HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Türk Telekom’un özelleştirme sürecini Meclis gündemine taşıdı. Türk Telekom’un içinin boşaltıldığını iddia eden Paylan, “Kamuya ait Türk Telekom’un yüzde 55’i, 2005 yılında OTAŞ isimli şirkete 6,5 milyar dolar karşılığında satılarak özelleştirilmiş; şirket 10 yıl içerisinde 14 milyar dolar kâr etmiştir. Fakat bu kâr ‘temettü dağıtımı’ adı altında dağıtılarak, şirketin içi boşaltılmıştır” dedi. “Şirket bu hale getirilirken; altın hisseye sahip Hazine veya BDDK ve SPK herhangi bir müdahalede bulunmadığına” dikkat çeken Paylan, özelleştirme döneminde Türk Telekom’un yönetim kurulunda Cumhurbaşkanı’na oldukça yakın isimlerin bulunduğunu savundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a, Türk Telekom’a ilişkin sorular yönelten Paylan’ın önergesi şöyle:
"Kamuya ait Türk Telekom’un %55’i, 2005 yılında OTAŞ isimli şirkete 6,5 milyar dolar karşılığında satılarak özelleştirilmiştir. OTAŞ, Türk Telekom hisselerini teminat göstererek 2013’te aldığı 4.75 milyar dolar tutarındaki krediyi geri ödememiştir. Oysa Türk Telekom, 2005’ten 2015’e kadar 14 milyar dolar kâr elde etmiştir. Bu kâr “te-mettü dağıtımı” adı altında dağıtılarak, şirketin içi boşaltılmıştır. Elde edilen kârın, 7 milyar doları OTAŞ’a ödenmiştir. OTAŞ, özelleştirme bedeli olan 6.5 milyar doların ise sadece 2 milyar dolarını devlete ödemiştir.
Özelleştirme döneminde; Danıştay’ın ‘satılmaz’ kararına karşın şirketin taşınmazları, hatta şirkete zimmetli binlerce ton bakır tel satılmıştır. On binlerce vatandaşımız işten çıkarılmıştır. Şirketin milyarlarca liralık vergi borcu silinmiştir. Şirket, milyarlarca dolar borca sokulmuştur. Sonuç olarak, Türk Telekom içi boşaltılarak nitelikli bir dolandırıcılığa konu olmuştur.
Şirket bu hale getirilirken; altın hisseye sahip Hazine, BDDK veya SPK herhangi bir müdahalede bulunmamıştır.
Özelleştirme döneminde Türk Telekom’un yönetim kurulunda Cumhurbaşkanı’na oldukça yakın isimlerin bulunması dikkat çekicidir. Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevini yürüten Yiğit Bulut 2014’ten itibaren Türk Telekom’un yönetim kurulunda bulunmaktadır. Şirketin şu an Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Fahri Kasırga da, 2014’ten itibaren Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteridir. Şirketin, yönetim kurulu üyelerinden Suat Hayri Aka ise, 2006’da
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı’na Müsteşar Yardımcısı olarak atanmış ve bu görevi Haziran 2014’e kadar sürdürmüştür, kendisi aynı zamanda Ulaştırma Ba-kanlığı eski Müsteşarıdır. Şirketin Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olan İbrahim Eren ise TRT Genel Müdürüdür. Bir diğer yönetim kurulu üyesi olan Abdullah Tivnikli de, hükümete yakınlığıyla bilinen Albaraka Türk’ün kuruluş sürecinde yer almış, şu anda da Kuveyt Türk Katılım Bankası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısıdır. (T24'e ulaşan Kuveyt Türk yetkilileri, Tivnikli'nin uzun süre önce kurumdan ayrıldığını bildirdi)
Türk Telekom özelleştirmesinde, OTAŞ tarafından nitelikli bir şekilde dolandırıldığımızı düşünüyor musunuz?
Türk Telekom’un içi boşaltılırken, şirkette üst düzey yönetici olarak yer alan, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığında çalışan kişilere, makamınızca bir soruşturma açılmış mıdır?
Türk Telekom’daki dolandırıcılık iddialarıyla ilgili, sorumlu kurum ve kişileri soruşturmak üzere Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirmeyi düşünü-yor musunuz?
Türk Telekom özelleştirilmesinde, şirketin mevcut durumunu da göze alarak, oluşan kamu zararı ne kadardır?
Hazine tarafından; “23 Ağustos 2017 tarihine kadar OTAŞ’ın borçlarını öde-memesi durumunda yönetime el konacağı” açıklanmış olmasına rağmen, ilgili tarihte gerekli işlem neden yapılmamıştır?
Tüm bu süreçte Hazine ve Maliye Bakanlığı, altın hissesine sahip olduğu şirkette, hisse sahipliğinin gerektirdiği şekilde kamu yararını neden gözetmemiştir?"