T24- Geçtiğimiz haftasonu Loç Vadisi Koruma Platformu üyeleri, bölgelerini tehdit eden hidroelektrik santralleri, HES’lere karşı yöre halkının tepkilerini dile getirmek ve diğer HES mağdurlarıyla dayanışmak için Karadeniz İsyandadir Platformu (KİP) ve Munzur Koruma Kurulu, Su Platformu, Derelerin Kardeşliği Platformu, İzmir Allianoi Girişimi ile Hasankeyf`i Yaşatma Girişimi’nden dostlarını köylerinde ağırladılar.
Cuma gecesi otobüslerle İstanbul’dan yola çıkan yaşam savunucuları, Cumartesi öğlene doğru Loç Vadililer önderliğinde Cide’nin merkezinde bir yürüyüş yaptı. Halkın alkışlarıyla belediye meydanına varıldığında, Loç Vadisi Koruma Platformu adına Erdinç Ay bir basın açıklaması yaptı ve dünyanın ikinci büyük kanyonu olan Valla Kanyonu, Devrekâni Çayı gibi eşsiz değerleri ile yaban hayatını barındıran Küre Dağları Milli Parkı’nın, ancak büyük şehirlerdeki bir alışveriş merkezini aydınlatacak kadar elektrik için yok edilmek istendiğini, sularına ve topraklarına göz dikildiğini, yaşam alanlarını savunmaya çalışan köylülerinin yanına, vadilerine gideceklerini ifade ederek Cide halkından konuya duyarlılık ve desteklerini yükseltmelerini istedi. Yöresel oyunlar ve Karadeniz İsyandadır aktivistlerinin tulum ile horonları eşliğinde Cide’deki eyleme son verildi.
Öğleden sonra Loç Vadisine geçen grubu köylüler Devrekâni çayı kenarında mangallar ve şenlikle karşıladılar. Düzenlenen forumda bilim adamları, destekçi gruplar ve yöre insanları söz aldı. Dile getirilen ortak görüş, HES’lere karşı mücadelede birlik ve beraberliğin önemli, öncelikle yöre insanlarının davalarına sahip çıkmaları gerektiği, birimiz kazandığında hepimizin kazanacağı idi. Yöre halkının tepkili ve üzütülü olduğu gözlemlenen forum sırasında, özellikle “Deli” Hüseyin’in “ben bu köyde doğdum bu yaşa geldim, üç ay da ilkokul gördüm, benim bahçeme 9 yaşındayken ellerimle diktiğim meyve ağaçları elli yaşında olmuş. Şimdi bahçemi kamulaştırp HES yapacaklarmış, bana da 18 milyar vereceklermiş. Benim ağaçlarımın değerini hiçbir para ölçemez, anca beni çiğnerler!” sözleriyle coşkulu anlar yaşandı. Kızgın güneş altında çayda yüzen insanlar adeta doğalarıyla ve birbirleriyle kucaklaştılar.
Pazar günü Valla Kanyonu gezildi. Gezi dönüşünde yapılan pikniği Milli Park Müdürlüğü’nden yetkililer ve bazı doğaseverler ziyaret etti. Yapılan sohbet sırasında halkın hakkını hukuk yollarıyla aradığı ancak HES’çi şirketler hukuğa ve yargı kararlarına uymadığı için yaşam alanlarına sahip çıkmak zorunda bırakıldığını belirten aktivistler, yaşadığı çevreyi korumanın anayasal bir hak ve ödev olduğunu hatırattılar.
Dönüş yolunda Karakadı Malyas Kanyon’na uğrandığında, toprakta derin çukurlar açmakta olan iş makinalarıyla karşılaşıldı. Kendilerine kim oldukları, ne yaptıkları sorulan işçilerin “biz işe yeni girdik, çalıştığımız firmanın da ismini bilimiyoruz” gibi şüpheli ifadelerinden endişelenen insanlar, çalışanları araçlarıyla birlikte vadiden ayrılmaya ikna etti.
Önde iş makinaları, arkada Loç’lular ve aktivistleri taşıyan minibüslerle köyden geçilip vadiden çıkıldığı sırada jandarma yolu kesti ve araçları yeniden vadiye göndermek istedi. Ancak grup araçların önünde oturma eylemi gerçekleştirerek blokaj uyguladı. Jandarma ile tartışmalar sırasında Loç’luların "izinsiz sondaj yapıyorlar, kim olduklarını söylemiyorlar, izin belgeleri sunamıyorlar. Belki define arıyorlardı, belki de yeraltına bomba gömüyorlardı.. Suç duyurusunda bulunuyoruz" tutumu karşısında geri adım atan jandarmanın şirket hakkında araştırma yapacaklarını, bu süre için de araçların köy meydanında alıkonacağını bildirmesi üzerine eyleme son verildi. Süreçte KİP ve Munzurlu aktivistler etkin rol oynadı.
Yöreden alınan son bilgilere göre, 20 Haziran Pazar günü gerçekleşen olay hakkında henüz bir işlem yapılmadı ve iş makineleri halen Loç merkezinde bağlı bekletiliyor. Şirket yetkililerinin dün (22.06.2010) belgelerini sunmasının beklendiği, olay günü çalışan kişilerden birinin HES firmasının işçisi, diğerinin de jeoteknisyen olduğu gelen duyumlar arasında.