Politika

HDP'den Abdullah Gül'e çağrı

"Bundan sonra susmayın, aksi halde geç kalırsınız"

16 Ağustos 2017 16:23

İzmir'de devam eden 'Vicdan ve Adalet Nöbeti'nde konuşan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, 11'nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e çağrıda bulundu. Baydemir, "Abdullah Gül dün AKP’nin kuruluş değerlerinden uzaklaştığı ve demokrasi değerlerine dönmesi çağrısında bulundu. AKP'ye destek veren yurttaşlardan tutun siyasetçilere kadar bundan sonra susmayın. Aksi halde öyle bir noktaya gelecek ki harekete geçtiğinizde geç kalacaksınız. Biz daha fazla gecikmemek için bu adalet nöbetindeyiz." dedi.

 

HDP Diyarbakır, İstanbul ve Van'dan sonra İzmir'e taşıdığı Vicdan ve Adalet Nöbeti'nin ikinci gününde Gündoğdu Meydanı'nda Parti Sözcüsü Baydemir açıklamalarda bulundu.

AKP'nin insanlık değerlerini yakıp yıktığını belirten Baydemir, yapılanların AKP'nin iflasının bir göstergesi olduğunu ifade etti. Adaletsizlik ve vicdansızlıklara karşı nöbette olduklarını yineleyen Baydemir, 23 gündür adalet ve vicdan talebiyle nöbette olduklarını hatırlattı. 

Konuşmasına cezaevlerinde tutulan HDP’nin eş genel başkanları, vekilleri, parti üyeleri ve tutuklu siyasetçiler ile gazetecileri selamlayarak başlayan Baydemir, 15 Temmuz'un üzerinden bir yıl geçtiğini ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın darbe girişimini "Allah'ın lütfu" olarak değerlendirdiğini hatırlattı. Baydemir, "Darbeye lütuf diyenler bugün dut yemiş bülbül gibi susmuşlardır" dedi. 

Medyanın hükümetin borazanlığını yaptığını vurgulayan Baydemir, "Hükümetin borazanı haline gelen medya hedef gösteriyor, pazarda satış yapan teyze alınıyor. Darbenin kilit noktası olan cemaati kim sızdırdı. OHAL getirenler, 4 Kasım'da vekillerimizi cezaevine koyanlar, KHK ile insanları rızkından edenler, bunlar yan yana gelindiğinde darbenin siyasi ayağının kim olduğunu gösteriyor. Adalet nöbetinin bir diğer görevi de darbeyi ortaya çıkarmaktır" dedi.

AKP'ye destek verenlere çağrı

AKP'nin darbeyle adını daha fazla kirlettiğini belirten Baydemir, AKP'nin bu saatten sonra hukukun üstünlüğünü, adalet ve demokrasiyi bir tehlike olarak gördüğünü kaydetti. Baydemir, şöyle devam etti:

"Bırakın OHAL'i, Kürt coğrafyasını sıkıyönetimle yönetiyor.Batı'da da muhalefeti susturuyor. Gerçekten faşizmin şu andaki zulmüne ortak olmak istemiyorsanız, sizin de sesinizi yükseltmeniz gerekir. Sayın Gül AKP'nin kuruluş amacına geri dönmesi gerektiği tespitini yaptı. Çok doğru bir tespittir. Ama beklenti içinde olmak yanlıştır. Çünkü AKP'nin kendini, ülkeyi nasıl yönetmek istediği ortadadır. Yapma imkanına sahip olduğumuz ve yaptığımız her şeyden sorumlu oluruz. AKP'ye destek veren yurttaşlardan tutun siyasetçilere kadar bundan sonra susmayın. Aksi halde öyle bir noktaya gelecek ki harekete geçtiğinizde geç kalacaksınız. Biz daha fazla gecikmemek için bu adalet nöbetindeyiz."

Bir kuruşluk dava

HDP'nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a G-20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından "O kişi bir teröristtir" sözlerine değinen Baydemir, "Demirtaş, Erdoğan'a 'Varsa bir iddian kamuoyuYla paylaş. Eğer ispatlamazsan yalancısın' dedi. Aradan tam 36 gün geçti. Bir Cumhurbaşkanı'nın ispat etmesi için 36 gün yetmiyor mu? Eş genel başkanımız, 'Sen iddianı sunmuyorsan suç işliyorsun ve iftiracısın' dedi. 36 gün sonra manevi tazminat davası açtı. HDP'ye oy veren her vatandaş adına bir kuruşluk dava açıldı. Çünkü herkes kendi değeriyle karşılaşır" ifadelerini kaydetti.

"Palmira'dan ne farkı var"

"Erdoğan bugüne kadar tek bir şeyi doğru söyledi" diyen Baydemir, "Rize'de Ayder Yaylası’nın kirletildiğini, rezil edildiğini söyledi. Evet, doğru söyledi. Siyaseti kirlettikleri gibi Ayder’i de kirlettiler.

Sadece Ayder değil Dersim'de 3-4 gündür ormanlar yakılıyor. Kızılbaş Alevi kurumlarının tüm temsilcileri orada ve yangını söndürüyor. Onlara bin selam diyoruz. Sadece Alevi inancına düşmanlık yapmıyorsunuz. Bu hesap elbette geri dönecektir.

Ayrıca insanlığın ortak değeri Hasankeyf Ilısu Barajı’na kurban edildi. Taş çatlasın ömrü 60 yıl olan baraja kurban edildi. Bugün dinamitlerle yıkılıyor. Ben sorarım; orda patlattığın dinamitler ile Taliban'ın veya IŞİD'in Palmira'ya yaptığı saldırı arasında ne fark var. İşte kirlendiniz ve iflas ettiniz. Bunlar da onun göstergesidir" şeklinde konuştu.

"İşkence yapanlar yargılanacak"

Hiç kimsenin suç işleme hürriyeti olmadığına değinen Baydemir, suç ve cinayet işleyenlerin de er ya da geç yargılandığını kaydetti. Baydemir, "Legal siyasette olan Sêvê Demir'in annesi aramızdadır. Kızı katledildi.

Annesinin burada olması bir çağrıdır. İzmir'in göbeğinde katledilen Ekrem Kaçar'ın babası adalet istiyor. Ağrı Diyadin'de ekmek parası için fırını açmaya giden iki sabinin katilleri yargılanmasın diye Vali olayı kapattı.

Suç olan talimatın gereğini yapmayın, bunun hesabı eninde sonunda hüsran olacaktır. Gün gelecek insanlık onuru işkenceyi yenecek ve Şemdinli'de de işkenceyi yapanlar yargılanacaklar" ifadelerine yer verdi. 

"Faşizmi birlikte durduralım"

Baydemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün insani değerler şu an saldırı altındadır. HDP tam da bu noktada daha fazla emeğin keneler tarafından emilmemesi için mücadele veriyor.

Faşizm durmazsa her şeyi yapar. Vicdan ve adalet nöbetimiz bunun içindir. Faşizmi birlikte durdurmak içindir. Dün Gültan Kışanak ve Sabahat Tuncel'in duruşması vardı ve bir hiç uğruna yargılanıyorlar.

Tıpkı ortaklarının 2009'da KCK Ana Davasında yaptığı gibi bugünde kendileri de siyasi soykırım operasyonu yapıyor. Bizler Gültan ve Sebahatlardan ilham alarak direniyoruz. Bir Anayasa Mahkemesi kimden çekinir de kararını açıklamaz. Demirtaşlar, Figenler ve siyasetçiler serbest kalacaklar ve onları yargılayanlar toplumun vicdanında mahkum olacaklar."