DW: Dört yıllık bir aradan sonra Avrupa Birliği ile Hindistan arasında yeniden bir zirve buluşması yapılıyor. İkili işbirliğinin canlanmasını bekliyor musunuz?
Rajendrra K. Jain: İşbirliği zaten hiç kesilmedi. Zirve, Başbakan Manmohan Singh'in 2013'te yapılması kararlaştırılan zirveden serbest ticaret anlaşmasıyla ilgili somut ilerlemeler beklemesi nedeniyle gecikti. Daha sonra Hindistan'da genel seçimler yapıldığı için zirve yeniden ertelendi. Başbakan Modi AB temsilcileriyle buluşmayı arzuluyordu. Ancak İtalyan askerleri tarafından öldürülen iki Hintli balıkçıyla ilgili kriz nedeniyle buluşma yapılamadı. Umarım, önümüzdeki zirveyle ikili ilişkiler yeniden rayına oturur.
DW: Bu üzücü olayın ilişkiler üzerindeki olumsuz etkisinin dağıldığı söylenebilir mi?
Rajendrra K. Jain: AB ile Hindistan arasındaki ilişkiler öncelikle ticari ve ekonomik işbirliğine dayalıdır. İlişkiler son on yılda stratejik ortaklığa dönüştü. Finans krizi ve küresel ticari daralma nedeniyle ikili ticaretin yavaşlamış olmasına rağmen ekonomik ilişkiler olumlu gelişme gösteriyor.
Ayrıca Hindistan ile münferit AB ülkeleri arasındaki diyaloga da ara verilmedi. Başbakan Modi birçok Avrupa ülkesinin hükümet başkanıyla görüştü. Hindistan başbakanı bu zirvede Avrupa şirketlerini Hindistan'da yatırım yapmaya teşvik eden programın ara bilançosunu sunacak. Hindistan modernleşme ve kalkınmada AB'den destek bekliyor. AB ülkeleriyle başlatılan ikili ilişkilerde ilerleme kaydedilebildi. AB'nin bir bütün olarak bu projeye nasıl katkıda bulunabileceğini bekleyip görmek gerekecek. ‘Hindistan'da üret' programındaki kilit projelerin optimizasyonunda AB'nin yardımcı olabileceğini tahmin ediyorum.
DW: İtalyan denizcileriyle ilgili dava zirve gündeminin ilk sırasında yer alacak. Bu meselenin zirvede çözüme kavuşturulması mümkün mü?
Rajendrra K. Jain: Ben bu konunun öncelikle ele alınacağını sanmıyorum. Dava, Hindistan yüksek mahkemesinden sonra Hamburg'daki bir mahkemenin yetkisine verildi. AB'nin dış ilişkiler temsilcisi Federica Mogherini'nin ikili ilişkileri denizciler yüzünden baş gösteren anlaşmazlığa endekslediği için AB tarafından eleştirildiğini de hatırlatmak isterim. Mogherini, Komisyonun tavsiyesine rağmen geçen yıl yapılması öngörülen zirveyi iptal etmişti. Komisyon diyaloğun daha fazla geciktirilmemesi için dış temsilciye baskı yapmak zorunda kaldı.
DW: Serbest ticaret anlaşmasıyla ilgili görüş ayrılıklarının giderilebileceğine inanıyor musunuz?
Rajendrra K. Jain: Görüş ayrılıkları ortadan kaldırılamayacak kadar büyük değil. İthalat vergileri zaten sıfırlandı. AB Hindistan piyasasında önemli pay sahibi oldu. Hindistan yazılım şirketlerine AB tarafından kolaylık sağlanmasını istiyor. Aynı zamanda bilgisayar mühendislerinin AB ülkelerinde çalışabilmelerini de arzuluyor. Her iki tarafın da ‘kırmızı çizgilerinin' olduğu doğrudur. Ama biz zaten dört dörtlük bir anlaşma beklemiyoruz. Siyasi irade gösterilirse, kısa zamanda anlaşmaya varılabilir.
DW: Başbakan Modi zirvenin ardından Washington'daki Nükleer Güvenlik Konferansı'na katılacak. Bu konu Brüksel'deki terör saldırıları nedeniyle yeniden güncellik kazandı. Pakistan'ın nükleer tesisleri de saldırılara hedef olabilir. Brüksel zirvesinde bu konu da gündemde gelecek mi?
Rajendrra K. Jain: Hindistan, komşu ülkenin nükleer tesislerinin güvenliği açısından son derece endişeli. Ama bu konuda ABD Avrupa Birliği'nden daha geniş imkânlara sahip. Bu bakımdan AB ile Hindistan arasındaki ikili temasların bir şey kazandırabileceğini sanmıyorum. Ancak taraflar arasında karşılıklı bilgilendirmenin devam etmesini umuyorum.
