Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, isim vermeden İçişleri Bakanı Süleyman Soyl'ya yönelik olarak, "Cumhurbaşkanı, bakanlarını bir an önce seçse iyi olacak. Çünkü belli ki bazıları bu belirsizlikten çıldırmış durumda. Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar" dedi. Bilgen, "İster TV ekranlarında tek taraflı polemik yapsın, ister telefona sarılıp tehdit etsin, muhatabımız bundan sonra mensubu olduğu partinin genel başkanıdır" diye konuştu.
"İster TV ekranlarında tek taraflı polemik yapsın, ister telefona sarılıp tehdit etsin" diyerek Bakan Soylu'nun HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ı telefonla arayarak söylediklerine atıfta bulunana Bilgen, muhataplarının artık Soylu'nun olmadığını belirtti. Bilgen, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın konuya ilişkin açıklık getirmesi gerektiğini söyledi.
Bilgen devamında, "Bir partinin Eş Genel Başkanını arayıp tehdit etmek normalse tercih kendilerinindir. Herkes bu tarzın sonuçlarını göze almış demektir. Bu bakan bir başbakana karşı sorumluysa artık bir açıklama yapması gerekir" diyerek tepki gösterdi.
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde köy bakkalının PKK tarafından öldürülmesi sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ı arayarak "Sizi CHP bile kurtaramayacak” dediği iddia edilmişti.
Soylu, ardından yaptığı açıklamada söz konusu iddialara ilişkin olarak şunları kaydetmişti:
"Kendi çocuğu kızamık olunca hasta olunca hastane hastane koşarlar. En lüks hastanelere giderler. Orada Doğu ve Güneydoğu'da HDP, PKK üzerinden milletten intikam almaktadır. Bu kadar açık ve net. Evet aradım. Söylediklerinde eksik yoktur fazla vardır.Arkadaşlarım o bölgede sokağa çıkma yasağı ilan ettiler. Gerekli soruşturmalar sürüyor. Çok ciddi gözaltılar var. Bu arkadaşımızın katilini bulacağız"
HDP Genel Merkez'inde güneme ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Parti Sözcüsü Bilgen'in açıklamalarından öne çıkan kısımlar şu şekilde:
"Sadece parti devletine değil, mafya devletine de döndüğümüzü gösteren deliller var. Birileri racon kesmeyi, mafya ağzını kendilerine yakıştırabilir. Ama biz kimsenin şamar oğlanı değiliz. Kimse kişisel hırslarını bizi hedef göstererek gerçekleştiremez!"
"İster TV ekranlarında tek taraflı polemik yapsın, ister telefona sarılıp tehdit etsin, muhatabımız bundan sonra mensubu olduğu partinin genel başkanıdır. Cumhurbaşkanı, bakanlarını bir an önce seçse iyi olacak. Çünkü belli ki bazıları bu belirsizlikten çıldırmış durumda. Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Çünkü belli ki bakan olma beklentisi birilerini çıldırtmış durumda. Kendi görevlerini unutmuşlar, ancak böyle kendilerine alan açıp öne geçme pozisyonu yakalayabileceklerini sanıyorlar. Bizim muhatabımız bundan sonra İçişleri Bakanı değildir. Eğer bir partisi varsa genel başkanı açıklık getirmelidir. Bir partinin Eş Genel Başkanını arayıp tehdit etmek normalse tercih kendilerinindir. Herkes bu tarzın sonuçlarını göze almış demektir. Bu bakan bir başbakana karşı sorumluysa artık bir açıklama yapması gerekir."
"Bu ülkede son birkaç yılda 5 bin çocuk kayboldu. İçişleri Bakanlığı bu çocukların neden kaybolduğunu, neden onlara ulaşamadıklarını açıklamak zorunda. Bunun hesabını vermek yerine, muhalefeti hedef gösterip siyasi gelecek planı yaparak sorumluluktan kurtulamazsınız."
"Yaşadığımız hukuksuzluklar bir yana 24 Haziran seçimlerinde geçersiz oylarla ilgili de çok ciddi şüphelerimiz var. 1 milyon geçersiz oyun yarısı bizim 1 ila 10 oy aldığımız sandıklarda. Bunların sandık kurulu görevlisi bulunduramadığımız sandıklar olması bir tesadüf mü?"
"OHAL’in bir kez daha uzatılmaması hem ekonomi hem de toplumsal barış açısından son derece önemlidir. Ama KHK’lerle gasp edilen haklar hiçbir telafiye tabi tutulmayacaksa, şeklen bitirilecekse OHAL’in kaldırılmasının bir önemi yoktur."