Partisinin Nevruz kutlama programını açıklayan HDP eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 82 yerde 17 Mart'tan itibaren başlayacak olan kutlamaların, yas havasında yapılmayacağını ve kutlamaların sonuncusunun Şırnak'ın Cizre ilçesinde olacağını söyledi.
BBC Türkçe'den Hatice Kamer'in haberine göre, 90'larda baskı ve zulümle karşılanan Nevruz'un 2000'lerden itibaren izinli kitlesel kutlamalara dönüştüğü hatırlatan Demirtaş, 2013 Nevruzu'nda Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır'da okunan mesajlarının savaşın bitmesi için bir umut yarattığını ama hükümetin bu süreci değerlendiremediğini savundu.
Kanın aktığı barışın bozulduğu bir dönemde Nevruz'u karşıladıklarını söyleyen Demirtaş, geçen yıllarda ortaya çıkan barış fırsatının değerlendirilmesi halinde bambaşka bir Türkiye ve Ortadoğu'yu karşılıyor olacaklarını ifade etti.
Demirtaş, ''Ama AKP'nin, sarayın ihtiyacı çerçevesinde hareket edilmiştir. AKP bütün ülkenin çıkarlarını kendine feda etmiş, ülkeyi savaş cehennemine çevirmiştir. Oysa aslolan parti çıkarlarının halkın çıkarına feda edilmesidir. Cenazelerini karşılamak yerine bu cennet gibi ülkemizi barış adasına çevirecektik. Ama ne yazık ki bunu değerlendiremedik. Hükümet özeleştiri yerine saldırarak bu süreci bu hale getirdi. Yakılan, çıplak teşhir edilen, cenazeler, feryatlar ve cenaze törenine çevirdiler'' dedi.
"Cezaevleri ikinci evimiz oldu"
Demirtaş, dokunulmazlıklara ilişkin bir soru üzerine, yüzlerce fezlekenin aynı prosedürle meclise geldiğini söyledi.
Örgüt üyesi oldukları iddialarıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Demirtaş "Üyesi olduğumuz tek örgüt var o da Halkların Demoratik Partisi" dedi.
Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dokunulmazlıkların kaldırılmasını arzu etmeyiz. Bu kişisel bir istek değil. Böyle bir durum barış ve demokrasi arayışına darbe vurulmuş olacak. Bütün vekillerin dokunulmazlığı kaldırılırsa HDP olarak evet deriz. Ama yüz kızartıcı suçlar dokunulmazlık zırhının arkasına saklanıp bizleri kurbanlık koyun gibi seçerlerse sonuçlarına da onlar katlanır. Biz cezaevlerinden korkmuyoruz, grubumuzda yer alan bir çok arkadaşımızın ömrünün yarısı hapislerde geçmiştir. Bizi bununla korkutmasınlar çünkü cezaevleri ikinci evimiz olmuştur"
HEP milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırılmasını hatırlatan Demirtaş "Hatip Dicle ve Leyla Zana yıllarca hapis yattı. Tek kişi boyun eğdi mi, ne oldu? 80 kişi olarak parlamentoya döndük. Dokunulmazlık konusunun siyasi linç ve rövanş anlayışına dönüştürülmesine karşıyız."
