Dünya

Helikopter kazasından birkaç gün önce İran heyeti, ABD heyeti ile Umman'da görüştü: "İlk değildi, son da olmayacak"

ABD ile yapılan geçen haftaki dolaylı görüşmelere katılan Ali Bagheri Kani, dışişleri bakanlığına vekaleten atandı

24 Mayıs 2024 10:33

T24 Dış Haberler

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan'ın helikopter kazasında hayatını kaybetmesinden birkaç gün önce İran'ın bölgedeki gerilimi azaltmayı amaçlayan ABD yetkilileriyle gizli dolaylı görüşmeler yapmak üzere Umman'a bir heyet gönderdiği öğrenildi.

Al Monitor'de Elizabeth Hagedorn imzasıyla yayımlanan analiz yazısında, "İki ezeli düşman arasındaki bu iletişim hatları, Reisi ve dışişleri bakanının yerine kim gelirse gelsin açık kalmaya devam edecek gibi görünüyor" ifadeleri kullanıldı. 

İran'ın Birleşmiş Milletler misyonu da müzakereyi doğrulayarak görüşmelerin "ilk olmadığını, son da olmayacağını" açıkladı. 

Analiz yazısında görüşlerine yer verilen Carnegie Endowment for International Peace'de kıdemli bir araştırmacı olan Suzanne DiMaggio, İran'daki mevcut liderlik boşluğunun "zaten gergin olan bir ortama yeni bir belirsizlik katmanı eklediğini" söyledi: "Ancak Tahran ve Washington, kendilerini doğrudan askeri çatışmaya sürükleyebilecek bölgesel saldırıları engelleme konusunda istekli olmaya devam ediyor"

DiMaggio, "Biden yönetimi Kasım seçimleri öncesinde Tahran'la bir kriz yaşamaktan kaçınmak istiyor. 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in aklındaki en önemli konu, kendi liderlik halefiyetine hazırlanmak ve bunun sorunsuz geçmesini sağlamak" dedi. 

1980'den bu yana doğrudan diplomatik ilişki kurmayan İran ve ABD, aralarında körfez ülkesi Umman ve ABD'nin Tahran'daki çıkarlarını temsil eden İsviçre Büyükelçiliği gibi aracılar vasıtasıyla iletişim kuruyor. 

Helikopter kazasında yaşamını yitiren Emirabdullahiyan, Ocak ayında Al Monitor'e verdiği mülakatta, İran'ın bu dolaylı kanalları kullanarak Gazze savaşından kaynaklanan daha geniş çaplı bölgesel çatışmayla Tahran'ın ilgilenmediğini aktardığını söylemişti. 

Umman'daki son görüşmeler Biden yönetiminin geçen yıl İran'ın Rusya'ya Ukrayna'da kullanması için insansız hava aracı sağlaması, uranyum zenginleştirme faaliyetlerini artırması ve Gazze Şeridi'ndeki Hamas, Lübnan'daki Hizbullah ve Yemen'deki Husiler gibi bölgesel milislere destek vermesiyle tırmanan gerilimi yönetme çabalarının bir parçası.

"Statüko devam edecek"

Analistler mevcut durumun Reisi'nin yerine geçecek kişi tarafından da sürdürülmesini bekliyor.

Atlantik Konseyi'nde İran konusunda uzmanlaşmış kıdemli araştırmacı Holly Dagres, "Tüm kilit kararlar Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney tarafından alınıyor, bu da kimin cumhurbaşkanı olduğuna bakılmaksızın dış ve iç politikaların aynı yörüngede devam edeceği anlamına geliyor" dedi.

İran'da anayasa gereği, seçimler 28 Haziran'da yapılacak; o zamana kadar Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Muhbir cumhurbaşkanlığı görevini yürütecek.

ABD ile yapılan geçen haftaki dolaylı görüşmelere katılan deneyimli nükleer müzakereci Ali Bagheri Kani, dışişleri bakanlığına vekaleten atandı. 

Cumhurbaşkanı adayları, Hamaney kontrolündeki Muhafız Konseyi tarafından yürütülen sıkı bir inceleme sürecine tâbi tutulacak. Aralarında eski meclis başkanı Ali Laricani'nin de bulunduğu bazı isimler önceki seçim dönemlerinde adaylıktan diskalifiye edilmişti.

"İnce değişimlere neden olabilir"

Al Monitor analizinde "Hamaney İran'da nihai karar mercii olmaya devam ediyor ancak yeni cumhurbaşkanının seçilmesi adaylara bağlı olarak bazı ince değişimlere neden olabilir" ifadeleri kullanıldı. 

Quincy Institute for Responsible Statecraft İcra Direktörü Trita Parsi, "Merkezci ve Reformistlerin aday olmasına ve kazanmasına izin verilirse, İran'ın Çin, Küresel Güney ve İran'ın yakın çevresiyle ilişkilerini geliştirmeye odaklanması muhtemelen değişmeyecektir. Ancak son birkaç yıldır tanık olduğumuz Batı ile ilişkilerin önemli ölçüde önceliksizleştirilmesi yumuşatılabilir" dedi. 

Reisi, Haziran 2021'de yapılan ve seçmen katılımının tarihsel olarak düşük olduğu tartışmalı bir seçimde ezici bir çoğunlukla kazanmış; görece "ılımlı" bir isim olarak anılan Hasan Ruhani'nin yerini almıştı.