların Gujjarlar olarak bilinen kabileyi korkutmak için çocuğu hedef aldıkları görüşünde.
Çocuğun ailesinin fertleri ise ağırlıklı olarak Hindu olan Kathua kentinde kendilerini tehdit altında hissettiklerini söylüyor.