HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile 4 milletvekili Anayasa Mahkemesi (AYM) içinde başlattıkları ‘Vicdan ve Adalet’ nöbeti sürerken Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, adalet arayışı çaba etkinliklerinin farklı etkinliklerle kesintisiz olarak sürdürüleceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın G20 Zirvesi sonrası düzenlediği basın toplantısında Demirtaş’la ilgili soru üzerine "O kişi bir teröristtir" sözlerini hatırlatan Beştaş, "Cumhurbaşkanının açıklamaları dikkate alınacak olursa Demirtaş’a terörist diyebilecek kadar sınırları aştı yargı kararı olmadan. Bu nedenle biz Türkiye kamuoyuna bu konuda aynı zamanda göreve davet ediyoruz ve yüksek sesle şu soruyu soruyoruz. Türkiye bir hukuku devleti mi? Hâlâ bir Anayasa yürürlükte mi? Anayasa yürürlükte ise Anayasa Mahkemesi neden anayasa uygun kararlar vermiyor?" dedi.
Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ’la birlikte 307 gündür tutuklu 11 milletvekiline dikkat çeken Beştaş, ”AYM’nin geciktiği her gün bizim yeni milletvekilliklerinin düşürülmesi ve yeni hukuksuzlukların vücut bulması demek; siz de biliyorsunuz 4 milletvekilliği düşürüldü ve sırada daha var arkadaşlarımız” dedi.
Ağır sansürden dolayı seslerini yeterince duyuramadıklarına ifade eden HDP’li Beştaş’ın T24’ün sorularına değerlendirmeleri şöyle:
“Vicdan ve adalet nöbetleri sürecek”
Adalet arayışımızın kesintisiz süreceğini daha önce vicdan ve adalet nöbetlerinde söyledik. Bu kapsamda mitinglerimiz, halk toplantılarımız ve farklı etkinliklerimiz olacak. Bunlardan biri de dün başlattığımız etkinlik. Adalet hâlâ yerlerde sürünüyor. Adalet kavramı neredeyse ağıza alınmayacak bir hale geldi çünkü adaletsizlik ve vicdansızlık her yerde kol geziyor ve bunların başında da partimize yönelik açık bir ‘savaş ilanı’ var. Başta AKP genel başkanı olmak üzere iktidar tarafından bu yönetilen bir süreç haline geldi, önceden planlanan, uygulamaya konulan bir süreç haline geldi ve bu konuda bizim hukuki olarak başvurularımız ilk günden itibaren var.
"AYM’nin geciktiği her gün bizim yeni milletvekilliklerimizin düşürülmesi"
Hem AYM (Anayasa Mahkemesi) ve AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi)’ne var hem de siyaseten çalışmalarımızı sürdürüyoruz. AYM’nin geciktiği her gün bizim yeni milletvekilliklerinin düşürülmesi ve yeni hukuksuzlukların vücut bulması demek siz de biliyorsunuz 4 milletvekilliği düşürüldü ve sırada daha var arkadaşlarımız.
Bu kabul edilemez bir durum. Demokratik siyaset tümüyle ortadan kaldırıldı, muhalefet yok ediliyor, etkisizleştiriliyor değil. Bu konuda yargının tarafsız ve bağımsız olması ve kararlarını vermesi hayati önemde çünkü denetim organıdır yargı. Fakat 307 gündür Demirtaş, Yüksekdağ ve milletvekillerimiz tutuklu olduğu Anayasa Mahkemesi ısrarla ve inatla kararını vermiyor. Bu prosedürle açıklanamaz.
“Cumhurbaşkanı Demirtaş’a ‘terörist’ diyecek kadar sınırları aştı”
Cumhurbaşkanının açıklamaları dikkate alınacak olursa Demirtaş’a terörist diyebilecek kadar sınırları aştı yargı kararı olmadan. Bu nedenle biz Türkiye kamuoyuna bu konuda aynı zamanda göreve davet ediyoruz ve yüksek sesle şu soruyu soruyoruz. Türkiye bir hukuku devleti mi? Hâlâ bir Anayasa yürürlükte mi? Anayasa yürürlükte ise Anayasa Mahkemesi neden anayasa uygun kararlar vermiyor? Yani bu konuda dün Anayasa Mahkemesi başkanı ile bir buçuk saati aşan bir görüşme yaptık. Bu düşüncelerimizin hepsini kendisiyle paylaştık. Bir an önce gerçekten bu saldırıların durması gerekiyor. Çünkü mağdur olan, partimiz şahsında milyonlarca yurttaştır. Halk iradesi şu anda Meclis’te temsil edilemiyor. Yasama eskisi gibi toplanamıyor, anayasa milletvekilleri olmadan değiştiriliyor, referandum milletvekilleri tutuklu iken yapılıyor, bu da sadece darbe dönemlerinde, diktatörlük dönemlerinde olan bir uygulamadır. Bütün dünya da böyledir, burada da böyledir. Ve biz ağır sansürden dolayı sesimizi herkese duyuramıyoruz.
HDP’den ‘bağımlı yargı’ araştırma önergesi
HDP, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na ‘yeni adli yıl açılışı dolayısıyla yargı erkinin bağımlı hale gelen yapısının toplumda yarattığı büyük etkinin ve oluşan zararların irdelenmesi’ amacıyla araştırma önergesi verdi. Önergede, “Yargı erkinin yürütmenin fikir ve temennileri doğrultusunda kararlara imza atması hakeza yüksek yargı mensuplarının cumhurbaşkanının emir ve direktiflerine göre mesleki faaliyet yürütmesi adalet duygusunun zedelenmesine ve toplumda adalete olan güvenin sarsılmasına yol açmış olup Adli yıl açılışı ile birlikte bu kaygılar yeniden gündeme gelmiştir. Bu doğrultuda Türkiye’de yargı erkinin gerek tutumu gerekse vermiş olduğu hukuk dışı kararların hukuk devleti ilkesine ve adalete olan güvenin sarsılmasına neden olmasından kaynaklı olarak bu durumun irdelenmesi ve alınacak önlemlerin tespiti amacıyla Anayasa’nın 98 inci ve TBMM İçtüzüğünün 104 üncü ve 105 inci maddeleri gereği, Meclis araştırması açılmasını arz ederim” denildi.