HDP Adana İl Binası’nda il eş başkanları ile birlikte basın toplantısı düzenleyen HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Adana ve Mersin binalarına yönelik saldırıları, DHKP-C’den tutuklanan bir teröristin yaptığı yönündeki açıklamalara inanmadıklarını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaları inandırıcı bulmadıklarını belirten Beştaş, "Birçok olayda failleri yakalamamak için hep aynı yöntem kullanılıyor. Yeni bir yöntem de bilmiyorlar. Bu konuda çok amatör olduklarını, çok kötü bir kopyalama faaliyet yürüttüklerinin de altını çizmek istiyorum. Bu olayda kamuoyunun tepkisini, seçim yaklaştığı için seçimdeki performanslarını düşürmemek, bizim mağduriyetimizi ve bizi yönelen haksızlığı gidermek için yine yalana başvurdular. Yeni bir yöntem bilmiyorlar. Gerçekler onların gerçek yüzünü, hakikati ortaya çıkarıyor” ifadelerini kullandı.
'Eldeki veriler saldırıları DHKP-C'nin planladığını göstermez'
Saldırıların faili olduğu iddia edilen S.Y.’nin yargılandığı davadan beraat ettiğine dikkat çeken Beştaş, “Bu olayın DHKP-C ile ilgisi olduğuna dair ellerindeki iddia, 2007 yılında S.Y isimli vatandaşın bir gösteride yakalanması. Yaptığımız araştırmalarda sonra da beraat etmiş. Yani bu vatandaşın velev ki doğru olsa bile bir kişinin isnat ile yakalanması onun örgütün üyesi olduğunu da göstermez, onun adına hareket ettiğini de göstermez, o örgütün bunu planladığını hiç göstermez. DHKP-C bizim asla düşünmediğimiz bir adrestir. Kendileri de açıklama yapmıştır. Bize desteklerini ifade etmişlerdir. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Zaten bu konularda fail olarak görülen ya Kürtlerdir, ya solculardır. Saldırı HDP’ye yönelik olunca, kendileri de farklı bir kimlikle değerlendirince bu sefer solcuları hedef göstermektir” dedi.
Söz konusu saldırganın Suriye’de IŞİD kamplarına giren birisi olduğuna dikkat çeken Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Neden adres IŞİD değil de DHKP-C bunu soruyoruz. ‘IŞİD’li DHKP-C’ diye garip bir manşet atmış bir gazete. Nasıl bir bağlantı çözemedik.
"3 gün sonunda failin isminin açıklanmasının hiçbir kıymeti yoktur. Eğer fail gerçekten oysa, bu fail tek başına o işi yapmamıştır. Bunun arkasındaki güçlerdir önemli olan. Yakalamama kararını yeni vermediler. Şu anda bu olayı faili meçhul bırakmaktır temel yaklaşımları.
Biz hükümete teşekkür etmiyoruz. Hükümet bize bir iyilik yapmadı. Hükümet bizim öldürülmemiz konusunda saldırganları teşvik eden bir tutum içindedir. Hükümet gerçekten görevini yaparsa, tabii ki biz onlara teşekkür etmeyiz. Ama görevlerini yaptıklarının hakkını da teslim ederiz. Siyaset teşekkür ve kınama üzerine yürümez.”