Gündem

"HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıkları fiilen kalkmış durumda”

Murat Sabuncu: Devletin askeri, polisi, valisi, kaymakamı dokunulmazlığı kaldırmış

23 Mart 2016 12:18

Cumhuriyet gazetesi yazarı ve haber koordinatörü Murat Sabuncu, HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının fiilen kaldırıldığı belirtti. Sabuncu, Newroz kutlamalarının finalinin yapılacağı Cizre’ye giderken, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve HDP milletvekillerinin de içinde bulunduğu heyetin geçişine izin verilmediğine değinerek, geçişlerde sorunlar yaşanmasının yeni olmadığına ancak yaygınlaşmasının işleri çıkmaza götürdüğüne dikkat çekti.

Sabuncu’nun bugün (23 Mart 2016) yayımlanan “HDP’li vekillerin dokunulmazlığı fiilen kalkmış durumda” başlıklı yazısı şöyle:

-Mardin, Midyat üzerinden Cizre’ye gidiyorum... 

Kısa bir süre önce ağır bir yıkıma uğrayan bölgede Newroz kutlamalarının finalini izleyeceğim. 

Halkla konuşup izlenimlerimi yazacağım... 

Karalar köyü yakınlarına geliyorum. 

10 kilometre sonra İpek Yolu’na gidecek yol ayrımı var... 

Oradan Cizre’ye geçersin... 

İşte o yol ayrımında durduruluyoruz...

Önümüzde tüfekleriyle onlarca jandarma, arkasında TOMA’sı ile polis, yanımızda siperde makineli tüfeği ile mavi bereli komando. 

Yolun sağında solunda askere ait zırhlı personel taşıyıcılar. 

Sanırsınız birazdan büyük bir çatışmaya girilecek, buna hazırlanıyorlar. 

Gelelim “yığınağın” ön tarafına. Orada kimler var sayayım... 

Meclis’te temsil edilen 3. büyük partinin, HDP’nin eş genel başkanları... 

Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ... 

Kürt siyasetinin önemli isimleri Ahmet Türk, Hatip Dicle, Çağlar Demirel, Aysel Tuğluk, Ayla Akat... 

Gazetecileri taşıyan bir minibüs, bizim gibi bağımsız araçlarıyla gelen iki medya arabası... 

Cizre’de kutlama yapmak için de takriben 50-60 kişinin bulunduğu araçlar... 

Yani toplasanız 100 kişi tutmayacak, yarısını vekillerle gazetecilerin oluşturduğu bir grup... 

HDP’lilerle askerler arasında şöyle konuşmalar geçiyor: 

• Emir var geçemezsiniz? 

• Kim verdi emiri, bize yazılı kâğıdı gösterin. 

• Kâğıt yok. Siz bize dilekçe yazın burada. Bunu kaymakama gösterelim, oradan yanıt yazalım. 

• Bakın burada vekiller var, yaptığınız yasal değil. 

• Biz emri uyguluyoruz, dağılmazsanız müdahale ederiz. 

• Siz bizi nasıl engellersiniz, biz kendi topraklarımızda seyahat özgürlüğüyle Newroz kutlamasına gidiyoruz. 

• Kendi ağzınızla itiraf ettiniz. Bayram kutlamasına gidemezsiniz. 

Bayram ve itiraf yan yana geliyor, daha fazla dinleyemiyorum... 

Hani Meclis’ten HDP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılması tartışılıyor ya... 

Devletin askeri, polisi, valisi, kaymakamı bu dokunulmazlığı fiilen kaldırmış... 

Bir yerden bir yere geçirmiyor, müdahale ediliyor, dinlemiyor... 

Diyeceksiniz ki yeni mi bu durum? 

Belki bölgesel olarak ilk değil ama giderek yaygınlaşması, fütursuz şekilde uygulanması işleri giderek çıkmaza götürüyor. 

1.5 saatlik bekleyişin ardından Demirtaş bir açıklama yapıyor: 

“Burada kardeşçe barış içinde yaşamak mümkünken faşizan bir anlayışla halkı korkutmaya çalışarak yaşamı cehenneme çevirdiler. Her birimiz bu toprakları birbirimize cennet yapmaya çalışırken yöneticiler terör estiriyorlar. Biz Cizre’de, Silopi’de, Nusaybin’de dayanışma içindeyiz. Bugün ziyaretimizi engellemiş olabilirler, ama merak ediyorum ne kadar bizim Botan halkı ile buluşmamızı engelleyecekler, nereye kadar engelleyecekler? Biz hancı onlar yolcudur. Çok yönetimler, bakanlar geldiler. JİTEM ağababalarınız buradan çok gelip geçti ama halk hâlâ buradadır ve dimdik ayaktadır. Bunun mücadelesini halkımızla sürdüreceğiz...” 

Toparlanıp geri dönüyoruz...

Devleti “zaferiyle” baş başa bırakıyoruz.