Robert Koch Enstitüsü'nün çocuk sağlığı ile ilgili araştırması, aralarında fazla kilolularla hareketsizler de olmakla birlikte, Almanya'daki çocukların genel olarak sağlıklı yetiştiklerini gösteriyor.
Sağlıklı yetişme şansının eşit dağılmadığına dikkat çekilen araştırmaya göre, orta halli ve varlıklı ailelerin çocukları sigara, içki ve beslenme alışkanlıklarında olumlu gelişme gösterirken, yoksul ailelerde fazla kilolulara, sigara içenlere, daha az hareket edenlere ve psikolojik problemleri olan çocuklara daha fazla rastlanıyor.
25 bin çocuk ve ebeveynlerini kapsayan bu alandaki en kapsamlı araştırmanın ortaya çıkardığı sonuçlar şöyle:
Şişmanlık
Almanya'daki her yedi çocuktan biri aşırı kilolu ya da obez. Bu gruptakilerin Almanya'daki bütün çocuklar arasındaki oranı yüzde 15,4'ü buluyor. On yıl önce bu oran yüzde 15'ti. Fazla kilolu çocukların yarısı gençlik çağında da şişman oluyor. Ancak bu gençlerin ilerde aşırı kiloların yol açtığı diyabet ile kalp ve dolaşım rahatsızlıklarına yakalanabileceklerine dair kesin yargıda bulunulamayacağı ve bunun ayrı bir araştırma konusu olduğu belirtiliyor.
Şekerli gıdalar
Limonata ve enerji meşrubatları tüketiminin son on yılda gerileme trendine girdiği belirtilen araştırmaya göre gazlı içecek tüketme alışkanlığı olanların oranı kız çocuklarında yüzde 28'den yüzde 16'ya, erkeklerde ise yüzde 34'ten yüzde 22'ye düşmüş. Eğitici kampanyaların etkisini gösterdiğini belirten araştırmacılar söz konusu oranları yine de çok yüksek buluyorlar. Tüketiciyi koruma kuruluşları çocuklara hitap eden sağlıksız yiyecek reklamlarının sınırlandırılmasını ve aşırı şekerli içeceklerin doğru etiketlendirilmesini talep ediyor.
Hareket
Bisiklete binmek ya da kovalamaca oynamak, çocuk ve gençlere pek cazip gelmiyor. Dünya Sağlık Teşkilatı'nın (WHO) tavsiye ettiği gibi günün en az bir saatini hareketle geçiren 3 ile 17 yaşları arasındaki çocuk ve gençlerin oranı kızlarda yüzde 22, erkeklerde ise yüzde 29. 14 – 17 yaşları arasındaki gençlerin 'tembel' denecek derecede hareketsiz olduklarını belirten uzmanlara göre bu duruma en çok yoksul ailelerin çocuklarında rastlanıyor.
Kız ve erkek çocuklar
15 yıllık araştırmalar ergenlik çağındaki kızların bu dönemi daha sıkıntılı geçirdiklerini ortaya koydu. Bu durumun büluğ çağında vücutta meydana gelen değişimin yol açtığı psikolojik sorunlardan kaynaklandığı belirtiliyor.
Alerjiler
Çocuk ve gençlerin hayatını zorlaştıran alerji türlerinin başında saman nezlesi ya da bahar alerjisi geliyor. Bu alerjiye yakalanan gençlerin sayısı bir milyonu aşıyor. Çocuk ve gençlerin yüzde onu polenlere aşırı tepki veriyor. 11 – 17 yaşları arasındakilerin üçte biri bağışıklık sistemini destekleyici tedavi görüyor.
Astım
Öksürük nöbeti ve astımdan muzdarip çocuk ve gençlerin sayısı yarım milyonu aşıyor. Bu yaş grubunun yüzde 4'ünde görülen astımda on yıldır artış kaydedilmedi.
Ruh sağlığı
Almanya'daki çocuk ve gençlerin yüzde 20'sinde konsantrasyon eksikliği ve hiperaktivite gibi ruhsal bozukluklar teşhis ediliyor. Bu oranda da on yıldır değişme olmamış. Erkek çocuklarda okul öncesi çağdan ilkokulun sonuna kadar olan süre 'hassas' dönem olarak tanımlanıyor. Kızlar genellikle ergenliğe geçişle yetişkinlik arasında ruhsal sorunlardan şikâyetçi oluyorlar.
Sigara
Genç yaşta sigaraya alışanın tiryakilikten kurtulma şansı oldukça az. Araştırmalara göre 20'sinden önce sigaraya başlayan gençlerin yüzde 85'i yetişkinliğin ilk dönemlerinde de sigarayı bırakmıyor. Genç kızlar sigarayı daha rahat bırakabiliyorlar.(Yüzde 19) Erkeklerin ise sadece yüzde 19'u sigara tiryakiliğinden kurtulabiliyor. Altı yaşa kadar olan her 9 çocuktan birisinin annesi hamilelik sırasında sigara içmiş. Bu oran son on yılda yarı yarıya azalarak yüzde 10'a düştü. Uzmanlar nikotin bağımlılığından korunmanın anne karnında başladığına dikkat çekiyorlar.
DW,dpa/AG,ÖA
© Deutsche Welle Türkçe