Halk arasında karaciğerin iltihaplanması olarak açıklanabilen Viral Hepatit'le sarılık sürekli olarak karıştırılıyor ve her sarılık viral hepatit sanılıyor. Aslında doğrusu bambaşka...
'Nüfusun yüzde 5’inde Hepatit B virüsü aktif’Türkiye’de 4,5 milyon insan hepatit B olduğundan habersizKısaca karaciğerin iltihaplanması olarak açıklanabilen Hepatit, türlerine göre, çoğu virüslere bağlı olmakla beraber ilaçlar, toksik maddeler, radyasyon, bağışıklık sistemindeki bozukluklar gibi farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Halk arasında Viral Hepatit'le sarılık sürekli olarak karıştırılıyor ve her sarılık Viral hepatit sanılıyor. Alman Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Jan Klod Kayuka Yeni Şafak gazetesine yaptığı açıklamada, sarılığın bir hastalık olmayıp bir belirti olduğunun altını çizerek şu bilgileri verdi:
“Sadece Hepatit değil, birçok hastalık sarılık belirtilerine neden olabilmektedir. Hepatite A, B, C, D ve E virüslerinin yanı sıra farklı virüsler de yol açabilir.
A ve E virüsleri dışkı ile atılırlar. A virüsü ile oluşan bulaşıcı sarılıkta hastanın dışkısı, sarılığın ortaya çıkışından 2 hafta öncesi ile 1 hafta sonrası çok bulaşıcıdır. Bu virüsler ile oluşan hepatitler esas itibariyle virüs taşıyan dışkı ile kirlenmiş su ve besin maddelerinin (sebze ve meyveler) ağızdan alınması sureti ile bulaşırlar. Virüsle kirlenmiş yüzeylere temas etmiş ellerin ağza değdirilmesi de kişisel bulaşmada ve virüsün yayılmasında çok önemlidir. B ve C virüsleri ise kan yoluyla, mikroplu enjektör ve iğnelerinin kullanılması, ortak jilet veya diş fırçası kullanımı, akupunktur, diş tedavisi ve cinsel ilişki yoluyla bulaşıyor.
Sararma hastalık belirtisi olmayabilir Hepatit bulunan kişilerde en sık rastlanan belirtiler arasında halsizlik, iştahsızlık ve mide bulantı bulunuyor. Ancak sararma her hastada görülmeyebilir. Hepatit bulunanlarda bu belirtilere ek olarak karnın sağ üst kadranında ağrı, derinin ve gözakının sararması ve idrarın koyulaşması, kısa süren ateş de görülür. Ancak, hastaların bazıları, enfeksiyonu sararmadan halsizlik eklem ağrıları ve hafif ateş ile gribal enfeksiyon tarzında da geçirebilirler. A ve E hepatit enfeksiyonları tam olarak iyileşebilirken, B, C hepatitleri ise kronikleşebilirler.”
Taşıyıcılık hep kalıyor Hepatit B enfeksiyonu geçirenlerin bir kısmı tam olarak iyileşemiyor ve taşıyıcı kalıyor. B virüsü taşıyıcıları, hasta olmasalar bile kanları ve diğer vücut sıvıları ile hastalığı başkalarına bulaştırabilirler. B virüsü hepatitine karşı, aşı ve/veya gerektiğinde HB immunglobulin ile etkin biçimde korunmak mümkündür. Aşı yüksek oranda % 95 bağışıklık sağlar. Bu bağışıklık en az 5 yıl devam eder. Akut hastalıkta özel bir tedavi yoktur. Hastaya, yağı az yiyecekler önerilir. Üzüm, bal gibi glikozdan zengin besinlerin mönüde yer alması uygundur.
Hepatit B hâlâ büyük sorun Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde Hepatit B hala en önemli sağlık sorunu. Ülkemizde ise Hepatit B oranı bölgelere göre değişmekle beraber yüzde 10 civarındadır. Gelişmiş ülkelerde ise aşı sorunu çözüldüğü için bu oran çok daha azdır. Hepatit C'nin aşısı henüz yok. Hepatit B ve C hastalarının bir kısmı kronikleşebilmekte ve siroz, ileri dönemde karaciğer kanserine dönüşebilmektedir. Hepatit C'nin toplumumuzdaki yaygınlığı çok düşüktür.