HDP’li Garo Paylan 2013 yılında camiye dönüştürülen Trabzon'daki tarihi Ayasofya Kilisesi'nin yapılan değişiklikler sırasında tahrip edildiğine ilişkin iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdi önergede,” Bir kilisenin, önce müzeye ardından camiye çevrilmesi, AKP hükümetinin azınlık mülklerini iade etme söylemiyle çelişmemekte midir” diye sordu.
Paylan’ın önergesi şöyle:
1250-1260 yılları arasında I. Manuel tarafından manastır olarak inşa ettirilen Trabzon’daki Ayasofya Kilisesi, yüzyıllar boyunca kilise olarak kullanıldıktan sonra 1964’te müzeye çevrilmiştir. 2012’de ise Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilen Ayasofya, 2013 yılında camiye dönüştürülmüştür. Tarihi Ayasofya Kilisesi’nin bu süreçte tahrip edildiği basına yansıyan haberlerde yer almıştır. Mimarlar Odası Başkanı’nın yaptığı açıklamaya göre, cami olarak kullanılmaya başlanan Ayasofya’nın içerisine kadınlar için ayrı bölüm açılması için paravanlar konmuş ve bunun için tarihi yapının duvarlarına çiviler çakılmıştır. Ayasofya’nın cami olarak kullanılması için yeniden yapılan tesisat, mimari bütünlüğü bozacak şekilde yapılmıştır. Ayrıca, içerisine mihrap yerleştirilmesi, 800 yıllık mozaiklerin üzerine ahşap döşenip halı kaplanması ve duvarlardaki fresklerin kazınması da aynı şekilde mimari bütünlüğü bozma ve tarihi esere zarar verme olarak değerlendirilmektedir.
Hazırlanan proje bir restorasyon projesi midir yoksa Ayasofya Kilisesi kalıcı olarak camiye dönüştürülmek üzere yeniden mi tasarlanmaktadır?
Ayasofya tarihi eser olarak korunmak yerine, etrafında üç cami olmasına rağmen neden camiye dönüştürülmüştür?
Ayasofya’nın duvarlarından kazınan fresklerin tarihi eser niteliği nedir?
Ayasofya kilisesinin geri dönülemez bir şekilde tahrip edilmesi konusunda herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?
Bir kilisenin, önce müzeye ardından camiye çevrilmesi, AKP hükümetinin azınlık mülklerini iade etme söylemiyle çelişmemekte midir?