Mehmet Bey, öncelikle 8 yıl öncesine dönelim ve yaşananları sizden dinleyelim…
Dönemin AKP'li Kars Belediyesi'nin kararı doğrultusunda, 2006'da kenti kuşbakışı gören Üçler Tepesi'ne İnsanlık Anıtı yapmıştım. 2011'de Kars'a gelen Erdoğan, heykele “Ucube” demiş ve anıtın yıkılmasını istemişti. Yıkım kararına karşı idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermişti, ancak bölge idare mahkemesi bu kararı kaldırmıştı. Kars Belediyesi, heykelin yıkımı için ihaleye çıkmıştı. 272 bin liraya işi alan bir şirket, 26 Nisan 2011'de heykelin yıkımına başlamıştı.
O yıkım sonrası adaletin kapısını çalmaya karar verdiniz…
Yıkıma karşı yargı yolunun tükenmesi üzerine 2014 yılında Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundum. Yüksek mahkeme, başvuruyu 5 yıl sonra gündemine aldı. Geçtiğimiz perşembe günü toplanan AYM Genel Kurulu, heykelin yıkılması nedeniyle ifade ve sanat özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Karar 6 muhalif üyeye karşılık 8 oyla alındı. Kararın gerekçesi iki ay içinde açıklanacak.
Karar sonrası yüreğinizdeki acı az da olsa hafifledi mi?
Çok mutluyum. Sekiz yıllık mücadele sonunda AYM'nin bu kararı yüreğimin kanayan yerlerine merhem oldu. Bu aslında Türkiye'nin durumu gibi çok önemli bir karar, bunları çoğaltmamız gerekiyor. Sanat ve demokrasi adına çok önemli bir umut ışığıdır bu karar.
Şimdi yeniden o heykeli yapmayı düşünüyor musunuz?
Yokluğuyla var olan bir heykeldi bu. Yıkıldığı yeri yerli yabancı turistler yıllardır ziyaret ettiler, onun anısını omuzlarında taşıdılar. Bu muhteşem saygıya karşılık hemen kollarımı sıvayacağım ve Kars Belediyesi'ne müracaatta bulunup, yeniden yapacağım o heykeli. Yeni heykel, yaşadığı yıkımın izlerini de üzerinde taşıyacak. Savaşların ve yıkımların karşısında barışı öneren bir heykel göreceksiniz. Sanatın gücüdür bu. Yeni heykel, bu topraklar için hem geçmişte hem günümüzde şehit olanların da çığlığı olacaktır.
"Çaresizlikle kıvrandım"
Barışı çağıracak…
Barışı çağıran bir çığlığı simgeleyecektir bu heykel. Atatürk'ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh' sözü ve politikasının uzun yıllar sonra ne kadar yerinde olduğu ne kadar doğru olduğunu her gün görmekteyiz, her gün anlamaktayız. Bu yeni heykel ‘Yurtta sulh cihanda sulh' sözünün sembolü olacaktır.
İnsanlık Anıtı, 2011'de yıkıldı. Aksoy, o anlarda hissettiklerini şöyle anlattı: “Kalbim demirden bir yumrukla sıkılıyordu. Gözümün önünde barışın simgesi olan çocuklarım öldürülüyordu ve ben çaresizlik içinde kıvranıyordum. Heykelden kopan her parça kalbimden de parçalar koparıyordu. O günü hiç unutmam.”